‘Bahçeli’nin bir dediğini iki etmeyenler bakalım şimdi ne yapacak?’

Ayasofya’da Atatürk’e lanet okuyan imam tartışılmaya devam ediyor… “Devlet Bahçeli’nin bir dediğini iki etmeyenler, bakalım bu kez ne yapacaklar. Bu pislikleri korumaya, kollamaya ve atamaya devam mı edecekler?”

Ayasofya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı hafızlar icazet töreninde Atatürk’e lanet okuyan ve “Zalim ve kafir” diyerek suç işleyen imam Mustafa Demirkan’a yönelik tepkiler devam ediyor.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in göstermelik tweetleri dışında ne AKP yönetiminden ne de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bir tepki gelmedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı da hadsiz imam için bir adım atmadı.

Dün ise Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, hadsiz imama sert tepki gösterdi. “Atatürk kırmızı çizgimizdir” diyen Bahçeli, imamın gizli FETÖ’cü olup olmadığının da araştırılmasını istedi. Öte yandan Bahçeli, Ayasofya’da ilk laneti okuyan “Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar; vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” diyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sahip çıkmıştı. Erbaş’ın sözlerinde Atatürk’e bir lanet olmadığını öne sürmüştü.

Diğer yandan Fatih Altaylı, Bahçeli’nin imam Mustafa Demirkan’a yönelik çıkışının Cumhur İttifakı içinde nasıl karşılanacağını sordu.

Altaylı’nın yazısının satır başları şöyle:

“Devlet Bahçeli Atatürk’e hakaret eden aşağılıklara karşı oldukça sert bir çıkış yaptı.

Bahçeli’nin bir dediğini iki etmeyenler, bakalım bu kez ne yapacaklar.

Bu pislikleri korumaya, kollamaya ve atamaya devam mı edecekler?

Muhtemelen öyle olacak.

Ayasofya imamı YÖK Başkanı Saraç’ın kayınpederi çıktı

Peki niye Atatürk’e bu kadar düşmanlar biliyor musunuz!

Çok net.

Kıskançlık ve fesatlık.

Daha önce de söyledim.

Bir daha söyleyeyim.

Atatürk”e hasetlerinin nedeni şu:

Adam öleli 80 yılı aşmış.

83 yıldır toprağın altında.

Elinde hiçbir güç yok.

Kimseyi önemli bir göreve atayamaz.

Kimseye makam mevki dağıtamaz.

Kimseyi koruyup kollayamaz.

Kimseye ihale veremez.

Kimseyi zengin edemez.

Kendisine yapılacak yalakalığa ulufe ile yanıt veremez.

Üstelik bu dönemde onu sevmek fayda değil zarar getirir.

Ve buna rağmen milyonlarca insan onu seviyor, ona bağlılık gösteriyor. Onu özlüyor.

Üstelik de bunların büyük bölümü eğitimli, akıllı, düzgün insanlar.

Düşünün, Nobel alan Türk bilim insanı madalyasını bile ona getiriyor.

Atatürk’ü işte bu yüzden sevmiyorlar.

Çünkü bu sevgi;

Kalpten bir sevgi.

Çıkarsız bir sevgi.

Kıskanılır tabii.”