Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kanal 7’deki “Başkent Kulisi” programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Nebati, Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybıyla ilgili olarak “2021 yılında son 3 ayda bir kur atağı yaşadı. Türkiye’de kur dediğiniz zaman dolardır. Dolayısıyla dolar kurundaki herhangi bir aşağı yukarı yönlü hareket toplumun her ferdi tarafından dikkatli bir şekilde takip edilir. Bu takip o kadar hassas bir noktadadır ki dünya şartları içerisinde konjonktürü içerisinde meydana gelen bu oynamalar normal karşılanırken Türkiye’den niçin bu şekilde bir oynama oluyor diye sorgulanıyor” dedi.
‘TÜRK LİRASI NE KADAR DEĞERLİ OLURSA…’
2017’den itibaren dolar karşısında Türk lirasının sürekli değer kaybettiğini vurgulayan Nebati, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şöyle bir alışkanlık da oluşmuş sizin sorularınızdan da bunu anlıyorum tutmak için ne yapıyorsunuz. Şimdi 2017’den itibaren dolar karşısında Türk Lirası sürekli değer yitirmiş, yani reel değer açısından bakmak lazım. Türkiye Türk lirasıyla dolar arasındaki karşılaştırma yaptığınız zaman 2013’lerde Türk lirası en değerli noktasına gelmiş yani TÜFE endeksi üzerinden %110 oranının üzerine çıkmış bir güce erişmiş. Bu ne demektir, Türkçesi şudur, Türk lirası ne kadar çok değerli olursa siz yurt dışına o kadar çok ithalatta bulunursunuz.
Türkiye’de üretim yapmanıza ihtiyaç kalmaz, çünkü paranız çok değerli, getirir satarsınız. Sanayiyi yavaşlatır, durdurur ve zaman içerisinde işsizlik gibi bir sonucu ortaya çıkarır. Türk lirasını çok değersiz hale getirirseniz ise bunun tam tersi olur. Ama bunun bir optimal noktası olması lazım. 2021’in sonunda Türk lirasının değeri TÜFE bazında %47’lere kadar düşmüş yani çok değersiz hale gelmiş. Bu optimal nokta tüm bu dışsal ve içsel etkenlerin bir araya geldiği kur seviyesidir.”
‘ENFLASYON ÇOK DÜŞÜK SEVİYEYE GELECEK’
Enflasyonda yaşanan yükselişin beklenenin çok ötesinde olduğunu kaydeden Nebati, “Enflasyon tüm dünyanın belası haline gelmişti. Bizdeki yükseliş beklenenin çok çok ötesine gitti. Bunun sebebi kur ataklarıydı. Kur Türkiye’deki enflasyonu belirleyen en önemli etkenlerden biri. Emtia fiyatlarının artmış olması da bunu etkiledi. Enflasyon yavaş yavaş aşağı inmeye başladı. Enflasyon düşmeye devam edecek. Bütün artışlarla beraber piyasada enflasyon artışı olacak algısı vardı ancak doğal gaz fiyatları indirildi, mazot benzin düştü… Enflasyonun çok düşük seviyede geleceğini görüyoruz. Başta perakendeciler olmak üzere bir kampanya başlatıldı” diye konuştu.
‘EYT’NİN TEDBİRLERİNİ ALDIK’
EYT’nin bütçe üzerinde büyük bir yük olduğunu belirten Nebati, “Bu yükün karşılanmasının iyi hesaplanması ve buna göre altyapısının da oluşturulması lazım. İşte bu açık çok önemli. Kaynağını biz önceden oluşturduk. Yani biz geçen yıl kaynağını oluşturarak Yeni yıla girdik. EYT ile ilgili bir tedbir almamız gerekiyordu EYT’nin tedbirini aldık. Memur ve emekliler ile ilgili toplu sözleşmeden kaynaklanan ikinci 6 ay bir gelir daha gelecek. Ayrıca enflasyon farklı oluşursa o fark da oluşacak. Bunlar düşünülerek bütçe oluşturduk” dedi.
Eskilerin tabiri vardi, para pul olmus diye. Turk lirasi su anda puldan bile degersiz. Ne uretiyorsun da ne satiyorsun gafil
Türk topraklarını satıyor, tapu kadastro başka ülkeler de açıldı
Dolarla uğraşmak yerine ,ulusal sanayileşme ve kalkınma dönemimiz 1927-1938 den bir şeyler öğrenmeye zaman harcayın lütfen sayın Bakan.
Siz de nebati kadar öğrenmeye zaman harcamalısınız ama gerçek bir öğrenmeye. 27-38 yılında gerçekleşen yatırımı özel sektörde tek firma tek yılda yapıyor artık. Kafanızı inkilap tarihi kitabının hayal dünyasından kaldırıp gerçek dünyaya bakın.
Doğru söylüyorsun, güzel söylüyorsun da, şuradaki yorumlara baksana seni kaç kişi anlıyor acaba. Bizim ilk sorunumuz cahillik ve liyakatsizlik. Sanayileşme sonraki iş.
Dedi mi harbiden?Ziyaaaaa!
Senin dediğine göre Almanya, Amerika, Fransa, Japonya vs. hiç ihracat yapamaması lazım. Aklını seveyim senin
Gelişmiş bir sanayimiz olsa doğru söylüyor, IMF’nin görevlerinin içinde devletlerin kur politikasını takip etmek de vardır. Yani ülkelerin kendi paralarını değersizleştirip, haksız rekabete sebep olmalarının önüne geçmek için, daha önce Çin örneğinde olduğu gibi. Bizim ülkemiz sinek siklet olduğu için fazla umursamıyorlarmış gibi duruyor. Yoksa ihracat hacmin yüksek olsa müsaade edilmez böyle bir şeye.
Eğitim ve Ar-Ge’miz Çin’den gerideyken asgari ücretimiz istesek de Çin’den yüksek olamaz.
Ekonomi bakanı Türk ekonomisini düzeltmek için var ama Türkiye’nin ekonomi bakanı nasıl daha çok ekonomiyi kötü yapabiliriz de Osmanlı gibi diğer ülkeler için cazip haline getirebilip, işgal ettirebiliriz düşüncesi var. Skandal açıklamalardır. Türk ekonomisini bile bile bozduklarının kanıtıdır. Tarih bu vatan hainlerini affetmeyecek, yargılayacaktır
Hadi oradan!
Doğru söylüyor. İhracatçı da ithalaçı da zengin oluyor ülkede. Olan sana bana oluyor. %1’in refahı için %99’un canına okunuyor.
Ulan bu memleketin hukukçuları hangi hukuku okudular çok merak ediyorum. Şu cümle Anayasal suç yahu.