Bahçeli’den KPSS çıkışı: Tam ve eksiksiz cevap verenler tespit edilmeli

MHP lideri Devlet Bahçeli, 31 Temmuz’da yapılan KPSS’de çıkan sorulardan bazılarının, sınavdan önce Yediiklim Yayınevinin deneme sınavındaki sorularla aynı olduğu yönündeki iddialara ilişkin açıklama yaptı. Bahçeli "20 soruya kimlerin tam ve eksiksiz doğru cevap verdiği tespit edilmelidir'' dedi.

featured

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemdeki konularla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Bahçeli, Ankara’da cemevlerine yönelik saldırıları, soru sızdırma iddialarıyla tartışma konusu olan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ve İstanbul Zeytinburnu’ndaki Balıklı Rum Hastanesi’nde çıkan yangınla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli, “Cemevine ve Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimize yapılan hain ve hasmane eylemler belli merkezlerden provoke edilen Türk, Türkiye ve İslam düşmanlığıdır. KPSS sınavında çıkan ve bir yayınevinin test kitapçığında sorulduğu anlaşılan 20 soruya kimlerin tam ve eksiksiz doğru cevap verdiği tespit edilmeli, bu şahıslarla ilgili inceleme de acilen yapılmalıdır. Cemevi saldırısıyla KPSS skandalının çok yönlü araştırılmasının yanında, Zeytinburnu Balıklı Rum Hastanesi’nde çıkan yangının kundaklama olup olmadığı mutlak surette açıklığa kavuşturulmalıdır.” ifadelerini kullandı.

İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

“Türkiye bölgesel liderlik pozisyonunu tahkim ve takviye ettikçe, küresel aktörlük mevkiinde sivrilip adından ve müessir adımlarından bahsettirdikçe karanlık odaklar, kaotik oluşumlar, kargaşaya bel bağlamış onursuzlar anında karşı harekete geçmektedir.

Bu kapsamda karşımızda belirginleşen sebep-sonuç zincirinin halkaları berrak bir şekilde ortadadır.
Her müstesna ilerleyiş gecikmeden menfur ve menhus bir tertiple baskı altına alınmaya, daha doğru bir ifadeyle üzeri karalanmaya çalışılmaktadır.

Ne zaman ülkemiz atağa ve ayağa kalksa, bunu hazmedemeyen çevreler farklı bir alanda kriz üretip toplumsal hassasiyetleri kaşıyarak devlet-millet dayanışmasını zedelemenin arayışına girmektedir.

Parlak gelişmeleri eşzamanlı takip eden müessif ve münasebetsiz olayların iç yüzüne ışıklar salındığında ortaya dökülen hiçbir sorunun zamanlama açısından tesadüfi olmadığı anlaşılacaktır.

Türkiye’nin önünü kesmek için kuyruğa girenlerin aynı zamanda barış, huzur ve istikrar vasatını çökertmek için fırsat kollayan, hava koklayan, zemin yoklayan iç ve dış mihraklardan teşekkül eden bir yıkım lobisi halinde devreye girdikleri son derece açıktır.

Özellikle son aylarda bölgesel ve küresel sorun başlıklarına pozitif ve yapıcı şekilde müdahalede bulunan, daha önemlisi sözü dinlenen ve etkili sonuçlar alan Türkiye’nin birbirine eklemlenmiş, kurgusu ve kumandası kuyumcu titizliğiyle yapılmış sabotajlara maruz kalması dikkatli hiçbir gözden kaçmamıştır.

NATO Madrid Zirvesi’yle başlayan, Astana formatında gerçekleşen Tahran Zirvesi’yle pekişen, Tahıl Koridoru açılmasını temin eden anlaşmayla derinleşen sağlam, sağlıklı ve sağduyulu atılımlar ülkemize yönelik husumetin dalga boyunu da arttırmıştır.

Dar gelirli insanlarımızı rahatlatacak ucuz konut inşa kararı ile gelir arttırıcı hamleler, enflasyona karşı etkili mücadeleler; yatırım, ihracat ve üretim seferberliğindeki göz dolduran gelişmeler, bunun yanında bölücü terör örgütüne isabet kaydeden zincirleme operasyonlar elbette iç ve dış işgal cephesinin uykularını kaçırmış, telaşa kapılmalarına neden olmuştur.

Sırtını dayadığı muhteşem iradeyi, tarihsel haklarını, egemenlik vasfını inancıyla, cesaretiyle ve iddialarıyla sergileyen bir ülke gerçeği tıpkı dev gibi doğrulmuştur.

CEMEVLERİNE YAPILAN SALDIRILAR

30 Temmuz 2022 tarihinde Ankara’da; Türkmen-Alevi Bektaşi Vakfı’na, Şah-ı Merdan Kültür Evleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği ile Ana Fatma Cemevi’ne yapılan alçak saldırılar Türkiye’nin hayat damarlarına neşter vurma çabasından başka bir şey değildir.

Cemevi’ne ve Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimize yapılan hain ve hasmane eylemler belli merkezlerden provoke edilen Türk, Türkiye ve İslam düşmanlığıdır.

İçinden geçtiğimiz zaman diliminin tüm iyimser ve müspet ortamı dikkate alındığında Cemevi saldırganlığının bir meczubun, mendebur bir suçlunun gelişigüzel bir fiili olmayacağı bariz olarak görülecektir.

Ajanlarının tasmasını çıkarıp üzerimize salanlarla çetin bir hesaplaşma milli ve manevi bir sorumluluk olarak omuzlarımızdadır.

Bununla da kalmayıp geçtiğimiz hafta sonu yapılan KPSS sınavıyla ilgili şaibelerin somutlaşması ve bir yayınevinin hazırladığı test kitapçığında bulunan 20 sorunun aynısıyla sözü edilen KPSS sınavında sorulması da pek çok tartışmaya yol açmıştır. Adli ve idari tasarruflarla meselenin üzerine gidilmesi elbette yerindedir, ama yeterli değildir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türkiye’yi hedef alan kuşkulu olaylarla ilgili görüş ve önerileri bellidir, berraktır ve tutarlıdır. İlk olarak, Cemevi saldırısıyla KPSS skandalının çok yönlü araştırılmasının yanında, Zeytinburnu Balıklı Rum Hastanesi’nde çıkan yangının kundaklama olup olmadığı mutlak surette açıklığa kavuşturulmalıdır.

‘KPSS’DE 20 SORUYA KİMLERİN CEVAP VERDİĞİ TESPİT EDİLMELİ’

İkinci olarak, KPSS sınavında çıkan ve bir yayınevinin test kitapçığında sorulduğu anlaşılan 20 soruya kimlerin tam ve eksiksiz doğru cevap verdiği tespit edilmeli, bu şahıslarla ilgili inceleme de acilen yapılmalıdır.

Şayet ilgili yayıneviyle bahse konu soruların hepsine doğru cevaplar verenler arasında makul bağ ve bağlantı bulunursa, bunların alayı birden isim isim afişe edilmeli, en ağır cezaya çarptırılmalıdır.

Hiçbir evladımızın haklarının gaspına sessiz durmayacağımız, emeklerinin ve ümitlerinin heba edilmesine seyirci kalmayacağımız çok iyi bilinmelidir.

Ukrayna’nın Odessa Liman’ından demir alan tahıl yüklü bir geminin Türkiye’ye intikalinin hitamında ülkemizden Lübnan’a doğru hareket ettiği bir zamanda dikkatlerin başka yöne çekilme gayreti ve ülkemizi karışıklığa sürükleme teşebbüsü iğrenç bir kumpastır.

Milli başarılarımızı gölgelemek ve zillet ittifakının eline istismar malzemesi vermek için planlı ve programlı zehirli bir süreç tedavüldedir.

Üçüncü olarak, bazı medya organlarında partimizi töhmet altında bırakmak, hatta itham ve iftirayla kendi tribünlerine sevimli görünmek için çırpınan artist bozuntularıyla ahlaksız yorumcuların haddini aştıkları da görülmektedir.

Kimin taşeronu, kimlerin teşrifatçısı, kimlerin tandansı altında olduğu az çok belli olan “Şimşek” soyisimli çakaralmaz ve ateşi sönmüş mahlukun aklını başına alması bilhassa ikazımdır.

Böyle ucubeleri manidar bir dönemde ekranlara çıkarıp partimize ve Cumhur İttifakı’na laf ettirenler de ağır sorumluluktan kurtulamayacaktır.

Türkiye operasyon çekilecek, zillete düşenlerin elinde un ufak olacak bir ülke değildir. KPSS sınavının iptali ve yeniden yapılması zorunlu bir tercih olarak ele alınmış olsa bile, bu tedbirin getireceği bazı açmazlarla muhatap kalınacağı da unutulmamalıdır.

Türkiye kararlı ve kahramanca yürüyüşünden vazgeçmeyecektir.

Cumhur İttifak’ını suçlama ve suçlu gösterme ayıbına ortak olanlar ahlaksızlığın köşe taşlarıdır ve bedelini ödeyeceklerdir. Aziz milletimizin huzuruyla ve umuduyla oynama cüretinde olanlar ise muhakkak surette pişman edilecektir.”

Bahçeli’den KPSS çıkışı: Tam ve eksiksiz cevap verenler tespit edilmeli

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Peki bilerek bir soruya yanlış cevap verilenler ne yapılmalı sayın ex c.b.nım?

  2. Boyle sacma fislememi olur ama iste bu dahiyane zeka ulke yonetiyor. Ondan sonra feto nasil devleti ele gecirdi. Feto degil, elin arap seyhleri yakinda tarikatlari da ayaginizin altindan cekecek haberiniz yok.

  3. yaniiii sanki biraz timsah gözyaşı havası alıyorum bu açıklamadan. Devletin başındaki adamlardan birisisin syn. Bahçeli ben mi yapacağım soruşturmayı bir vatandaş olarak gerekiyorsa soruşturma yap o zaman

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!