Antalya’nın zirvesi Saklıkent Kayak Merkezi’nde, Sarıkamış Harekatı’nın 105’inci yılı dolayısıyla düzenlenen yürüyüşe katılan 3 bin kişi, karlı yolda 150 metre uzunluğunda Türk bayrağı taşıdı.
1. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun Rus İmparatorluğu’na yönelik düzenlediği Sarıkamış Harekatı (22 Aralık 1914- 17 Ocak 1915) sırasında şehit düşen askerleri anmak için 1850 metre rakımlı Saklıkent Kayak Merkezi’nde, ‘Saklıkent’ten Sarıkamış’a Gençlik Şühedanın İzinde’ adlı anma yürüyüşü düzenlendi.
Yürüyüşe Vali Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Garnizon Komutanı Piyade Albay Tuncay Polat, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tekin Aktemur, İl Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan, askeri erkan, kamu kurum ve kuruluşları, öğrencilerle birlikte yaklaşık 3 bin kişi katıldı.
ASKER, POLİS VE ÖĞRENCİLER TÜRK BAYRAĞI TAŞIDI
Yürüyüşte yer alan asker ve polisler, 150 metre uzunluğunda Türk bayrağı ile dev Atatürk posteri taşıdı. Metrelerce karla kaplanan dağlık arazide yürüyen Antalyalılar, şehitleri andı. 2 kilometrelik yürüyüşün ardından tören alanına ulaşan grup, Sarıkamış şehitleri için dualar etti. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
‘SARIKAMIŞ’I UNUTMAYACAĞIZ’
Törende konuşan Vali Karaloğlu, Sarıkamış şehitlerini anmak ve dualar göndermek için yürüdüklerini söyledi. Sarıkamış şehitlerine hitaben konuşan Karaloğlu, “Sizin bıraktığınız ideallere, inanca bugün biz de sahibiz ve sizin bıraktığınız yerden biz o ideallerinizi devam ettirmek istiyoruz.
İstikbalimiz için, istiklalimiz için, milli irademiz için, cumhuriyetimizi koruyup kollamak için biz de zamanı geldiğinde sizin yaptığınızı yapmaktan tereddüt etmeyeceğiz demek için buradayız” dedi.
‘YÜREĞİMİZ BURKULUYOR, KANIMIZ DONUYOR’
Hiçbir zaferin zahmetsiz elde edilmediğini aktaran Karaloğlu, “Sarıkamış’ta belki bir zaferimiz yok ama Sarıkamış’ı her hatırladığımızda yüreğimizin burkulduğunu, kanımızın donduğunu, o gün Sarıkamış şehitlerinin hissettiklerini biz de hissederiz. Sarıkamış’tan alacağımız dersler ve ibretler var.
Her şeyden önce o gün ülkemizin ve milletimizin içinde bulunduğu durum dolayısıyla belki askerimize iklimin, doğanın gerektirdiği teçhizatları veremedik, elbiseyi, potini, kabanı veremedik, eline silahını belki veremedik. Sarıkamış’tan ders çıkarak günün teknolojisi ne ise onu üretmek, kullanmak ve esiri olmamak durumundayız.
Günün teknolojisi ne gerektiriyorsa bunu milli ve yerli olarak üretmek zorundayız. Eğer günün koşulları yerli tank, yerli otomobil üretmemizi gerektiriyorsa bunları üretmek durumundayız. Sarıkamış’tan bu dersi çıkarmak durumundayız” diye konuştu.
Konuşmaların ardından etkinliğe katılanlara kırık buğday çorbası ile üzüm hoşafı dağıtıldı.
