Pentagon için stratejiler geliştirmekle görevli bir düşünce kuruluşu olan RAND şirketi tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre, Pasifik’teki ABD müttefiklerinden hiçbiri şu anda orta menzilli füzelere ev sahipliği yapmak istemiyor.
Rapor, Washington’a Çin gemilerini tehdit etmek için Japonya’yı kendi füze cephaneliğini geliştirmeye teşvik etmesi gerektiğini tavsiye ediyor.
ABD Ağustos 2019’da Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Antlaşması’ndan çekilmişti. Bundan birkaç gün sonra, Pentagon daha önce yasaklanmış füzeler üzerinde çalıştığını ve onları Pasifik kıyısında bir yere yerleştirmek istediğini açıkladı. RAND analisti Jeffrey W. Hornung’a göre, bunu söylemek yapmaktan daha kolay görünüyor.
RAND’ın yayımladığı son raporun yazarı Hornung, özellikle Tayland, Avustralya, Güney Kore, Filipinler ve Japonya’ya işaret ederek “bu ülkelerin mevcut iç siyasi koşullar ve bölgesel güvenlik eğilimleri devam ettiği sürece bu tür sistemlere ev sahipliği yapma olasılığının çok düşük olduğunu” savunuyor.
Hornung, Tayland’ın “Çin ile daha yakın ilişkiler kurma eğilimi gösteren” bir “askeri destekli hükümete” sahip olduğu sürece, ABD’nin oraya füze yerleştirmek istemeyeceğini ve Tayland’ın böyle bir teklifi kabul etme olasılığının düşük olacağını söyledi.
Filipinler’in de ABD füzelerini kabul etmesi “pek olası” değil. Hornung, “Filipin halkı ve seçkinleri genel olarak ABD’yi ve ittifakı desteklese de, Başkan Rodrigo Duterte bağları olumsuz yönde etkileyen politikalar izledi” diye yazdı.
Rand Raporuna göre, Güney Kore hükümetinin de Çin ile bağları var ve ABD’nin Çin baskısına karşı hassas durumda.
Avustralya, özellikle 2021 AUKUS denizaltı anlaşması ve diğer gelişmelerden sonra iyi bir aday gibi görünse de, Canberra “kalıcı yabancı üslere ev sahipliği yapma konusundaki tarihsel isteksizliği” ile tanınıyor. Avustralya, kara tabanlı orta menzilli füze sistemlerinin (GBIRM) etkili olması için Çin’den de çok uzakta.
Rapora göre, “Çin’e karşı kendi savunma yeteneklerini güçlendirmeye” istekli olan Japonya bile, ABD askeri varlığındaki herhangi bir artışı veya “doğası gereği açıkça saldırgan olan silahları konuşlandırmayı” kabul etmekte isteksiz.
Hornung, GBIRM’i kalıcı olarak barındıran bir müttefike dayanan herhangi bir ABD stratejisinin “istekli bir ortak bulamama nedeniyle ciddi başarısızlık riskleriyle karşı karşıya kalacağını” yazıyor.
Raporun yazarı Hornung bunun yerine, ABD’nin “Japonya’ya kara tabanlı, gemi karşıtı füze yeteneklerini geliştirme çabalarında yardım etmesi” gerektiğini savunuyor.
Ve bu sayede Tokyo’nun daha uzun menzilli gemi karşıtı ABD seyir füzelerini konuşlandırmaya istekli olmasına yol açabileceğini ileri sürüyor.
Rand Raporu şu ifadelerle bitiyor:
“Bu füzeler, Çin’e derin saldırılar yapamayacak olsa da, Japonya’nın güneybatı adalarına ve hatta Kyushu’ya konuşlandırılırsa, Tayvan Boğazı, Doğu Çin Denizi ve Çin’in doğusundaki bazı gemi hareketlerini kapsayabilir. Bu durum, Çin varlıklarını savaş planlama riski altında tutar ve Tayvan Boğazı’nda potansiyel deniz yasağı menzilini genişletir.”
