ABD’den Asala hamlesi – Türk konsolosu katili Sasunyan serbest! – Ali Erdinç – Pankuş – 456

featured

E. Tümgeneral Ali Erdinç, Pankuş’un bu bölümünde Erdem Atay’ın, Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’ın katili Ermeni terörist Hampig Sasunyan’ın ABD tarafından serbest bırakılmasıyla ilgili sorularını yanıtladı.

Emekli Tümgeneral Ali Erdinç, Veryansın Tv Youtube kanalında Erdem Atay’ın sunduğu Pankuş programına konuk oldu. Erdinç, Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan’ın katilinin ABD tarafından serbest bırakılmasını değerlendirdi. 

ASALA terör örgütünün Büyükelçilere karşı işlediği cinayetlerin 1973 ile 1984 yılları arasında cereyan ettiğini hatırlatan Ali Erdinç, Başkonsolosumuz Kemal Arıkan’ın şehit edilmesi olayını şöyle anlattı:

“O dönemde 31 elçilik mensubu, büyükelçiler de dahil, toplam 58 insanımızı bu cinayetlerle kaybettik. 1982 yılı, yine bir Esenboğa baskını oldu. ASALA teröristleri geldiler ve etkisiz hale getirdiler. 1982 yılının 28 Ocak günü evinden çıkmış ve sabah işine gitmek üzere hareket eden ve o zaman Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan, trafik ışıklarında beklerken süratle yanına bir motosikletle iki kişi yaklaşıyor ve bu iki kişi maalesef menfur bir cinayetle bizim Başkonsolosumuzu 14 adet kurşun yarasıyla şehit ettiler. Ve olay yerinden kaçarken Hampig Sasunyan yakalandı, bir süre sonra. Fakat diğer suç ortağı Krikor Saliba isimli şahıs yakalanamadı. Bu şahsın aynı yıl Lübnan’da cereyan eden iç savaşa katıldığı ve orada öldüğü haberi geldi.

‘TAHLİYE KARARI ELDE ETTİ’

Ancak Sasunyan yakalandı, yargılandı. 1984 yılında affı ve belirli şartları kabul edilmeksizin ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. 39 yıl burada hapsolarak tutuldu fakat 2002 yılına geldiğimizde bu şahıs, bir nedamet ve pişmanlık belirtisi adı altında terörizmi kınadığını belirten bir belge imzaladı. Bu belgeyi imzaladıktan sonra bu şahsın şartlı tahliye hakkı elde ettiği yeni bir dönem başladı.”

‘ZAMAN ZAMAN GÜNDEME GETİRİLDİ’

“Bu aslında bir süre zaman zaman gündeme getirildiyse de en dikkate değer gündeme getirilişi 2016 Aralık ayı” diyen Erdinç şöyle devam etti:

“Amerika’daki yargı sistemi şöyle, bunu yargılayan Los Angeles bölge mahkemesi, bu mahkemenin aldığı kararların uygulamaya koyulabilmesi için eyalet valisi tarafından mutlaka onaylanması gerekiyor. Yalnız burada dikkat çekici husus, kararların federal hükümet tarafından onaylanması söz konusu değil, eyalette bitiyor olay. Eyalet bölge mahkemesi bununla ilgili karar alıyor, ancak valinin tasdiki gerekiyor. Eğer etmezse serbest bırakılmıyor.

Bu şahıs 2016 yılının Aralık ayında bunun şartlı tahliye edilebileceği konusu dikkate değer bir şekilde gündeme geldi. O zaman 2017 Ocak ayının sonunda dönemin Amerikan başkanı Obama, görevi Trump’a devretti. Devretmeden önce Amerikan sistemi içerisinde başkanlar genelde görevi bırakmadan bazı tutukluları nedamet getirmiş, iyi hali olmuş, bu konuda belirli adli makamlar tarafından düzelebileceği şeklinde raporlar tazmin edilmiş kişilerin başkanları görevi bırakmadan affedilmesi konusunda son bir uygulamaları oluyor.”

‘BÖYLE BİR SUÇUN AFFI TERÖR ÖRGÜTÜNE PRİM VERMEK OLUR’

Bir mektup hazırlayarak Aralık 2016 tarihinde Obama’ya ve Türkiye’deki Amerikan büyükelçisine gönderdiklerini söyleyen Erdinç, mektubun içeriğinden şu sözlerle bahsetti:

“Bu mektuplarda şunları ortaya koyduk: Bu şahsın serbest bırakılacağına dair gündemde birtakım haberlerin söz konusu olduğu, bu şahsın serbest bırakılmasının Türk Amerikan ilişkilerine hem müttefiklik hem de terörle mücadele kapsamındaki müşterek yürüttüğü ilişkileri ve faaliyetleri olumsuz yönde etkileyebileceği, bu adamın bir terörist olduğu, terör suçlarının bir affının olmayacağı, suçsuz bir insanı öldürdüğü, kendisinin bir terör örgütü mensubu olduğu, bu terör örgütünü Amerika’nın da tanıdığı dolayısıyla böyle bir affın bir terör örgütüne prim vermek olacağı ayrıca bu konuda tarihsel örneklerinin mevcut olduğu…”

‘ASALA CİNAYETLERİNİN ÇIKIŞ NOKTASI TALAT PAŞA DAVASI’

Ali Erdinç sözlerine şunları ekledi:

“Talat Paşa Berlin’de şehit edildiğinde, bu Ermeni Almanya’da yargılandı. Çok süratli bir yargılanma sonunda serbest bırakıldı. Serbest bırakılma sebebi olarak akli dengesinin yetersizliği öne sürüldü. Fakat bu şahıs daha sonra Ermenistan’a geldi. Bugün Ermenistan’da çeşitli yerlerde bu şahsın heykelleri var, kahraman olarak ilan edildi. Bu şahıs fanatik Ermenilerin, özellikle marazi hastalıklı beyne sahip, intikam peşinde koşan, akli dengesi tam normal olmayan insanları azmettirdi ve sonunda ASALA cinayetleri başladı.

ASALA cinayetlerinin aslında çıkış noktası, Talat Paşa davası ile bağlantılıdır. Dolayısıyla bunu o mektupta hatırlatarak siz böyle bir şahsı serbest bırakırsanız fanatik ve marazi düşünen insanların hastalıklı Ermeniler arasında oldukça farklı sonucu şu anda kestirilemeyen bazı olayların cereyan etmesine neden olabileceği dikkate getirilerek bu konunun Amerika gibi bir devletin vicdan sorumluluğu içinde değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyan detaylı bir mektup yazdık.”

‘AMERİKA VE ERMENİLER TARAFINDAN YARDIM GÖRDÜ’

“Zira bu şahıs hapiste kaldığı dönemde Amerika ve Ermeniler tarafından manevi ve maddi yardım gördü ve kahraman gözüyle bakıldı. Bu mektup gönderildikten 3-4 hafta sonra, görevi bırakmadan Obama, bir cevap geldi. Gelen cevapta başkanlık ofisinden Obama’nın imzasıyla, ki Obama tarz ve uygulama olarak bu tarz halkla ilişkilerde kendisine yapılan müracaatlara istisnasız cevap veren bir şahıs.”

‘214 KİŞİYİ AFFEDECEĞİM’

“Sonuç olarak bu mektuba gelen cevapta şunlar ifade ediliyordu:

Sasunyan’ın serbest bırakılacağı ifade edilmiyor ancak bir başkan olarak görevimi tamamlamadan önce 214 kişiyi affedeceğim. Bunun kendisinin bir izan borcu olduğu ve bu affı insanların hayatta hata yapabileceği ve insanların hayatlarında hata yapabileceği ve onlara ikinci bir hayat ve şans vermek gereklilik olduğunu ve bu kapsamda değerlendirdiği olayını mektubuna ilave bir mektupla göndermiş.

Bu mektubunda aynen şöyle ifade ediyor: Florida’da uyuşturucu müptelası genç bir şahsın kendisine mektupla müracaat ettiği, nedamet getirdiği ve onu affettiğini ifade ediyor. Bunun gibi nedamet getiren insanların affedilebileceğini ifade ediyor mektupta.”

Neticede belirttiği şahıs, bir madde bağımlısı. Bir katil, cani ve suçsuz günahsız birini öldüren bir şahıs değil. Öldürdüğü şahsı tanımıyor, hiçbir ilişkisi yok, sadece Türk olduğu için öldürüyor ve öldüren şahıs bir terör örgütünün üyesi. Gönderdiği mektupta öne sürdüğü af gerekçesiyle bu çok uyumlu değil. Netice olarak Obama görevi bıraktığı dönemde bu şahıs serbest bırakılmadı.”

‘AYNI MEKTUBU TRUMP’A DA GÖNDERDİM’

“Trump, yönetimi aldıktan sonra ben bu mektubu o zaman resmi makamlarla paylaştım. Bana önerilen şu: Aynı mektubu daha sonra Trump’a da göndermem. Ben daha sonra aynı mektubu Trump’a da gönderdim. Fakat oradan herhangi bir cevap gelmedi. Ancak şu haber ulaştı: Trump’ın bu konuyu Adalet Bakanlığı kanalıyla araştırdığı.”

2017 yılının sanırım Nisan ya da Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’ya bir gezisi oldu. Bu seyahatinden iki gün önce Amerikan başkanlık ofisinden bir açıklama yapıldı. O zaman basında gündeme getirildi. Gündeme getirilen haberde Trump’ın Sasunyan’ı serbest bırakmayacağı yer aldı. Aradan bir süre geçti, 2019’da Bölge Mahkemesi bu konuyu tekrar gündeme getirdi. Mahkemenin uygun olabileceği şeklindeki değerlendirmesi, 2020 Mart ayında Eyalet valisi tarafından reddedildi. Ve yine o dönemde yönetimde Trump vardı.”

‘CUMHURBAŞKANI İLE BIDEN’IN GÖRÜŞMESİNDEN SONRA SERBEST BIRAKILDI’

“2021 yılının Ocak ayı sonunda yönetimi devralan Biden yönetimi, 2-3 ay sonra Ermeni Soykırımını tanıdı. Akabinde bu son Cumhurbaşkanı ile Biden’ın görüşmesinde enteresan olanı söylemek istiyorum. Bu görüşmeden 3 gün önde Sasunyan serbest bırakıldı.

Bu yönetimin Türkiye ile ilişkilerde kendine farklı bir yaklaşımı var. Bu yaklaşım öncelikle Ermeni konusuyla alakalı. Ermeni konusunda bundan önceki Amerikan başkanlarının yaklaşımıyla bu yönetimin yaklaşımı arasında fark var. Tamamen Ermeni yanlısı bir tutum. Bu sadece Ermeni konusunda değil, başka konularda da gündeme gelecek.

Benim şahsi değerlendirmem başka perspektiflerden de bakmak lazım, diğer başka konularda da bu yönetim Türkiye ile sorunlu olacak.

29 Ekim tarihinde bu adam Amerika’dan ayrıldı. Zaten tahliyeye müteakip ülkeyi terk etmesi istendi. 29 Ekim’de Ermenistan’a geldi, şu anda Ermenistan’da. 39 yıllık bir hapisten sonra şu anda 58 yaşında bir şahıs.”

‘KİTABIN HAZIRLANDIĞI BELGELER…’

“2020 yılı içinde gelişen ve şu an gündeme daha çok gelen başka bir olay var. Bununla onun bağlantısı var diye düşünüyorum. Amerika’da 2020 yılı içinde Yunan soykırımı ve Pontus soykırımı ile ilgili kitap basılıyor. Kitaplar basılabilir, yani bir araştırmacı kendine göre iddia ettiği, bazı belge dediği veya belge değil düşüncelerini ifade ettiği kitaplar hazırlayabilir. Fakat bu kitabın hazırlandığı belgeler, 1. Dünya Savaşı’nda Karadeniz’de görev yapmış olan Amerikan donanmasına mensup gemilerin resmi bir dokümanı. Ve bu kitabı yazan şahıslar aslında Amerikalı. Kitabın önsözünde yazan 2009-2013 yılları arasında NATO Başkomutanlığı yapmış olan Amerikalı Oramiral Stavridis. Bu şahsın ailesi batı Anadolulu.

9 Eylül’de Yunanistan kuvvetleri ve Yunanlılar İzmir’i terk ederken bunun ailesi de terk ediyor. Babası kendi anlatımıyla, bir botla Yunan Adalarından Atina’ya gidiyor. Oradan Amerika’ya göçmen olarak irtica ediyor. Ve orada bir Alman asıllı aileyle evleniyor. Doğan çocukları 2. Dünya Savaşı’nda deniz piyadesi olarak pasifik cephesinde Japonlara karşı savaşan bir subay. Onun oğlu olan Stavridis, deniz kuvvetlerine katılıyor ve oramiral rütbesine kadar yükseliyor. 2009-2013 yılları arasında NATO Başkomutanlığı yapıyor. Ve daha sonra emekli oluyor. Şu an Tufts Üniversitesi’nin hukuk fakültesinin dekanı. Ve Amerika’da bu şahıs en çok kitapları okunan yazarlar arasında altıncı sırada. Ve Amerikan halkının çok iyi tanıdığı bir adam. Bu adam, önsöz yazıyor bu kitaba. Şimdi daha da ilginç olan bu kitap Amerikan Deniz Akademisi’nin yayınladığı periyodik mevsimsel bültenler ve kitaplar var. Orada Amerikan deniz kuvvetleri mensuplarına okunması amacıyla tavsiye veren ve özetlenen bir kitap. Şunu demek istiyorum, kitabı yazabilir bir insan. Reklamını resmi makamlar yapıyor, bu enteresan. Ve kitaptaki kullanılan belgeler 1. Dünya Savaşı’nda Karadeniz’e görev yapan Amerikan gemileri…

Resmi makamlar tarafından ne kadar takip edildi bilmiyorum veya bilindi. Burada önemli olan resmi ceridelerin bir kitap içinde yer alması ve bunun reklamının resmi bir makam tarafından yapılması.

‘BU KONUDA DA SESLERİNİ YÜKSELTECEKLER’

1919 2019 yüzüncü Pontus soykırımının anma günü konusu da Amerika’da ısınıyor. Önümüzdeki dönemde, benim gördüğüm kadarıyla yeni yönetim bu konuda da sesini yükseltecektir. Bununla ilgili resmi makamların müteyakkız olması birtakım faaliyetlerde bulunmasının uygun olabileceğini değerlendiriyorum.”

Ali Erdinç, sözlerini şöyle noktaladı:

“Sasunyan değil, bununla bağlantılı Ermeni ve Pontus soykırımı iddiaları bir arada yürütülüyor Amerika’da. Dolayısıyla bu yeni yönetim şunun ne kadar bilincinde bilemiyorum, bu konu Türkiye’ye bu kadar zarar verme noktasına giderse Türk insanı ve Türk milletinin hafızasında çok negatif etkileri olacağını değerlendiriyorum. Aslında böyle çok ucuz hareketlerde bulunmanın zarar getireceği değerlendiriyorum. Yani dikkatli olunması lazım. Aynı şekilde bizim resmi makamlarımızın da bu konuları takip etmeleri lazım. Ben bir vatandaş olarak uyarı görevimi yapıyorum. Arkasından geliyor Pontus soykırımı Amerika’da bu konu ısınıyor.”

Programı izlemek için:

ABD’den Asala hamlesi – Türk konsolosu katili Sasunyan serbest! – Ali Erdinç – Pankuş – 456

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!