VERYANSIN TV
104 emekli amiralin ‘Montrö‘ duyurusu üzerine, ‘Devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçunun işlendiği iddiasıyla, 103 emekli amiral ile 1 emekli general hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın dördüncü celsesi görüldü.
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada bugün emekli amiraller İsmail Ruhsar Sümer, Mehmet Ali Çınar ve Mehmet Ali Özgüven savunma yaptı. Mahkemeye çok sayıda avukat, amirallerin aileleri, silah arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
10:00’da başlaması gereken duruşma SEGBİS kaydında bir sorun olması nedeniyle 10:16’da başladı. İlk savunmayı 78 yaşında olan Amiral İsmail Ruhsar Sümer yaptı.
‘KUMPAS OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’
“Bu savunmamın evlatlarıma ve torunlarıma en büyük miras olmasını umuyorum” sözleriyle savunmasına başlayan Sümer, o süreçte ameliyatlı olduğunu ve hastanede yattığını, WhatsApp yazışmaları gördüğünü ve bu konuda kimseden onay almadan isminin yer almasını istediğini belirtti.
“Türkiye için fevkalede hassas olan Montrö’nün son derece önemli bir anlaşma olduğu artan bir önemde ortaya çıkmıştır” diyen Sümer, üzerine atılan suçları kabul etmediğini bunun bir kumpas olduğunu düşündüğünü belirtti.
‘HÜKÜMET HEDEF ALINMADI’
Sümer’in ardından Amiral Mehmet Ali Çınar savunma yaptı. 71 yaşındaki Çınar, metni ADMEK-2 WhatsApp grubunda gördüğünü, metinde isminin yer alması için Ergun Mengi’ye mail attığını söyledi. Suç işleyecek bir vasıtaya sahip olmadığını belirten Çınar, metnin ‘Yüce Türk Milleti’ ve ‘aksi takdirde’ kavramlarına farklı anlamlar yüklenerek, niyet okunmaya çalışılarak muhtıra gibi gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Çınar, “Muhtıra metinlerini muvazzaflar yazmıştır. Bu metinlerde hükümet muhatap alınmaktadır. Bizlerin duyurusunda ise hiçbir kurum ve kişi hedef alınmamıştır” ifadesini kullandı. Gizli anlaşma içerisinde olmadığını, hiç kimseyle irtibatlı olmadığının ortada olduğunu, bunun da HTS kayıtlarında yer aldığını vurguladı. Çınar, “Suça ve suçun işlendiği vasıtaya ilişkin bir delilin olmadığı ortadadır. Üzerime atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. Tüm fiilim Anayasal hakkımı kullanmamdan ibarettir. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
‘MAVİ VATAN’IN İSİM BABASINI DA GÖRÜNCE İSMİMİN YAZILMASINI İSTEDİM’
Amiral Çınar’ın ardından Amiral Mehmet Ali Özgüven söz aldı. Anayasal haklarını kullandığını belirten Özgüven, metni incelediğini, metne imza atanlar arasında çok değerli amiraller ve Mavi Vatan’ın isim babasının da olduğunu görünce bu metinde sorun olmadığını düşünerek ismimin yazılmasını istediğini vurguladı.
Metinde hiçbir resmi kurum kuruluşun hedef alınmadığını söyleyen Özgüven, bu metinle ifade özgürlüğünün kullanıldığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve Milli Savunma Bakanının açıklamalarını hatırlatan Özgüven, Montrö’nün önemine değindi. Sarıklı Amiral fotoğraflarını gördüğünde de yıllarca deniz üniformasını onuruyla taşıyan biri olarak herkes gibi rahatsız olduğunu söyledi. Her iki konudaki duyurunun haklı ve Türk milletinin çıkarına olduğunu, bugün de haklılıklarının ortada olduğunun bir gerçek olduğunu söyleyen Özgüven, beraatini talep etti.
Duruşmada savunmasını yapan emekli amiral Ömer Vedat Ersin de suçlamaları reddederek, beraatini istedi.
