Adnan Oktar örgütü mağdurlarının mahkeme kararıyla aldıkları erişimin engellemesi kararına rağmen, örgüt sosyal medyadaki propagandasını sürdürüyor… Oktarcılar son zamanlarda “suikast” iddialarıyla Twitter’da yine Türkiye gündeminde en çok konuşulan konular arasına giriyor. Müşteki avukatı Eser Çömlekçioğlu, örgütün mahkeme kararından sonra farklı bir strateji izlediğine dikkat çekti.
GAMZE ÇINLAR / VERYANSIN TV
Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davasını 11 Ocak’ta karara bağlayan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Oktar ile birlikte 14 örgüt yöneticisini toplamda 9 bin 803 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırmıştı. 236 sanıktan 3’ü beraat etmiş, diğer sanıklar ise “örgüt üyeliği” ve “cinsel suçlar” gibi birçok suçtan ağır hapis cezalarına mahkum edilmişti. Mahkeme heyeti ayrıca, örgüte ait internet sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının da kapatılmasına karar vermişti.
Ancak Adnan Oktarcılar hâlâ sosyal medyada örgüt propagandasını sürdürüyor. Örgüt son olarak “Sinsi SuikastPlanı” etiketiyle bir süre Twitter’da en çok konuşulan konular arasında birinci sırada yer aldı.
Mağdur avukatlarından ve “Yüzyılın davası-Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü” kitabının yazarı Eser Çömlekçioğlu, örgütün “suikast” iddialarını Veryansın Tv’ye yorumladı.
Örgütün mahkeme kararından sonra farklı bir strateji izlediğini vurgulayan Avukat Çömlekçioğlu, ‘suikast’ iddialarının cezaevi yönetimine bir mesaj olduğu görüşünde.
Adnan Oktar’ın mahkeme sürecinde de karar sonrasında da örgütü cezaevinden yönetmeye devam ettiğini ifade eden Çömlekçioğlu’nun değerlendirmesi şöyle:
‘AVUKATLARI OTEL VE EVLERE YERLEŞTİRİLDİ’
“Savcılık tarafından verilen kararla örgütün kadın yöneticileri Gebze Cezaevine Adnan Oktar ise Edirne Cezaevine sevk edilmiştir. Bu sevk işlemleri avukatlar aracılığıyla örgütü yöneten Adnan Oktar için süreci zorlaştırmıştır. Çünkü bir avukatın Gebze’de yer alan yöneticilerin taleplerini, sorularını Edirne’deki Adnan Oktar’a iletmesi; onun talimatını tekrar Gebze’de tutuklu kadın yöneticilere iletmesi zaman açısından gecikmelere ve yönetimde aksaklıklara neden olmaktadır. Bunun için Adnan Oktar’ın avukatları Edirne’de, bazı avukatlar da İzmir, Genze gibi illerde kalıcı olarak otel ve evlere yerleştirilmiş durumdalar…
‘FARKLI BİR STRATEJİ İZLİYORLAR’
Bu düzenin de bozulmaması için böyle bir yönteme başvurduklarını düşünüyorum. Uzun zaman cezaevini Yusuf Medresesi olarak niteleyen, orada oldukları için şeref ve gurur duyduklarını söyleyen örgütün şimdi de farklı bir stratejiyle kendilerine suikast yapılacağı gibi gerçek dışı gündemler yaratmasının nedeni hem kendilerini mağdur göstermek hem de cezaevi yönetimlerine bir mesaj ulaştırarak kendilerini orada başı boş-denetimsiz tutmaları, iltimas sağlaması, belki yapacakları usulsüzlüklere göz yummalarını sağlamak amacıyladır.
ÖRGÜT HESAPLARI HÂLÂ AKTİF
Adnan Oktar örgütünün dava sürecinde Twitter’daki sahte hesaplardan örgüt propagandası yürüttüğünü ilk olarak Veryansın Tv gündeme getirmişti.
Şikayetçi avukatları, mahkemenin erişimin engellenmesi kararını uygulamadıkları gerekçesiyle Instagram ve Twitter yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Twitter’a ‘terör’ ve ‘espiyonaj’ dosyası
Twitter ise geçen ay çok sayıda örgüt hesabını “taciz, baskı, tehdit kurallarını ihlal ederek organize hareket ettikleri” nedeniyle kapatmıştı.
İşte örgütün Twitter’da “suikast” iddialarıyla yeniden gündem olan mesajlarından bazıları:
adnan oktar ya da nam-ı diğer harun yahya ve yazdıkları evrim karşıtı kitaplar ve internet sitelerinin fethullah gülen silahlı terör örgütünün yayın organlarından sızıntı gazetesinin yazdıkları evrim karşıtı yayımlardan hiçbir farkı yoktur ki. Bunların arkasında Türkiye’yi Türkçe’den, Türk Ülküsünden, akıl ve müspet ilimden uzakta tutmak isteyen abd, ingiliz fransız, alman, ve siyonist istihbarat örgütleri çıkar. Çok iyi de hedef saptırırlar, iç savaş çıkartırlar. Aynı haçlı düşmanlar altıyüz yıllık Türk yurdu Balkan yarımadasını isyanlarla parça parça bölmüş, lavrens casusu sözde müslüman olup Arap isyanını başlatıp Hicaz Basra ve Musul petrolüne çökmüş, ermeni, rum çeteleri, ve ingiliz sevenler, islam tealli(yüceltme), kürt tealli(yüceltme) dernekleri, kurmuş isyanlar çıkartmış Türk Ulusu ölümden dönmüş ise de haçlılar asla vaz geçmemektedirler. Sonuçta yeniden doğmuş Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş tarihinden, ulusal bilinçten, akıl ve bilimden uzak, millet düşmanı, Türkçe konuşmayan, Türk gibi düşünmeyen milli benliğini kaybetmiş mankurtlaşmış kuşak ve kadrolar yetiştirmeyi de başarmışlardır. Halk önce ahlak ve maneviyat denilerek avlanmış olsa da iltimas ve çoğu yabancı sermayeye dayalı rüşvet ile ortaya çıkarılmış bu kadroların başlıcaları gülen teröristleri, adnan oktar ajanları, etnik bölücü pkk teröristleri çeşitli tarikat ve ideolojik fraksiyonlara bağlı hırsız çeteleridir.
ABD başkanı Baydının göreve başlaması ile hotbird uyduları vasıtası ile kara güçleri pkk pyd sdg örgütlerine pek çok kanal tahsis edilmiş, youtube, facebook, twitter instagram gibi sosyal medya ise fethullah gülen silahlı terör örgütü ve adnan oktar ( harun yahya) ajan örgütünün elemanlarına olabildiğince açılmıştır. Ayrıca tüm abd, ab gazete ve radyoları da bütün bu şer odaklarının emrinde Türkiye aleyhinde Türkiye’yi kendi halklarına düşman olarak pazarlayan yayınlarla kamuoyları ilerideki bir savaşta Türkiye’ye karşı savaşmaya hazırlanmaktadır.
İstihbarata karşı koymak zorundayız.
Bütünüyle şirret, bütünüyle çirkef!!!! Tarihte görülmemiş bir pislik ve mikrop yuvası.