Osman Kutlu yazdı…
Büyük Taarruza başlamadan önce, Atatürk’ün neden Ankara’ya geldiği, Büyük Millet Meclisi’nin neden Ankara’da kurulduğu, neden Ankara’nın Milli Mücadele’nin merkezi olduğu konusunda farklı pencereden bir bakış sunalım ki o günlere dair yanlış algılardan kurtulabilelim.
Ankara, pek çok romanda, kitapta ve anlatımda bahsedildiği üzere “Bozkırın tozlu kasabası” falan değildir. Aksine tarihin her döneminde zirvede olmuş bir “Başkent”tir.
Ankara Kalesi, ilk yapım tarihi bilinmeyen, her devletin en önemli kalelerinden biri olmuştur. Tabi kale çevresinde gelişen ve büyüyen Ankara şehri de…
Bilinen en eski yerleşim yaklaşık 5 bin yıl geriye gider. Aynı zamanda Cumhuriyet yıllarında Eti Yokuşunda yapılan kazılarda Anadolu’nun en eski insan iskeleti bulunmuştur.
Lidyalılardan Hititlere, Romalılara ve hatta Arap Kraliçesi Zenobia’ya kadar pek çok devlet ve kral hükmetmiştir. Anadolu’nun kalbinde yer alıp, dört yöne geçiş yollarına sahiptir.
Meşhur Eşek Kulaklı Midas’ın hikâyesinde anlatılan nehir Ankara Çayı’dır.
Galatya’nın başkentidir.
Roma döneminde, Galatya eyaletinin ve doğu eyaletlerinin yönetim merkezidir.
Tarihin çok eski zamanlarına kadar uzanan bir ibadet merkezidir. Roma İmparatoru Augustus Ankara’yı ele geçirdiği zaman, bölge halkının 1500 yıldır taptığı Kybele ve Men tanrılarına ithafen Augustus tapınağını yaptırmıştır.
Yeni bir din her zaman eski dinin inanç merkezlerinde ve onun yıkıntılarında büyür ve gelişir. Kendi inancınızı en rahat “inanan” insanları ikna ederek yayarsınız. İnanmayana ne anlatacaksınız?
Roma’da Yahudiler yüzünden Hıristiyanlık yasaktı. Tapınağın Baş Rahibi Clement gizlice Hıristiyan olunca 304’te tutuklandı. İbret olsun diye zindanda uzun yıllar işkence görerek öldü. Buna rağmen Hıristiyanlık daha da gelişince 314 yılında Roma Hıristiyanlığı serbest bıraktı.
Hacı Bayram da öncekiler gibi kendi merkezini buraya kurdu. Hacı Bayram Camisi Augustus tapınağına bitişiktir.
Roma’nın yazlık Başkenti oldu yüzyıllarca. Binlerce Roma yasasının altında Ankara adı bulunur.
Roma’nın tatil şehridir. Çankaya ve Dikmen sırtları soyluların saraylarıyla doluydu. Ulus’taki Roma hamamları zenginler olmasa nasıl ayakta kalırdı ki?
200 bin nüfusuyla Roma İmparatorluğunun en büyük şehriydi o zamanlar.
Ankara 1000 yıldır meclisle yönetilir. Hiçbir devlet tek elden yönetemedi. Çünkü Ahilik, esnaf locası değil, Cumhuriyettir. Ahiler sadece ticari düzen kurmadılar, aynı zamanda bölgeyi de yönettiler. Seçimle iş başına geldiler ve meclisle yönettiler. Osmanlı zamanında bile o meclis çalıştı. Meclisin Başkanı Valinin yardımcısı olarak görev yaptı.
Ve Atatürk, mücadele merkezi olarak Ankara’yı daha Samsun’a çıkmadan aylar önce, Şişli’deki evde kararlaştırdı. Ali Fuat Paşa Ankara’daki 20.Kolordu Komutanlığına bu yüzden atandı.
Bir tarafta “Dehâ” Mustafa Kemal, diğer tarafta “Bozkırın tozlu kasabası Ankara” öyle mi sizce?
Ankara’da “Ankara Ahi Cumhuriyeti” 1290-1354 yılları arasında hüküm sürmüştür. Atatürk bu nedenle Ankara’yı ulusal direnişin merkezi seçmiş ve gençlik yıllarından beri plânladığı cumhuriyeti burada ilân etmiştir.