Avrupa’da Rusya’ya yönelik yaptırımlar protesto ediliyor

Ukrayna’nın NATO’ya girme politikası sonrası başlayan Rusya operasyonu Avrupa’yı etkilemeye devam ediyor. Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımlar enflasyonu hız kesmeden artırıyor. Kuzey Akım 1’den sağlanan gaz tedariğinin yüzde 20’ye inmesi, Avrupalıların yaşamını ciddi şekilde olumsuz etkiledi.

FRANSA’DA ‘NATO’DAN ÇIKALIM’ EYLEMİ

NATO’nun Ukrayna politikası Fransa’da protesto edildi. Onlarca Fransız sokaklarda “NATO’nun sürdürdüğü vekalet savaşı bitsin”, “NATO’dan çıkalım” sloganları attı. Avrupa’da yaşanan rahatsızlık Fransa’yla da sınırlı değil.

Avrupalı hükümetler krizin başından beri Ukrayna’ya başta silah olmak üzere maddi yardımlarda bulunmaya devam ediyor. Milyarlarca doların akıtıldığı Ukrayna’nın Avrupa’ya maliyeti yaklaşık 6 milyon göçmen ve yüksek enflasyon. Fakat Avrupalılar, ekonomik krizin derinleşmesine rağmen Ukrayna politikasından vazgeçmeyen hükümetlere karşı ayaklandı. Yapılan eylemlerde ABD ve NATO karşıtlığı dikkat çekti. Özellikle Alman hükümeti hem halk hem de muhalefet tarafından “Amerikan kuklası” ilan edildi.

ALMANYA BAŞBAKANI’NA ‘ABD PALYAÇOSU’

Almanya enerjide Rusya’ya en bağımlı Avrupa ülkesi. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar Almanya’da enflasyonu çift haneye yaklaştırdı. Almanya aynı zamanda Ukrayna’ya kriz boyunca ağır silahlar temin etti. Halk, enerji fiyatları ve alım gücünün düşmesinden rahatsızlık duyuyor.

Almanya’nın sosyal demokrat başbakanı Olaf Scholz, Neuruppin’de düzenlediği mitingde protesto edildi. Ekonomik iyileştirme paketini açıkladığı sırada yuhalanan Scholz’a “NATO ve ABD palyaçosu, halk düşmanı, yalancı hain, defolun.” diye seslenildi.

Alman hükümetinin Rusya’ya yönelik uyguladığı yaptırımlar nedeniyle ülkede artan enerji faturaları ve enflasyon karşısında vatandaşları rahatlatmak için birkaç gün içinde yeni ekonomi paketinin açıklanacağını duyuran Scholz’un konuşması sık sık yuhalama, ıslık ve sloganlarla kesildi.

 ‘ABD’NİN KUKLASI OLDUK’

Alman Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) eski lideri ve Sol Parti’nin kurucusu Oskar Lafontaine de Alman hükümetine yüklendi. “Almanya’nın ABD’nin kuklası gibi davrandığını” belirten Lafontaine, “Almanya, bağımsız ve egemen bir ülke değil.” ifadelerini kullandı. Almanya’nın Ukrayna politikasını eleştiren Lafontaine, “ABD’nin talebi üzerine Kuzey Akım 2 durduruldu.” dedi.

Almanya’da artan huzursuzluk havaların soğumasıyla adeta isyana dönüşecek. Almanya’da sonbaharın eylemsellik açısından sıcak, kışın ise öfkeli geçeceği bekleniyor.

‘SAVAŞI KESİN, REFAHI DEĞİL’

Protestoların yaşandığı bir diğer Avrupa ülkesi ise İngiltere. Kovid-19 pandemisi sonrası şanan tedarik sıkıntısı, İngiliz ekonomisini sarsmıştı. Ülkede enflasyon ve alım gücünün düşmesi nedeniyle eylemler düzenleniyor. Ağustos ayında duyurulan “Artık yeter” eylem zinciri İngiltere’de giderek yayılıyor. Toplamda 50 yerde uzun süreli eylemler yapan İngilizler, hükümeti politikalarından dolayı eleştiriyor. “Savaşı kesin refahı değil” sloganlarıyla yapılan eylemlerin en büyük temeli, Rusya’ya uygulanan yaptırımlardan dolayı artan enerji fiyatları.

70 BİN ÇEK’TEN AB VE NATO’YA KARŞI EYLEM

Yaklaşık 11 milyon nüfuslu Avrupa Birliği ülkesi Çekya’da, on binlerce kişinin katıldığı NATO ve AB karşıtı protesto düzenlendi. Önceki gün başkent Prag’da buluşan on binler Ukrayna krizinde taraf tutulmasına tepki gösterdi ve Rusya’yla anlaşma istedi. Polisin tahminlerine göre eyleme katılanların sayısı 70 bin civarında. Şehir merkezinde Wenceslas Meydanı’ndaki eylem, muhalefetin enflasyon ve enerji fiyatlarına karşı eylemsizlik iddiaları üzerine hükümetin güven oyunu almasından bir gün sonra yapıldı.

Etkinliğin önderlerinden Jiri Havel, iDNES.cz haber sitesine verdiği demeçte, “Gösterimizin amacı, başta elektrik ve gaz olmak üzere bu sonbaharda ekonomimizi mahvedecek olan enerji fiyatları sorununu çözmek için değişiklik talep etmektir.” ifadelerini kullandı.

 HÜKÜMETİ İSTİFAYA ÇAĞIRDILAR

Göstericiler, Başbakan Petr Fiala liderliğindeki mevcut koalisyon hükümetinin istifasını talep etti. Göstericiler aynı zamanda AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarının Çek halkına ve ekonomisine zarar verdiği için sonlandırılması talebinde bulunarak tarafsızlık vurgusu yaptı. Geniş katılımlı gösteriyi “Rusya yanlısı” olarak değerlendiren Başbakan Petr Fiala, bu durumun ülkenin çıkarlarına zarar verdiğini iddia ederek, Rus propagandası ve dezenformasyon kampanyasına ülkesinde inananların olduğunu söyledi.

‘BATI’NIN İLERİ KARAKOLUNA DÖNÜŞTÜK’

Ukrayna krizi başladığından beri Rusya ile ilişkileri kopma noktasına getiren Yunanistan’da hükümet eleştiriliyor. Yunanistan’ın ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifakın (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, Yunanistan’ın “Batı’nın ileri karakolu” haline geldiğini belirterek, “Umarım olmaz ama eğer egemenliğimizi savunmamız gerekirse, kendimizi kandırmayalım, bir başımıza olacağız.” ifadelerini kullandı. Çipras, Rusya’ya uygulanan yaptırımların Yunan ekonomisi için ağır bedelleri olacağı uyarısını yaptı. Çipras, “Komşularımızla karşıtlığımız sadece söylem seviyesinde kalsa, gerginlik artmasa bile, sonuçları ekonomi için de son derece olumsuz olacaktır, özellikle yazın.” idelerini kullanmıştı.

İTALYA’DA RUSYA KARŞITI DRAGHİ HÜKÜMETİ DÜŞTÜ

Avrupa’da bazı hükümetler sallanmakla kalmıyor düşüyor. İtalya’da Atlantik siyasetlerinin temsilcisi olan Mario Draghi hükümeti temmuz ayında düştü. Hükümet krizi, 5 Yıldız Hareketi’nin Ukrayna’ya silah yardımına muhalefet etmesiyle başlamıştı. Batı basını, Draghi’nin düşüşünü ‘Putin’in zaferi’ vurgularıyla vermişti.

Alman Deutsche Welle ise durumu “Draghi’nin düşüşü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir ödül olmakla kalmayacak, aynı zamanda Avrupa Birliği, Avro ve Ukrayna siyasetini de tehlikeye sokacaktır.” diyerek yorumlamıştı.

GREV DALGASI BÜYÜYOR

Almanya, İngiltere, Hollanda, İspanya… Grev dalgası Avrupa’da büyüyor. Hizmet ve tarım sektöründe yaşanan grevler ulaşımı ve gıda fiyatlarını etkiliyor. Yoğun mesai saatleri içerisinde ağır iş yüküyle karşı karşıya kalması çalışanlara grevden başka çare bırakmıyor. Çiftçiler ise benzin fiyatlarının artmasıyla birlikte üretimi durduruyor, şehir merkezlerinde eylemler yapıyor.

HAZİRAN’DAN BU YANA BİNLERCE UÇUŞ İPTAL EDİLDİ

Grevlerin en çok etkilediği sektör şüphesiz hava yolu taşımacılığı. Ağır çalışma şartları ve çalışan sayısındaki eksiklik, işçileri grevlere sevk etti. Lufthansa, Ryanair, EasyJet gibi en çok kullanılan hava yolu şirketlerinin çalışanları kısa ve uzun vadeli grevlere başladı. Pilotlardan yer hizmeti çalışanlarına kadar herkesin grev yaptığı sektörde binlerce uçuş iptal edilirken, tatile çıkan yolcular bagajlarını alamadı. Almanya’nın en büyük hava yolu şirketi olan Lufthansa’nın pilotları 2 Ağustos günü 24 saatlik greve çıktı ve 800 uçuş iptal edildi. Bu iptaller 130 binden fazla yolcuyu etkiledi.

LONDRA’DA ULAŞIM ALTÜST

Grevlerin en yoğun olduğu şehirlerden birisi İngiltere’nin başkenti Londra. Londra’da otobüs şöförleri ve metro çalışanları grevlere gitti. Sendikalar, yaşam maliyeti krizinin ortasında üyeleri için kabul edilebilir ücret teklifleri ve koşulları sağlamak için savaşırken, grevler kritik hizmetleri aylarca kesintiye uğrattı. Metro ve kara yolu toplu ulaşımlarındaki grevler, Londra trafiğini alt üst etti. Bireysel araç kullanımı artarken, insanlar planladıkları vakitlerde olması gereken yerlere gidemedi.

‘ÇİFTÇİ YOKSA YEMEK DE YOK’

Benzin ve gaz fiyatlarının artması, üretim yapan çiftçileri olumsuz etkiledi. Hollanda ve Almanya’da çiftçiler şehir merkezlerine inerek yolları kapattı ve eylem yaptı. “Çiftçi yoksa yemek de yok” sloganıyla yapılan eylemler sonrası market rafları kısa süreliğine boş kaldı. Şehirlere traktörleriyle inen çiftçiler gübrelerini kamu binalarının önüne dökerek protesto gösterisi düzenledi. Hollanda’da yüzlerce çiftçi yolları traktörleriyle kapattı.

FRANSIZ SENDİKALAR 29 EYLÜL’DE GREVE GİDİYOR

Dün Fransa’nın tüm büyük sendikaları (CFDT, CGT, FO, CFE-CGC, CFTC ile Solidaire) 29 Eylül grevini görüşmek üzere bir araya geldiler. Önümüzdeki haftalarda şimdiden çeşitli gösteriler ve grevler planlanıyor. CGT ve Solidaire dışındaki sendikalar daha çok hükümetle görüşmelerden yanayken, CGT grevde kararlı.

28 Ağustos’ta ortak bir bildirinin imzacıları olan bu örgütler, 29 Eylül’de birlikte gösteri yapacak ve ekim ayında bir cumartesi günü ortak bir girişim planlayacaklar.

Enflasyon, enerji krizi, emeklilik ve işsizlik sigortası ile ilgili endişeler: Toplumsal öfke sonbaharda sokağa taşınacak. Öncelikli konu ücretler.

Ekim ayı ortalarında Jean-Luc Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa partisi de hayat pahalılığına karşı Büyük bir yürüyüş planlıyor.