Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Millet İttifakı ve altılı masaya katılmak için ısrarlı taleplerde bulunmuş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den de olumlu açıklamalar gelmişti. Akşener, Baş’ın masaya katılma talebini ilk toplantıda gündeme getireceğini duyurmuştu. Ancak toplantıdan Baş’a vize çıkmamıştı.
Masa için Türkiye Değişim Partisi (TDP) lideri Mustafa Sarıgül’den de katılım mesajı geldi.
Halk Tv’den İsmail Saymaz, Sarıgül ile yaptığı görüşmeyi köşesine şöyle taşıdı:
“Sarıgül’e sordum: “Altılı Masa’ya katılmak istiyor musunuz?” Açıkça yanıt verdi.
Dedi ki: “Altılı Masa’dan teklif gelirse arkadaşlarla detaylı konuşuruz. Sonuçta muhalefet partisiyiz. Kesinlikle sıcak bakarız.”
Seçim ittifakı ve CHP’den milletvekili adaylığı iddiasını hatırlattım. “Ortak dostlarımızın böyle arzuları var. Konuşuluyor” dedi. “Resmiyete bürünmedi o zaman” dedim. “Yakın ama” diye ekledi.
Kılıçdaroğlu ile yakın bir diyaloğunun olduğunu vurgularken, CHP ile ittifaka sıcak baktığını saklamadı. Sarıgül, cumhurbaşkanı adayının Altılı Masa’dan çıkması halinde en doğru ismin Kılıçdaroğlu olduğunu söylüyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü ‘açılımını’ eleştirmekten de geri durmuyor. Sarıgül:
“Türkiye’de ciddi bunalım var. İnsanlar sıkıntı içinde. Kiralarını ödeyemiyorlar. Başörtüsü kimsenin gündeminde değil. Başı açık da istediğini yapıyor, kapalı da.”
Türkiye’de siyasetçilerin hepsi aynıdır. Birbirlerinden hiç bir farkları yoktur. İktidarı, muhalefeti, küçüğü, büyüğü, etnik kökeni ayrı olsa bile, il genel meclisi, belediye meclis üyesi, hatta parti üyeleri dahil. İnsanlar ekonomik ihtiyaçlarını gidermek için meslek edinirler, okuluna, kursuna giderler ve çalışırlar. Siyasetçilerimiz yalnızca kendi çıkarlarını düşündükleri için siyaseti geçim kaynağı olarak görmektedirler. Çeneleri çalışsın yeter. Nerde beleş oraya yerleş. Bakmayınız büyük büyük laflar etmelerine, ilkelerden, yetim hakkı yedirmeyeceğiz beylik palavralarına…