Cem Gürdeniz’den Amiraller davasıyla ilgili kritik sorular

Amiral Cem Gürdeniz, Montrö Sözleşmesi'ne sahip çıktıkları duyuruya imza attıkları gerekçesiyle 103 emekli amiral hakkında açılan davayla ilgili basın açıklaması yaptı. Gürdeniz, "Bu dava bir kumpas davadır, çünkü çok kısa süre içerisinde tüm Anadolu’da neredeyse 700 kişi aynı anda, aynı metin üzerinden şikâyet dilekçesi yazarak suç duyurusunda bulunmuştur. Bu nasıl olmuştur?" dedi.

featured

VERYANSIN TV

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam eden Montrö duyurusu davasında savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmaların alınmasına devam ediliyor.

Duruşmada mütalaaya karşı Cem Gürdeniz, Abdullah Gavremoğlu, Ali Sadi Ünsal, Kadir Sağdıç, Mustafa Aydın Gürül, Nazım Çubukçu, Taner Balkış ve Turgay Erdağ’ın avukatları Şule Nazlıoğlu Erol, Türker Tok ve Hatice Çağlar savunma yaptı.

Amiral Cem Gürdeniz, davayla ilgili yaptığı basın açıklamasında “Türk hukuk sistemini FETÖ darmadağın etmişti. Görüyoruz ki işlenemez suç ile hukuka olan güven yok olmuştur.” dedi.

Davayı “kumpas dava” olarak tanımlayan Gürdeniz, “Çünkü çok kısa süre içerisinde tüm Anadolu’da neredeyse 700 kişi aynı anda, aynı metin üzerinden şikâyet dilekçesi yazarak suç duyurusunda bulunmuştur.” İfadelerini kullandı.

Gürdeniz şu  kritik soruları yöneltti:

Bu nasıl olmuştur? Neden bu kumpası tezgahlayanların üzerine gidilmemiştir? Amiralleri sonsuza kadar susturmak ve üzerlerinde baskı kurmak için bu kumpası kim hazırlamıştır? Bu kumpasa kimler yardımcı olmuştur? FETÖ ile iktidar ve muhalefetteki bugünkü gizli destekçilerinin Amirallerden nefreti neden bu kadar büyüktür? 2011’den bu yana Amiralleri tutuklatmaya doymamışlar mıdır?

‘DARBE DAVASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’

Gürdeniz’in açıklamasının tamamı şöyle:

“4 Nisan 2021 tarihli Amirallerin basın açıklaması Rusya – Ukrayna Krizinin devam ettiği bu günlerde Montrö’nün önemini ortaya çıkarmış, donanma gelenekleri ve disiplinine son derece aykırı sarıklı Amiral konusunda hassasiyeti gündeme taşımış; Anayasa ile güvence altına alınmış tekil veya çoklu açıklama yapma hürriyetinin emeklilerden oluşan bir meslek grubu tarafından kullanılmasına örnek teşkil etmiştir. Bu hürriyet her demokrasinin gereğidir. Ancak ülkemizde bu açıklama darbe davasına dönüştürülmüştür. Gelişmiş bütün demokrasilerde bu açıklamaya benzer uygulamalar gözlemlenmiştir. ABD, Fransa’da Almanya’da generaller, amiraller sürekli açıklama yapıyorlar ama darbe teşebbüsü ile suçlanmıyorlar.

‘NE BÜYÜK ÇÖKÜŞTÜR’

Davada bugüne kadar yaşanan süreçte Savcının ve Cumhurbaşkanlığı Avukatının amirallere ceza istemesi bir yana, bu açıklamanın bir davaya dönüştürülmesini anlamakta büyük zorluk çekiyorum. Bu skandal davada esas bir yana usule bile uyulmamıştır. Somut suç unsuru bulunmadığı halde, suç yaratılmış ve ceza istenmiştir. Ne acıdır ki bugün üst düzey karar erki ile delile dahi gerek duyulmadan Cumhuriyet savcılığı mütalaa yazıp, ceza isteyebiliyor. Bu Cumhuriyet mahkemeleri için ne büyük bir çöküştür.

‘HUKUKA OLAN GÜVEN YOK OLDU’

Savcı anlaşmaktan bahsediyor. Anlaşmak için WhatsApp grubu kurmak yeterli midir? Peki o grubun kuruluşundan bu yana tek bir yazışması olmayan, basın açıklamasını hazırlayan kişi ile sadece tek bir telefon görüşmesi olan ve ‘’beni de imzalayanlara dahil edin’’ demekten başka ilişkisi olmayan benim gibi onlarca Amiral nasıl bu kadar kolay suçlanabiliyor. Yargısız infaz ve siyasi gücün hukuk üzerinden kullanılmasının bundan daha güzel bir örneği olabilir mi? Türk hukuk sistemini FETÖ darmadağın etmişti. Görüyoruz ki işlenemez suç ile hukuka olan güven yok olmuştur. ? Türk hukuk sistemini FETÖ darmadağın etmişti. Görüyoruz ki işlenemez suç ile hukuka olan güven yok olmuştur. Çok yazık.

‘BU DAVA KUMPAS DAVADIR’

Bu dava bir kumpas davadır, çünkü çok kısa süre içerisinde tüm Anadolu’da neredeyse 700 kişi aynı anda, aynı metin üzerinden şikâyet dilekçesi yazarak suç duyurusunda bulunmuştur. Bu nasıl olmuştur? Neden bu kumpası tezgahlayanların üzerine gidilmemiştir? Amiralleri sonsuza kadar susturmak ve üzerlerinde baskı kurmak için bu kumpası kim hazırlamıştır? Bu kumpasa kimler yardımcı olmuştur? FETÖ ile iktidar ve muhalefetteki bugünkü gizli destekçilerinin Amirallerden nefreti neden bu kadar büyüktür? 2011’den bu yana Amiralleri tutuklatmaya doymamışlar mıdır?  Bu gerçekler açığa çıkmadan bu davanın sürdürülmesi gelecekte yeni davaların açılmasına neden olacaktır. Zira gerçekler inatçıdır. Mutlaka ortaya çıkarlar. Basit bir basın açıklamasını Amiralleri susturmak ve kamuoyu üzerinde korku iklimi yaratmak için ceza davasına ve cadı avına düşürenler Balyoz ve benzeri kumpas davalarda olduğu gibi mutlaka ortaya çıkacaktır.

‘KUMPAS USULLERİ YENİDEN KARŞIMIZA ÇIKTI’

Gelecek kuşaklar için çok üzülüyorum. Bu ülkede her an herkes sadece siyasi direktifle ceza davasına, hapse mahkûm edilebiliyorsa vay haline gelecek kuşakların. Adalet sistemi zayıflayan bir devletin geleceğe azim ve güçle yürümesi olası değildir. Adalet sistemine güvenin kalkması devlete olan güven payandasının yıkılmasıdır. Bu dava devlet düşmanlarını ve dış rakiplerimizi de çok mutlu etmiştir. Zira Türk adalet sistemi FETÖ’den tam arınıyor derken tipik FETÖ kumpas usulleri yeniden karşımıza çıkmıştır.

‘BU SALDIRI…’

Rusya, Ukrayna krizinin dolaylı ve doğrudan ülkemizi her yönü ile baskı altına aldığı günler yaşıyoruz. Diğer yandan Atatürk’e saldırının liyakat sayıldığı, örgütlü cehaletin, yobaz sapkınlığın, sınır tanımayan yolsuzlukların inatla her gün çoğaldığı ve satıh yaptığı bir konjonktürde, basit bir basın açıklamasının mevcut iç ve dış koşullara inat darbe davasına dönüştürülmesi son derece düşündürücü ve tehlikelidir. Bu davanın yaratılması ve sürdürülmesini hukuk ve akılla izah edemiyorum. Hukuku yok sayarak sürdürülen bu dava kişisel olarak bana ve diğer Amirallere karşı değil, Atatürk’e, Mavi Vatana, Montrö Türk Boğazları Sözleşmesine, Türk Milleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarına, geleceğine, aydınlığına, aklına saldırıdır. Bu saldırı şahsen büyük bir liyakatle Atatürk’e, Mavi Vatana ve Montrö Sözleşmesine olan vefa ve bağımlılığımı daha da artıracaktır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. “

KOCASAKAL: ORTADA GERÇEK BİR İDDİANAME YOK

Prof. Dr. Ümit Kocasakal da duruşma salonunda mütalaaya karşı amiraller adına savunma yaptı.

Kocasakal şunları söyledi:

“Eğer Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanı, “Amirallere teşekkür ederiz, bizlere Montrö’nün önemini hatırlattılar” deseydi bu dava açılır mıydı?

Bu iddianame değil, ortada açılmış bir dava yok. Bu iddianameyi neden iade etmiyoruz. Ortada gerçek bir iddianame yoktur.

‘MAVİ VATAN MÜCADELENİZE KİM İNANIR?’

Maddi ve manevi unsurlara ilişkin neden tek bir şey yok! Neden tek bir yargıtay kararına bir atıf yok!
Bu iddianameyi tarihin çöplüğüne iade ediyorum. Hukuken bir şey yapamam ama vicdanen bu iddianameyi ve savcıyı reddediyorum. Cumhuriyetin ve devrimin savcısı böyle bir dava açmaz.

Mavi Vatan’ın isim babası ve koruyucularını içeri atarsanız, sizlerin Mavi Vatan mücadelenize kim inanır? Yunanistan amiraller içeri girdiğinde göbek attı, manşetler attı. Onlar mutlu oldu.”

SAVCI 12 AMİRAL İÇİN CEZA İSTEMİŞTİ

Montrö Sözleşmesi ve cübbeli amiralle ilgili yaptıkları açıklama nedeniyle anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak suçlamasıyla 103 emekli amiralin 3’er yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada savcı mütalaasını vermişti. Savcı mütalaasında, sanıklar Alper Çetin Tezeren, Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk’ün ADMEK-2 isimli WhatsApp grubunda söz konusu bildirinin taslağının paylaşılmasından itibaren metnin oluşturulmasına kadar katkı sundukları, altını imzalamayı kabul ettikleri ve yayımlanması için anlaştıklarını iddia etmişti.

Savcı 91 sanığa beraat talep ederken aralarında Cem Gürdeniz’in de olduğu 12 emekli amiral için de ceza istemişti.

Cem Gürdeniz’den Amiraller davasıyla ilgili kritik sorular

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. 14 Aralık 2022, 17:18

    Sayın cem Gürdeniz, ilk olarak Güney Azerbaycandan size ve silah arkadaşlarınıza selam. Sayın gürdeniz TSK’da görev yaptığınız dönemde eğitim aldığınızda ‘eğer düşman sizi esir almaya çalıştı’ , size ne yapmak gerektiğinizi eğitim vermişler ise onu yapın. Siz ve silah arkadaşlarınız TSK’da 30 yıl strateji ve taktik eğitimi almışsınız, aldığınız bu eğitimi şimdi devreye sokmanız gerekir. Eli kolu bağlı Düşmana teslim olmak TSK’ya yakışmaz. Şunu da unutmayın Allah imtihansız belasız kimseye güç vermez. Mücadelenizi Allah için yapın,

  2. Kumpas-1:İktidar ve feto iş birliği idi.
    Kumpas-2:İktidar,muhalefet ve feto iş birliği

  3. 14 Aralık 2022, 11:52

    TÜRK halkının vijdanın da ve kalbinde tertemiz siniz. Sizin varlığınız cumhuriyete güç veriyor. Bu operasyonlar CUMHURİYET e yapılmaktadır ve bunu TÜRK halkı bunun farkında .

  4. İşin tuhaf kısmı muhalefet(!) partilerinden amirallerimize destek açıklaması yok. Erdem Atay muhalefetin genel tutum nedenini bize gayet güzel açıklamıştı: “… o masada 8 parti var.” Çocuklarımızı ağlatanları, amirallerimizin/komutanlarımızın özgürlüklerine kastedenleri, terör örgütleriyle zar atanları, hukukumuzu katledenleri, anayasamızı rafa kaldıranları, milli servetlerimiz mahvedenleri, ekonomimizi kadavraya çevirenleri, Türk milletini kağnılarla kurtardığı kendi vatanında ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapanları ne biz ne de tarih affetmeyecektir.

  5. Sn Cem Bey
    Ya Siz yada Osman Pamukoglunu ikna edin bu sistemde sonuç ne olursa olsun imza vereceğimiz sesimiz olacak bir ADAM olsun bu süreçte
    Saygılarımla

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!