Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Dağlık Karabağ’da mevcut aşamada diplomatik çözümün olmadığını söyleyerek ülkesinin işgalci politikaya devam ettiğini ve mevcut yönetimin krizi barışçıl görüşmeler yoluyla çözmeye ilgi duymadığını açıkça kabul ettiğini belirtti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Dağlık Karabağ’da mevcut aşamada diplomatik çözümün olmadığını söyleyerek ülkesinin işgalci politikaya devam ettiğini ve mevcut yönetimin krizi barışçıl görüşmeler yoluyla çözmeye ilgi duymadığını açıkça kabul ettiğini belirtti.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’nın yazılı açıklamasında, “Başbakanın bu açıklamasından, yeni saldırılara karşı Azerbaycan’ın başlattığı operasyon ve onlarca yıldır işgal altında olan topraklarını kurtarması bağlamında uzun zamandır ateşkes için yalvaran ve insani ateşkes anlaşmasını iki kez kaba bir şekilde ihlal eden Ermenistan’ın gerçek amacının barış değil yeni işgaller olduğu anlaşılıyor” ifadesine yer verildi.
Aracı ülkelerin insani ateşkese uyulması çağrısını görmezden gelen ve diplomatik çabaları bozan Ermenistan’ın bu açıklamasının, çatışmanın çözümüyle ilgili yıllarca sergilediği yıkıcı tutumun yeni bir açık tezahürü olduğu ifade edildi.
İnsani ateşkesi iki kez kabul eden ve krizin BM Güvenlik Konseyi’nin kararları temelinde çözüme kavuşturulmasına destek veren Azerbaycan’ın bununla iyi niyetini ve yapıcılığı sergilediği kaydedildi. Bir yandan çatışmanın barışçıl yollarla çözümüne ilgi duymayan Ermenistan’a ve diğer yandan toprakları yaklaşık 30 yıldır işgal altında olan ve politik çözüme destek veren Azerbaycan’a aynı yaklaşım sergileyen ülkelere, bundan bir sonuç çıkarma çağrısına yer verildi.
Hiçbir baskı hissetmeyen ve Azerbaycan’a karşı saldırganlık politikası kapsamında işlediği sayısız suçlardan dolayı hesaba çekilmeyen Ermenistan yönetiminin sorumsuzca açıklamaları ve eylemleriyle “halkını uçuruma sürüklediği” kaydedildi.
Açıklamada, çatışmaya uzun vadeli çözüm sağlamanın ve bölgede gerilimi ortadan kaldırmanın tek yolunun ancak hukukun üstünlüğünü ve uluslararası kabul görmüş devlet sınırlarının dokunulmazlığı ve bu sınırlara saygı ile olabileceği vurgulandı.
