Osman Kutlu yazdı…
Alaşehir, dönemin en büyük, zengin ve gelişmiş kasabalarından biridir. Tarımsal ürünleriyle Avrupa’nın da gözbebeğidir.
Aynı zamanda Milli Mücadelede de çok önemli bir yere sahiptir. İşgale ilk tepki veren yerlerin başında gelir. Protesto mitingleri, toplantıları, kongreleri, gizli teşkilatlanmaları, maddi ve malzeme destekleri üst düzeydedir.
İzmir’in işgaline karşı yapılan İLK kadın mitingi buradadır. Makbule ve Nebile isimli iki kadın tarafından 17 Mayıs 1919 tarihinde kurulan Alaşehir Kadınlar Cemiyeti, Alaşehirli kadınları örgütleyerek 18 Mayıs 1919 tarihinde de İzmir’in işgalini protesto için ilk kadın mitingini gerçekleştirmişlerdir. Bu miting sonunda Makbule ve Nebile imzalarıyla itilaf devletleri temsilcilerine protesto telgrafları göndermişlerdir. Ancak ne yazık ki hiç bilinmez. Onurlu mücadelelerinin detayları gelecek yıllarda mutlaka ortaya çıkacaktır.
Alaşehir’in antik dönemdeki adı Philadelphia’dır. Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Philadelphia eyaletinin ismi de buradan gelir. Hem hıristiyanlar ve hem de Yahudiler için kutsal kenttir Philadelphia. Amerika’da Philadelphia’nın lakabı Philly’dir. Kardeşlik Sevgisi Kenti, Hürriyet Beşiği, Amerika’nın Doğum Şehri olarak adlandırılır.
Havarilerden Ioannes adına yapılan St. Jean Kilisesi, Ege Bölgesindeki Hıristiyanlığın ilk çağlarına ait 7 kiliseden birisidir. İncil’in vahiy bölümünde adı geçen ve kendilerine mesaj gönderilen Yedi Kilise (Smyrna, Pergamon, Thyatira, Sardes, Philadelphia, Laodicia ve Ephesus) Hıristiyanlığın ilk kiliseleri olarak kabul edilir.
Bu yüzden bölgede Padişah ve hükümet yanlılarından tutun da Amerikan ajanlarına kadar herkes cirit atmaktadır.
Bekir Sami Bey, Kuvay-i Milliye teşkilatını kurmak üzere Alaşehir’e geldiğinde, cami cami, köy köy gezip halka Milli Mücadele aleyhinde propaganda yapan zamanın “akil”leri olan 4 imamı Kaymakamlık Binası’nın önüne getirtmiş ve hiç bir şey söylemeden tabancasını çekip dördünü de öldürmüştür.
Milli Mücadele’ye destek verenler çok olduğu kadar karşı çıkanlar da vardır, çekimser kalanlar da. Yerli rumlar da Türklere ve özellikle Milli Mücadeleye karşı çok sert tavırlar içindedir. 25 Mayıs 1919 ‘da Manisa işgal edilir. Manisa’nın işgalinden önce (Bekir Sami Beyin emri ile) Manisa Mevzi Komutanı Zeki Bey sekiz dağ obüsü, dört makinalı tüfek birliği, 68.Alay ve karargâh mahiyeti ile Alaşehir’e çekilir. Manisa’daki cephaneliklerden alıp yanında getirdiği 500 mavzer ve 300 sandık mermiyi emin kişilere teslim etmek ve Kuvayi Milliye birliklerine dağıtılmak üzere saklamak ister ancak Rumların korkusundan kimse kabul etmez. Daha sonra Çavuşlar köyünden Mehmet Ali Çetin ve babası Hacı Hasan Ağa bu görevi kabul ederler. Silahlar ağıla saklanır ve Kuvayi Milliye birliklerine dağıtılır. Daha sonra Yunan işgali ile bu baba oğul tutuklanır ve Atina ya sürgüne gönderilir. Bu olay Yaşar Kemal ve Aziz Nesin tarafından öyküleştirilmiştir.
Alaşehir, 24 Haziran 1920 tarihinde, Ankara Hükümeti’ne Sevr anlaşmasını zorla kabul ettirmek amacıyla işgal edilmiş ve 05 Eylül 1922 günü bu işgalden kurtulabilmiştir. Fakat bu kurtuluş çok acı verici olacaktır.
Yunanlılar ve yerli Rumlar Alaşehir’de vahşi saldırılarına daha 30 Ağustos’ta zaferin kazanıldığının duyulması ile başladılar. O gün kasaba ileri gelenlerinden 20 kişiyi tutukladılar, kasabayı yağmalamaya başladılar. 31 Ağustos günü bu rakam 1500 kişiye ulaştı. Bir Yunan subayı 3 Eylül 1922 sabahı, kasabadan kendileriyle iyi ilişkiler içinde olan, Musazade Eyüp Hilmi Efendiye Alaşehir’i yakmak üzere bir Yangın Tabur’unun gelmekte olduğunu ve başlarının çaresine bakmalarını söylemiştir.
4 Eylül günü, evlerine tıkılan halk, gaz ve yağ dökülerek 10 ayrı noktadan başlatılan yangınla canlı canlı yakılmıştır. 2 gün süren yangından sonra 38 bin nüfus ve 4500 haneden 5-6 bin kişi ile birkaç yüz bina ancak ayakta kalmıştır. Şehir yakılmakla kalmamış, kaçmaya çalışan halka top ve makineli tüfeklerle ateş açılmıştır.
Atatürk buraya 6 Eylül günü gelip Sarıkız Maden Suyu arkasındaki Ilıca’da kurdurduğu çadırında bir gece kalmıştır.
Bu acıların hatırasına şehir merkezine, hayatınızda görebileceğiniz en güzel Şehitler Anıtı’nı yapmışlar. Ay ve yıldız şeklinde yapılan bu anıtı ziyaret etmek Büyük Taarruz Bisikletçileri olarak yaşadığımız en gururlu anlardan biridir.
Philadelphia eyalet değil Pennsylvania eyaletinin ekonomik açıdan en ileri kentidir. Bu arada Pennsylvania nın başkenti Harrisburg’dür, Philadelphia değildir.
Teşekkür ederim düzeltme için. Sehven eyalet yazmışım. Ancak başkent olduğu doğrudur. Amerika’nın kurulduğu şehir ve ilk başkentidir. Tabi ana konumuz ABD tarihi değil, kendimizin yalanlarla boğulmuş tarihimiz olduğu için çok dikkat etmedik, gerek de yok bence. Eyalet olsa ne olur şehir olsa ne olur? Aslolan aynı isim olması. Saygılar