Cemaat yurdunda kalan tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara video çekip intihar etti

featured

Henüz 19 yaşındaki Elazığ Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi Enes Kara, acı bir şekilde, geride bıraktığı ağır bir not ve video kaydıyla yaşamına son verdi.

Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Enes Kara (20), kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve yaşadığı gelecek kaygısından dolayı intihar etti. Arkasında intihar notu bırakan Kara, Müslüman olmadığı halde cemaat yurdunun kendisini namaz kılmaya ve cemaat derslerine katılmaya zorladığını belirtti.

Enes Kara, bıraktığı intihar notunda “Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum” diye yazdı. Notun devamında, “Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım” yazdığı belirtildi.

Enes, arkasında şu notu bırakarak canına kıydı:

Ya nerden başlasam bilemiyorum şöyle diyim tıp okuyorum ve notlarım berbat bir durumda elimden geldiğince çalışıyorum ama olmuyor(ki çalışmak için pek de vaktim olmuyor ilerde anlatacağım) sınıfı geçemeyeceğim bu gidişle.

Hadi daha kolay bir üniye geçtim mezun olunca tus var köpek gibi çalışman gerekiyor hadi ona da çalıştım sonra asistan oluyorsun ve mobbinge maruz kalıyorsun, uzun sürelerde sıkça nöbet tutuyorsun, psikolojik-fiziksel şiddete maruz kalabiliyorsun daha da uzar kısacası insancıl şartlarda çalışamıyorsun, gençliğini çürütmenin, emeklerinin karşılığını alamıyorsun ve sorunlar uzman olunca da bitmiyor bitse bile hayatımın önümdeki 10 yılına tekabül ediyor bu süre, aldığın maaş da 8k falan hadi 10 olsun yoksulluk sınırını bile geçemiyor.
“Tıp okuyan konuştuğum herkesin hedefi yurt dışına gitmek zaten internette azcık araştırırsan az buçuk anlarsın doktorların durumunu.”

Bunlara ek olarak dersleri anlamıyorum ilgim alakam falan da yok tıpa karşı. Başka bölüme geçsem başta işsizlik ve düşük maaş olmak üzere bir sürü başka sorun, devlette çalışmak istesen torpilin yoksa mülakatta eliyorlar falan falan.

Düzgün bir iş falan bulsan bile ülkenin ekonomik durumu ortada herhangi bir gelişmiş ülkede ortalama bir insandan çok daha fakir olacaksın. Köle gibi çalıştırıp kıt kanaat geçinip buna ‘hayat’ diyeceksin. Ha paraya düşkün bir değilim ama çabalarının karşılığını Türkiye’nin süper güç olduğunu, geçmişin çok daha kötü olduğunu söyleyip duran aptal insanlar ( çevrende böyle düşünen biri varsa kusura bakma ama benim ailemin tamamı böyle)oldukça asla alamayacaksın. Sen de bunları biliyorsun, anladığım kadarıyla benzer bir durumdasın, gelecek kaygısını sürekli yaşıyorsun zaten Türkiye’de hiçbir genç geleceğe umutla bakamıyor ve ülkenin en büyük sorunlarından bu zaten. 

Bu ilk sorundu bir de ailem var. Ben yaklaşık 11. sınıftan beri müslüman değilim ailemse tam tersi Türkiye’deki en yobaz ailelerden biri. En basitinden dayım 10 yıllık sevgilisi ile sırf saçı açık diye evlenememişti.
Şu an onların zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum.
 
O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burda vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30dk sürüyor yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burda olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz. Sabah namazıyla uyanıyorum, okula gidiyorum geliyorum, akşam namazı, yemek, okuma, yatsı namazı, cemaat dersi sonra saat 10 zaten ertesi gün tekrar 6.30 gibi tekrar namaza uyanıyorum. Pazartesileri böyle , diğer günler de cemaat dersi yok bir tek 8d e serbest oluyorum,hafta sonu da benzer yine 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum.

Bu 2 sorunu ayrı ayrı düşününce aslında katlanalamayacak şeyler değil ama bunları birleştirince tüm yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum kendimi 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan.

Buna ek olarak dönem sonlarında okuma programı oluyor 1 hafta boyunca sabahtan akşama kadar burdaki kitaplardan okuyorsun telefonuna falan da el koyuyorlar. Düşünsene bir dönem buna katlanıyorsun sonra ara tatil diye seviniyorsun ama yok zorla okuma programı var. Yazarken bile kötü oluyorum. Her günüm stresle geçiyor, saçım dökülüyor arada beyazlar var (bir süredir okulu saldığım için eskisi gibi değil gerçi artık).

19 yaşımı asla böyle hayal etmemiştim.

Anlıyor musun bu şekilde yaşamaya katlanamıyorum. Bu şekilde yaşamaya mezun olana kadar katlansam bile ne ailemin baskısı bitecek ne de yaşamaya değer bir hayatım olacak. Ha, belki iyi bir hayatım da olur ilerde doktorlar daha insancıl şartlarda çalışır ve ailem bir şekilde anlayışla karşılar ya da ailemle bağımı keser ve başka bölüme geçerek içinde bulunduğum durumdan kurtulabilirim ama bunu yapmak için herhangi bir motivasyon ya da yaşama sevincim de kalmadı artık.

Son zamanlarda tek düşündüğüm 2 kız kardeşim.

Onlar benden daha fazla baskıyla büyüyecekler en basitinden şu an biri lisede ve ortaokulu imam hatipte okudu ve liseyi imam hatipte okumak istemedi. Ama onun fikrinin ne önemi var ki şu an ailemin zoruyla imam hatipte okuyor yine. Yarın öbür gün açılmak isterse? Ya da benim gibi dinden çıkarsa? Hayat on(lar)a da zindan olacak benim gibi.’

YAŞAMINA SON VERDİ

Enes, yaşadıklarını bu kadar detaylı bir şekilde anlattıktan sonra kardeşlerini düşünerek “Benim yaşadıklarımı onlar yaşamasın” diyerek intihar etti.

Enes’in cansız bedeni akşam saatlerine doğru vatandaşlar tarafından Hilalkent Mahallesi Vali Fahri Bey Caddesi’nde bulunan cemaat yurdunun önünde bulundu.

Yaşadıkları üzüntünün ardından arkadaşlarına karşı son görevlerini yerine getirmek isteyen Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Twitter üzerinde #fütıpölüyor etiketiyle paylaşımlar yapmaya başladı. Etiket kısa sürede 10 bin tweetle tt listeine girdi. 

Cemaat yurdunda kalan tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara video çekip intihar etti

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

19 Yorum

  1. 12 Ocak 2022, 23:50

    yazık oldu gencecik cocuk aile baskısı zorlamalar baskılar bızım dedıgımız bızım düşüncemız sen bılmessin demeler işte sonhazırlanmış allah kızları korusun gıttıgın yer rahat olsun senı orda kımse uzmıcek guzel cocuk aılene gelınce allah onlara elbet senın hesabını sorar bırgün babanın konuşmaları zaten üzüldügünü gostermıyor yazık ıbadet cokkkkkk guzel kutsal bı gorev ama asırısı bu durumu yarattıysa allah sorsun kımler sorumlu ise

  2. Allah rahmet etsin, keske hayatta iken gorusebilseydik bir defa, fikrini degistirebilirdim belki. Sen dinden cikmamistin hicbir zaman, bunlarin musrik dininden kendini kurtarmistin.

  3. 11 Ocak 2022, 17:45

    bu şekilde gitmez. insanımızı, gençlerimizi yani geleceğimizi kaybediyoruz. yalnızca ahiret için yaşayanlarla yaşanmaz.

  4. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun kardeşimizin. Bazen kelimeler hisler ve hayat biter ve geriye sadece ölüm kalır. Bu duruma düşen nice güzel insanlar var ama bunu göremeyen aile çevre toplum ve yönetim var. Ümidim adalet dolu bir geleceğe.

  5. 11 Ocak 2022, 16:19

    diyecek söz bulabiliyorum. bu çocuğun ölümüne sebep olanların Allah belasını versin!!!

  6. Çocuklarına kötülük yapan bu ana babalar, devleti yönetenler, bilmelidir ki, çocuklar onların malı değildir. İnsandır, yuttaştır. Onların özgür iradelerini yok sayan herkes yargılanmalı, en ağır cezayı almalıdırlar. Aynı zamanda rehabilitasyon merkezlerinde doğru kişiler tarafından tedavi edilmelidirler. Muhalefet bunca yıl eziyet edilen, ölen çocuklarımızı, bile bile bu baskılardan, tecavüzlerden koruyamadığı için daha da suçludur. diye düşünüyorum. Oy hesabıyla daha ne kadar bu korkunç yapılara göz yumulacak?

  7. 11 Ocak 2022, 12:21

    Benim güzel oğlum keşke bu şekilde tercihini yapmasaydın.
    Sen ne kadar cesur
    Sen ne kadar kararlı
    Sen ne kadar harika biriymişsin meğer

    Keşke yaşamayı tercih ederek kardeşlerini de kurtarsaydın

    Ve hatta anneni ve babanı da kurtarsaydın

    Dünyevi menfaatleri için onları korkutan onları ideolojik baskıya maruz bırakan çarpık anlayışları Allahsız kitapsız anlayışları onlara gösterebilseydin

    Annen ve baban üzerinden seni ve kardeşlerini hatta ve hatta anneni ve babanı bu alçakça baskıya maruz bırakanların Allah’ı kullanarak bu alçak baskıya maruz bırakanların Allah katında bir yerler olduğunu mu sanıyorsun oğlum

    Onlar alçakların ta kendisidir ve cehennemliktirler

    Ama sen bu alçaklığı isyan eden birisi olarak baş kaldıran birisi olarak ve bir kahraman olarak şehitsin oğlum

    Yüce kitabımız Şehitleri için ne diyor biliyor musun oğlum

    Sen ölmedin oğlum

  8. Evet, bu ülkenin pırıl pırıl bir çocuğu daha gitti…zırcehaletle birleşen menfaat hırsı, bu ülkenin geleceği olan bir çocuğu daha yitirtti..
    2021’ de 1300 civarı doktorumuz yurtdışına gitmiş, yeni yetişenleri ise böyle kaybediyoruz..
    Zırcahil sürüsünün çocuklarını, torunlarını artık teslim oldukları tarikatların şeyhleri hacamat ederek tedavi eder..

  9. Üzüntümü anlatacak kelime bulamıyorum. Başta Cumhurbaşkanı tüm devleti yönetenler bugün istifa etmelidir.

  10. 11 Ocak 2022, 11:17

    Deccalınıza giderek daha da yaklaşıyorsunuz, “efendiler”, farkında da değilsiniz! Bu genç arkadaşımın ruhu karşısında ise saygıyla eğiliyorum! Işıklar içinde uyusun! Her türlü tanrıyı ve Tanrı’yı zihninde bertaraf etmiş her bi özgür ruh karşısında ise ayrıca saygıyla eğiliyorum.

  11. 11 Ocak 2022, 10:56

    Ah, nasıl da korkuyorsunuz; ama korkun!

  12. Çok doğru, yaşarken çocuğu öldürmüşler zaten, yüzünde ve gözlerinde bir damla hayat parıltısı yok. :(

  13. 11 Ocak 2022, 10:21

    Uzulmedim

  14. Özür dilerim kardeşim.40 yaşında bir ağabeyin olarak senin için bu Dünya’yı güzelleştirmeye gücüm yetmedi. Bu yobazlarla, bu insan düşmanlarıyla mücadele edemedim affet. Ben senin kadar cesur değilim , senin 2 katın yaşında bir korkağım. Senden yaşama sevincini çalanlara lanet okuyup küfür etmekten başka elimden bir şey gelmiyor. Çünkü şu zamanda bile onlar çoğunlukta, iktidarda, sokakta her yerdeler. Çok üzgünüm, senden af diliyorum.

  15. Bu, insanların beynini nasıl yıkanmaya çalıştığının bir göstergesi. Kitap okumak iyidir… zorla okutulsa da mı? peki ya kötü bir amaca hizmet için tasarlandıysa?

  16. Tek kelime ile korkunç. Bu Atatürk düşmanı insanlık dışı yobazlara gençler nasıl teslim edilir? bunlara köpek bile teslim edilmez. Bunların ne olduğunu bilmiyorlar mı? Bilirler. Bu engizisyon zebanileri ile aralarında bağ var. Şöyle bir soruşturup geçecekler. Bilinçsiz, kültürsüz ve vicdansız aileye de yazıklar olsun.

  17. 20 yaşında tıp öğrencisinin gözünde ışıltı yoksa, bu ülkede kimin gelecekten ümidi olur ?

  18. 11 Ocak 2022, 01:35

    Oy kuzum benim..çok üzücü..bu gencin cansız bedeninde hepimiz suçluyuz hepimiz sorumluyuz…vicdanın gözleri hep açıktır hiç uyumaz ne yaparsak bilir, nasıl uyuyabiliyor musunuz şimdi, uyuyabilecek misiniz..rahat mısınız hanımefendiler beyefendiler, gidip kendi çocuğunuzu, kedinizi, sevdiğinizi usulca öpebilecek misiniz şimdi… çocuklarımız soluyor, eriyor, çaresiz yapayalnız hissediyor, ülkesine yabancı, vatanına toprağına yabancı, ailesine yabancı, kendine yabancı gencecikler…bu evlat kimseye sesini duyuramamış belki duyarlar diye canına kıymış, duysak nolur duymasak nolur artık…Gençler buraları okuyorsanız: Sahipsiz değilsiniz, bu günler de geçer, kendinizi bilin, tarihinizi geçmişinizi bu vatanın evlatları olduğunuz bilin, çok darda kalınca Atatürk’ü bi düşünün, kendinizi o döneme O’nun yerine bi koyun… Çanakkale’dekileri bi düşünün bi okuyun… şekersiz üzümsüz üzüm hoşafı nedir bi düşünün, su mu.. Çanakkale menüsüne günden güne bi bakın sonlara doğru günlük menüde sadece su var diye yazamamışlar da şekersiz üzümsüz üzüm hoşafı demişler… herkes bi silkelensin bi birbirinizi sevin sahiplenin, birine gerçekten nasılsın diye bi sorun, ulan devlet…çok kızgınım sana şu an, çocuğunu buralarda bırakıp adına bir de yurt dedin…yurt bilsinler ev bilsinler dedin, dedirttin. Ulan millet çok kızgınım sana şu an…nasıl yine rahat uyuyabilecek misin bu evladın bu mektubunu okuduktan sonra, küçük hesaplarının peşinde koşup parsel parsel satacak mısın yine varını yoğunu, Ata’ndan sana ne kaldıysa… kalkın bi uyanın bi uyanın

  19. bi kurtulsak artık şu yobazlardan şu örümcek kafalılardan da şu gencecik gençlerin önü açılsa intihar etmeseler yazık çok yazık…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!