28 Şubat davasına devam ediliyor

Alican Türk yazdı...

featured

Yarın (20 Mart 2023 Pazartesi) Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 28 Şubat Davası’nın yine bir duruşması var; 13 komutan ve eski YÖK Başkanı Prof.Dr. Kemal GÜRÜZ Hoca ile birlikte 14 kişi söz konusu dava kapsamında yine mahkeme huzuruna çıkacaklar. (Aslında 16 kişi olacaklardı, ama 2 komutan geçtiğimiz aylarda vefat ettiği için 14 kişi kaldı.)

Şimdi birçok kişinin kafasında “Ne bu 28 Şubat Davası kardeşim? Bitmedi mi bu dava? Çevik Paşa ile birlikte 14 kişi mahkûm olmuştu, bir kısmı sağlık ve yaşlılık durumu nedeniyle salıverildi, Vural AVAR Paşa cezaevinde vefat etti, halen 5 komutan cezaevinde… Daha neyin davası?” diye soru işaretleri olduğuna eminim.

Gelin bu yazımızda kısaca 28 Şubat Davası sürecini hatırlayalım:

Erbakan ölünce…

* 1996-1997 arasında Başbakanlık yapan Erbakan 27 Şubat 2011’de vefat etti.

* Çok geçmeden Mustafa BİLGİLİ adlı Ankara Cumhuriyet Savcısı, 1997 yılındaki REFAHYOL Hükûmeti’nin istifasını 28 Şubat MGK Toplantısına ve o toplantıda alınan kararlara bağlayarak, olayı hükûmete yapılmış bir “darbe” gibi gösterip soruşturma başlattı. (Oysa Erbakan söz konusu MGK Toplantısından ve alınan kararlardan 3,5 ay sonra koalisyon ortağı DYP ile aralarında yaptıkları protokol gereği istifasını vermiş ve ölünceye kadar da ne askerlerden şikâyet etmiş ne de 28 Şubat’ta askerler tarafından devrildiğine ilişkin tek bir cümle kurmuştu.)

* Soruşturmalar sonucunda, 12 Nisan 2012 tarihinde aralarında Çevik BİR’in de bulunduğu yaklaşık 30 kişilik ilk grup gözaltına alındı, çoğu tutuklandı.

* Gözaltı ve tutuklamalar 03 Mart 2013’e kadar irili ufaklı 12 dalga halinde devam etti ve sonuçta aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının da bulunduğu 102’si asker toplam 103 kişi sanık sandalyesine oturtuldu. (Tek sivil “sanık” eski YÖK Başkanı Prof.Dr.Kemal GÜRÜZ idi. Sanıklardan 76’sı tutuklanarak cezaevlerine kondu, 27’si tutuksuz yargılanmak üzere adlî kontrol tedbirleri ile serbest bırakıldı.)

* Davanın iddianamesi ilk tutuklamalardan yaklaşık 13,5 ay sonra çıktı. İddianamenin kabulüyle birlikte ilk etapta 37 sanık tutuksuz yargılanmak üzere 14 Haziran 2013 tarihinde serbest bırakıldı.

* Dava, Hâkim Tayyar KÖKSAL başkanlık ettiği, Süleyman KÖKSALDI ile Hakan ORUÇ’un üye hâkimler olarak yer aldığı Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM)’nde 02 Eylül 2013 tarihinde başladı. Geri kalan tutuklu sanıklar da duruşmalar sürecinde adlî kontrol tedbirleriyle peyderpey serbest bırakıldı.

* Dava 27 Haziran 2014 tarihli 66’ncı celseden itibaren Hâkim Fevzi ŞİNGAR başkanlığındaki Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredildi (diğer üye hâkimler Hasan ÇAVAÇ ve Turhan KÖK). Ancak 87’nci celsede (02 Şubat 2017) mahkeme heyeti yine değiştirilerek Hâkim Mustafa YİĞİTSOY başkanlığında ve Turhan KÖK ile Tuba BÜYÜKŞAHİN’den oluşan yeni heyete devredildi. (Böylece 3’ncü kez hâkim değişmiş oldu.)

* Yeni heyet 13 Nisan 2018 tarihine kadar sürdürdüğü 20 celselik duruşmalar sonunda, aralarında eski Gnkur.Bşk. İsmail Hakkı KARADAYI’nın da bulunduğu 21 sanığa müebbet hapis cezası verirken, 10 sanığa zamanaşımından, 68 sanığa da normal beraat kararı verdi. (Kararın hemen arkasından önce Hâkim Turhan KÖK, ardından Mahkeme Başkanı Mustafa YİĞİTSOY Yargıtay üyeliğine atandılar.)

* Dosya 04 Mart 2019’da “İstinaf Mahkemesi” olarak belirlenen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 21. Ceza Dairesi‘ne gönderildi. Başkan Bahadır ÇOŞLU ile üyeler Nevzat KALDIRMAZ ve Emin ALKAN’dan oluşan İstinaf Mahkemesi dosyayı yaklaşık 15,5 ay inceledikten sonra, 20 Haziran 2020’de ilk mahkemenin verdiği kararı neredeyse aynen onadı. (Ancak bu sürede müebbet hapsi istenen 21 kişiden 3’ü – Org. İ.Hakkı KARADAYI, Org. Hikmet KÖKSAL ve Tümg. Çetin DİZDAR – vefat edince sanık sayısı 18’e düşmüş oldu.) Dosya YARGITAY’a gönderildi.

* “İstinaf aşamasında” iken şu ilginç gelişme yaşandı: Davanın iddianamesini hazırlayan Savcı Mustafa BİLGİLİ, soruşturma sürecinde davaya bakan hâkimler Nihal USLU ile H.İbrahim KÜTÜK, ilk mahkeme heyetindeki üye hâkimlerden Hakan ORUÇ, Nisan ve Mayıs 2019’da FETÖ üyeliğinden dolayı ağır cezalara çarptırılıp mahkûm oldular ve kararları YARGITAY’ca onandı. (Tabii davanın soruşturma sürecinde yer alan hâkim ve savcıların hemen hepsinin 15 Temmuz 2016’dan sonra FETÖ iltisakları nedeniyle görevlerinden ihraç edildiklerini, yargılandıklarını ve hemen hepsinin çeşitli cezalara çarptırıldıklarını da hatırlatalım.)

* YARGITAY’a giden dosya hakkında ilk incelemeyi yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 8,5 ay sonra (03 Mart 2021’de) YARGITAY 16. Ceza Dairesi’ne sunduğu “Tebliğname”sinde sağ kalan 18 sanıktan 16’sının müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.

* Tebliğname’den tam 120 gün sonra (30 Haziran 2021’de) YARGITAY 16. Ceza Dairesi, on binlerce sayfalık dava dosyasını inceleyip (!) nihaî kararını açıkladı. Buna göre yerel mahkemenin cezalandırılmasını istediği 18 kişiden 14’ünün müebbet hapis cezasını onadı; geri kalan 4 kişi ile birlikte zamanaşımı nedeniyle davası düşen 10 kişinin ve beraat eden 2 kişinin (toplam 16 kişi) cezalarını bozarak bunların yeniden yargılanmasına karar verdi.

* YARGITAY’ın cezasını onadığı ve aralarında Çevik BİR, Çetin DOĞAN, Ahmet ÇÖREKÇİ, İlhan KILIÇ, Fevzi TÜRKERİ gibi orgeneral seviyesinde komutanların da bulunduğu 14 kişi 19 Ağustos 2021’de cezaevine kondu. (Başlangıçta da belirtildiği gibi, mahkûm edilen komutanlardan 8’i yaşlılık ve sağlık nedenleriyle tahliye edildi, 1’i vefat etti, 5’i halen cezaevinde bulunmaktadır.)

* YARGITAY’ın “yeniden yargılanmalı” dediği 16 kişinin yargılaması Ankara 5. ACM’de 22 Kasım 2021’de yeniden başladı. Tabii başkan ve heyet yine değişmişti; şimdi Hâkim Yaşar SEZİKLİ başkanlığında, üye hâkimler Nejat ÖZKAN ve Bilal ALÇİÇEK’ten oluşan yeni bir heyet görev başında…

* 22 Kasım 2021’den itibaren 5 celse yapıldı. O celselerde – ilk mahkemenin dinlemekten kaçındığı – çok önemli tanıklar dinlendi, dosyaya iddianamedeki bilgileri yerle bir edecek çok önemli bilgiler girdi. Örneğin 28 Şubat davasında savcının “darbenin tankları” diye gösterdiği 04 Şubat 1997’de Sincan’dan geçen tankların Tank Tabur Komutanı, söz konusu intikalin 6 ay öncesinden planlandığını, intikalden 15 gün önce ast birlik komutanlarıyla yol keşfini yaptıklarını, intikalin 31 Ocak 1997’deki Kudüs Gecesi ile hiçbir ilgisi olmadığını tek tek anlattı. Yine yerel mahkemenin dinlemekten kaçındığı dönemin bakanlarından Rifat SERDAROĞLU, “28 Şubat’ta hükûmeti siyaseten biz yıktık. Askerin ne ilgisi var? Siyasetçi olarak bugün de aynı şeyi yapıyoruz, bu iktidarı yıkmak için çalışıyoruz, bu şimdi darbe mi oluyor?” diye konuştu.

İşte yarın (20 Mart) yapılacak 6’ncı celseye böyle gelindi.

Bakalım ne olacak?

28 Şubat davasına devam ediliyor

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!