Afganistan’dan Türkiye’ye ‘Kabil’ itirazı: Muhatap biz miyiz ABD mi?

featured

Eray Çelebi yazdı…

Afganistan’da farklı aktörlerle 1979 yılından bu yana devam eden işgal sürecinde Doha anlaşmasının tarihi önemi büyük… 

29 Şubat 2020’de ABD ile Taliban arasında imzalanan anlaşma kimilerine göre işgal döneminin sona ermesi konusunda bir başlangıç…

Zira, anlaşma yalnızca ABD’nin değil, yabancı güçlerin tamamının çekilmesini öngörüyor… 

Uzlaşıya, Afganistan’da çeşitli misyonlar kapsamında bulunan ülkelerden karşı bir ses çıkmadı. 

Ta ki Reuters kaynaklı 8 Haziran tarihli servis edilen habere kadar…  

ANKARA’DAN ‘KABİL HAVALİMANI’ TEKLİFİ

Türk ve Amerikan yetkililerine dayandırılan habere göre; Türkiye, ABD ve NATO’nun Afganistan’dan çekilmesi durumunda Kabil Havalimanı’nı korumaya teklif etti. Haberde Türkiye’nin ABD’ye bazı taleplerde bulunduğu, “adımın Türkiye- ABD ilişkilerinde yumuşama” yaratabileceği belirtildi. 

İddiaya, Ankara’dan aynı gün teyit geldi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar şartlar yerine getirildiği takdirde Türkiye’nin havalimanının güvenliğini sağlayabileceğini söyledi: 

‘ŞARTLARA BAĞLI KALMA NİYETİMİZ VAR’

“Afganistan ile ilgili ABD’lilerle görüşüyoruz. Salı günü NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda konuştuk, ABD’liler ile heyetler arasında konuşuluyor. Bizim şartlara bağlı olarak Afganistan’da kalma niyetimiz var. Şartlarımız nedir? Siyasi, mali ve lojistik destek. Bunlar yapıldığı takdirde biz Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda kalabiliriz. Şartlarımızla ilgili cevabı bekliyoruz.”

‘ÖNCÜ ROL’ ANLAŞMASI

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby de “havaalanındaki güvenliğin ABD ve diğer ulusların diplomatik varlıklarını sürdürebilmesi için önemli” olacağını kaydetti.

Karşılıklı açıklamaların ardından dikkatlerin çevrildiği ErdoğanBiden zirvesinden ise anlaşma çıktı. “Şartlar” açıklanmadı ancak Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake SullivanTürkiye öncü rol üstlenecek” dedi. 

Ankara-Washington uzlaşısıyla, geçen sene 29 Şubat’ta yapılan anlaşma ile başlayan, 12 Eylül’de Afganlar arası(Taliban-Afganistan hükümeti) müzakerelerle devam eden  “barış” süreci daha da karmaşık hale geldi.

Zira, 12 Eylül görüşmelerinde gözle görülür bir sonuç alınamamasını, barış sürecine ilişkin Türkiye’de yapılması planlanan İstanbul Konferansı’nın iptal edilmesi izlemişti. En önemlisi de ABD ve NATO güçlerinin yaklaşık yarısı ülkeden çekilirken, Taliban alan hakimiyetini önemli oranda artırdı. 

KABİL’E 30 KM MESAFE…

Örgüt, 1 Mayıs 2021 tarihinden bu yana Afganistan genelinde 40’a yakın ilçe merkezini ele geçirdi. Ülke genelinde 407 ilçeden 90 ilçe de kontrolleri altında. 

407 ilçenin 250’sinde ise çatışmalar devam ediyor…

Son olarak Kabil’in idari sınırıyla da temas kurdular.  Başkente 30 kilometre mesafedeler…

Peki örgüt ilerlerken, Türkiye neden Kabil Havalimanı’nı koruma teklifi verdi? 

Teklif, ABD’nin mi yoksa Türkiye’nin çıkarına mı hizmet ediyor? Reuters’in dediği gibi Ankara’nın ilişkileri “yumuşatma” hamlesi mi? 

Bu konuda Türk kamuoyunda da oluşan kaygıları Ankara gidermesi oldukça kritik… 

Sorulara, Batı’nın verdiği yanıt ise ABD ve Almanya üzerinden oldu: “Edinilmiş kazanımların devam etmesi ve diplomatik temsilciliklerin muhafaza edilmesi…”

KİLİT ÜLKELER TÜRKİYE’NİN TEKLİFİNE NE DİYOR?

Rusya ise rahatsız. 

Rusya Dışişleri Sözcüsü Zaharova Türkiye’nin talebinin ABD ile Taliban arasında varılan anlaşmaya aykırı olacağını söyledi.

Peki Taliban’la son dönemde diyaloğu önemli ölçüde artıran İran

Dikkatle izliyor…

İranlı diplomatik kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Tahran aynı zamanda diyaloğu önemsiyor. Bu kapsamda “Türkiye-Afganistan-İran Dışişleri Bakanları” toplantısına da önem veriliyor.

İlgili yazı: Afganistan’da dengeler değişiyor! Ankara-Tahran-Kabil ortak mı hareket edecek?

Türkiye ile birçok önemli uluslararası sorunlarda dayanışma içinde olan, Afganistan’daki barış sürecinin kilit komşu ülkelerinden Pakistan’ın tutumu da dikkat çekiyor. 

Erdoğan’ın  “Afganistan’da Pakistan’ı yanımıza alma düşüncelerini Biden’a söyledik.” sözleri sonrası konuşan Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi “Söz konusu Türkiye ise Pakistan bu konuda oldukça rahat.” dese de ülkesinin tavrını açıklamaktan kaçındı:

“Türkiye, NATO üyesi ve NATO Afganistan’dan çekilme kararı aldı. Erdoğan (bu konuda) bir açıklama yaptı. Bu konuda ne düşündüklerini anlamak istiyorum”

‘TÜRKİYE TEKLİF SUNDU’

Ya önce danışılması gereken Afganistan hükümeti? 

Afganistan Dışişleri Bakanı Mohammed Hanif Atmar’a göre “Kabil’deki uluslararası havalimanının hem işlevsel kalması ve erişebilir olması hem de Afganistan’daki diplomatik misyonların kullanımı için uygun kılınması gerekiyor. Türkiye bu konuda sorumluluk almak ve tam destek olmak için bir teklif sundu.”

AFGANİSTAN’DAN ‘DİYALOG’ SÜRECİNE İTİRAZ

Ancak “teklifin sunulması”, Kabil’i koruma teklifine ilişkin diyalog sürecinin Afganistan’la yürütüldüğü anlamına geliyor mu? 

Aslında yapılan açıklamalar sorunun yanıtını veriyor: Akar dışında Erdoğan’ın Biden görüşmesinden sonra söylediği gibi “ABD’den şartlar konusunda yanıt bekliyoruz.”

Başında bu yana, Afgan hükümetine sunulan teklif dışında bütünüyle ABD ile yürütülen bir süreçten bahsediyoruz. 

Üst düzey Afgan kaynaklarla yaptığım görüşmelerde de bu sürece yapılan itiraz öne çıkıyor. 

Kabil’de güvenlik konularında karar mekanizmasında yer alan üst düzey kaynağın ifadelerini aynen aktarıyorum: 

ÜST DÜZEY KAYNAK: KAYGILIYIZ

“Türkiye topraklarımıza gelme talebini kendi isteğimizle değil,  ABD ile yapılan görüşmelerin ardından iletiyor.” 

Kaynak, Ankara’nın önce ABD ile görüşmeler yaparak emrivaki bir tutum içerisine girdiğini, bunun Afgan halkı başta olmak üzere Afganistan hükümetinde kaygı yarattığını vurguluyor.

‘KİMSE ZORLA YÖNETİLMEK İSTEMEZ’

Türkiye ile yakın tarihsel ilişkileri olduğunu, bu yılın Afganistan’la Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 100’üncü yılı olduğuna dikkat çeken kaynak, “ Tarihsel ilişkileri önemsiyoruz ancak sürecin bizle diyalog halinde yürütülmesini önemsiyoruz. Türkiye’nin nasıl geldiği çok önemli.  Türkiye muhatap olarak bizi mi görecek yoksa ABD’yi mi? Kimse zorla yönetilmek istemez” diyor.

Pakistan’ın Taliban’la ilişkilerine dikkat çeken üst düzey kaynak “ikili mekanizma” çağrısı yapıyor: 

Türkiye’nin Pakistan’la ilişkilerinin iyi olduğunu düşünürsek, Taliban’ın dizginlenmesi açısından Türkiye’nin bir rolü olacağı düşünülebilir. Bu olumlu olabilir ancak sürecin ikili mekanizma ile çalıştırılması gerektiğini, üçüncü ülkelerin bu sürecin dışında tutulması gerektiğini vurguluyoruz” 

TALİBAN: KABUL EDİLEMEZ

Malum, Taliban da benzer görüşte… 

Son yaptıkları açıklamada şu vurguları yaptılar: 

Ülkemiz son 40 senedir çok sayıda meseleyle ve sorunla yüzleşmektedir ve bu sebeple, uluslararası tarafların, anlayışlı ve dost ülkelerin bencillikten uzak ve insani desteğine ihtiyaç duymaktadır. Halkımız için böylesi bir şeyi isteriz ve hoş karşılarız.

Vatanımızda yabancı güçlerin varlığı, her ne isim altında ve hangi ülkeye ait olursa olsun, Afgan halkı için ve İslam Emirliği için kabul edilemez.”

Ankara’nın Afganistan dosyasında açtığı yeni sayfada, maliyetlerin iyi hesaplanması konusunda kriz merkezlerine büyük iş düşüyor.

ABD ve NATO ülkesi ülkelerin askerlerini çektiği bir süreçte Türkiye’nin Afganistan’da kalmaya devam etmesi, Mehmetçiği Taliban’ın hedefi yapacak mı? 

Savaşın devam etmesi bölge halkının Türkiye’ye yönelik sempatisini nasıl etkileyecek?  

Türkiye’nin bazı sahalarda ilişkilerinin testten geçtiği başta Rusya ve İran olmak üzere bölge ülkeleriyle ilişkiler ne ölçüde zarar görür? 

Yeni bir gerilim sahasının merkezinde olup olmamaya yönelik kararın, risklerin iyi hesaplanmasıyla verilmesinin önemi ortada… 

Afganistan’dan Türkiye’ye ‘Kabil’ itirazı: Muhatap biz miyiz ABD mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. amerika yıllardır sizden izin mi aldı ?
    afgan yönetiminin bu açıklaması emperyalist amerikanın görevini layıkıyla yaptığını gösteriyor.

  2. Siyonizme kapıcılık yapacağız iyimi

  3. 20 Haziran 2021, 07:29

    Orada istikrarsızlık var ise bu ABD yüzünden olan bir şey. Sorunu çıkaran adamla sorun çözülmez. İstikrar gelecekse tıpkı Suriye de olduğu gibi Türkiye ve Rusya devriyeleri yapılması halinde gelecektir. Çünkü bölge ülkeleri hatta çok yakın komşular. Doların bu manivelalarla inmesini beklemek kabul edilemez. Üretim lazım.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!