Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı olan eşi Fatmanur Altun, İstanbul Sözleşmesi üzerinden kendilerine yöneltilen eleştirilere karşı çok sert açıklamalarda bulundu. Altun, “Bu bariz FETÖ projesine, tek dertleri aile olan masum insanlarımızı ortak etmeye çalışan ve fitne ateşine sinsice odun taşıyanların iki yakası iki cihanda ellerimdedir! Hakkım kesinlikle helal değildir” dedi.
AKP çevresinde İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sürüyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın başkan yardımcılığı yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM,) sözleşmeye desteğini net bir biçimde ortaya koymuştu.
KADEM yönetiminde bulunan Fatmanur Altun’un Yönetim Kurulu Başkanı olduğu TÜRGEV ise sözleşmeye karşı çıktı. TÜRGEV tarafından yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi adı geçmeden “Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olarak biz de giderek belirginleşen bu dayatmaya karşı net duruşumuzu ortaya koyuyoruz. İnsanlığı tehdit eden, toplumların taşıyıcı unsuru olan aileyi yok ederek toplumsal çözülme ve çürümeyi hızlandıran, gençlerin ve çocukların anlam dünyalarını alt üst ederek onları bedensel ve ruhsal olarak yaralayan bu olguyu bir norm olarak asla kabul etmeyeceğiz” ifadeleri yer aldı.
Söz konusu açıklamayı paylaşan TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun “Aileyi hedefe koyan ve sistematik bir cinsiyetsizleştirme projesi ile insanlığın geleceğini tehdit eden küresel lobilere karşı sesimizi yükseltelim!” demişti.
Aileyi hedefe koyan ve sistematik bir cinsiyetsizleştirme projesi ile insanlığın geleceğini tehdit eden küresel lobilere karşı sesimizi yükseltelim!
TÜRGEV olarak yaptığımız çağrıyı bir kez daha yineliyoruz:https://t.co/R1VQmIah72
— Fatmanur Altun (@fatmanuraltun) August 3, 2020
FATMANUR ALTUN’DAN YENİ AÇIKLAMA
Twitter hesabından yeni bir açıklama yapan Fatmanur Altun, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tavırlarının net olduğunu ancak “haydi itiraf et, İstanbul Sözleşmesine iman ediyorsun” şeklinde mesajlar aldığını söyledi.
Altun, “İstanbul Sözleşmesi üzerinden bizi LGBT destekçisi göstermek. Akıllara ziyan bir fitne. “Bu bariz FETÖ projesine, tek dertleri aile olan masum insanlarımızı ortak etmeye çalışan ve fitne ateşine sinsice odun taşıyanların iki yakası iki cihanda ellerimdedir” dedi.
Fatmanur Altun’un açıklaması şöyle:
Üzülerek ifade ediyorum ki İst. Söz. tartışması artık bir turnusol kağıdına dönüştü. Üç gündür gerek İst.Söz. gerekse LGBT konusunda görüşlerimizi net bir biçimde ortaya koyuyoruz. Yazdıklarımız açık ve anlaşılır.
Buna rağmen ısrarlı bir şekilde “haydi itiraf et, İstanbul Sözleşmesine iman ediyorsun” tonunda karşılıklar alıyorum. Dahası mesajlar, mailler ve telefon trafiği ile insanlara ulaşarak bu yargıyı onlarda da oluşturmaya, kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar.
Aradıkları, mail, mesaj attıkları insanlar haber veriyorlar sağolsunlar.
Bize biçtikleri rol belli; İstanbul Söz. üzerinden bizi LGBT destekçisi göstermek. Akıllara ziyan bir fitne! Üç gündür attığımız tweetler bütün hesaplarını bozmuş olacak ki; yazılanlar ortada olmasına rağmen insanlara okuduğunu anlamayan muamelesi yapmaktan ve gizli-açık lobilerle fitne kazanını kaynatmaktan çekinmiyorlar. Bizim pozisyonumuz nettir; İstanbul sözleşmesi nas değildir.
Üzülerek ifade ediyorum ki İst. Söz. tartışması artık bir turnusol kağıdına dönüştü. Üç gündür gerek İst.Söz. gerekse LGBT konusunda görüşlerimizi net bir biçimde ortaya koyuyoruz. Yazdıklarımız açık ve anlaşılır.
— Fatmanur Altun (@fatmanuraltun) August 4, 2020
‘ANCAK ŞEYTANIN AKLINA GELEBİLİRDİ’
Öte yandan artık siyasi bir hüviyet kazanan LBGT lobisinin ve endüstrisinin Türkiye’deki en büyük düşmanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. İnsanlara sağdan yaklaşarak, LGBT ile korkutarak Erdoğan’ı hedef göstermek, düşmanlaştırmak ancak Şeytan’ın aklına gelebilirdi.
Bu bariz FETÖ projesine, tek dertleri aile olan masum insanlarımızı ortak etmeye çalışan ve fitne ateşine sinsice odun taşıyanların iki yakası iki cihanda ellerimdedir! Hakkım kesinlikle helal değildir. Fitne, dedikodu ve iftiralarla arkasından konuştuğunuz…
Bütün mümine kadınlar için Allah’a hesap vereceksiniz. Bir topluluğun kadınlarını hedef alan, gizli, kapaklı lobilerinizle oluşturduğunuz büyük çaplı İfk hadisesi nedeniyle Allah’ın gazabından korkmuyorsunuz ama sizi ve bütün şürekanızı O’na havale ediyorum.
İstanbul sözleşmesinin bu kadar ateşli tartışılmasını anlayamıyorum. Yürürlüğe girdiği günden beri kadına şiddet olayları artmış. Demekki bu sözleşme sorunu çözmüyor hatta sadece istatistiklere bakıp yorum yapacak olsak arttırmış bile diyebiliriz. Sorunun kültürel tarafını sosyolojik tarafını konuşmadan sadece istanbul sözleşmesi üzerinden ya hep ya hiç durumuna getirmek bence doğru değil. Benim kendi görüşüm bir cinsiyetin hakkını verelim derken diğerini dezavantajlı bir duruma sokmanın şiddeti önlemeye ve cinsiyet eşitliğine hizmet edeceğini düşünmüyorum.
Yine bana göre cinsiyet eşitliğini de yanlış anlıyoruz. Eşitlik ancak fırsat eşitliği olabilir yoksa erkek ve kadın cinsleri farklı biyolojik ve evrimsel donanımlara sahiptir ve ikisini her yönden eşitlemeye çalışmak bazı durumlarda bir tarafı dezavantajlı duruma düşmesine sebep olacaktır.
Kıymetli kardeşim Fatmanur hanım bu okuduklarım beni çok çok memnun etti dilerimki Rabbimde senden memnun olur inşallah. Bu rezilliğe karşı olan bizler sesimizi yükseltelim ki cumhurbaşkanımız üzerinde fitne odakları baskı uygulayacak projelerini uygulamaya fırsat bulmasınlar inşallah. Sizi muhabbetle Selamlar ve Rabbime emanet ederim