CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Adeta Kovid-19 ile değil, belediyelerimizle mücadele ediliyor” dedi. Torun, Sayıştay raporlarında iktidar belediyelerinin pek çok yolsuzluğunun görmezden gelindiğini iddia etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Belediyelerimizin sadece pandemi sürecinde iktidarın unuttuğu 6 milyon 800 bin vatandaşımıza ayni yardımda bulundu, 980 bin 590 vatandaşımıza da nakdi yardım yaptı. Bunların içinde, kira desteği, fatura indirimi, ulaşım desteği gibi birçok konu var.” dedi.
Seyit Torun, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ülke olarak, çok zor günlerden geçtiklerini belirtti.
Milletin bir yandan Kovid-19 salgınıyla mücadele ederken, bir yandan da iktidarın kötü yönetimi altında adeta inim inim inlediğini ileri süren Torun, iktidarın can ve geçim derdindeki vatandaşın sorunlarını gizlemek için bin dereden su getirdiğini savundu.
İktidar sahiplerinin işi gücü bırakıp CHP’ye ve CHP’li belediyelere saldırdığını iddia eden Torun, “Adeta Kovid-19 ile değil, belediyelerimizle mücadele ediliyor.” ifadesini kullandı.
Torun, şöyle devam etti:
“Ama bir şeyi unutuyorlar, Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. Bizim belediye başkanlarımızı vesayet altına alıp, hizmetlerine engel olamazsınız. Açıkça söylüyorum, buradan size ekmek çıkmaz. Milletimiz, helal oylarıyla seçtiği belediye başkanlarımızı da asla size yedirmez. İktidara çağrımız şudur, bu partizan politikalardan yol yakınken vazgeçin. Belediyelerimizle uğraşacağınıza 13 milyona dayanan işsizimize iş bulun. Belediyelerimizle uğraşacağınıza, yoksulluğa çare bulun. Bizim belediyelerimiz vatandaşı kandıran çılgın projelerle değil, vatandaşın öncelikli sorunlarıyla uğraşıyor. Bizim belediyelerimiz, israfa son verip, milletin hizmetine harcıyor. Bizim belediyelerimiz, yerli üreticiden aldıkları ürünleri, kurdukları marketlerde düşük ücretlerle vatandaşa sunuyor. Bizim belediyelerimiz, örneğin başkentimizin tüm köylerine ücretsiz internet sağlıyor.”
KAMPANYALARIMIZDA 15 MİLYON TOPLANDI
CHP’li belediyelerin pandemi sürecinde bağış kampanyaları başlattıklarını ve vatandaşlar tarafından da bu kampanyalara 15 milyon 250 bin lira bağışladığını hatırlatan Torun, iktidarın “siyasi hırsları” yüzünden hesapları bloke ettiğini savundu.
“Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmazmış” ifadesini kullanan Torun, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Milletimiz de bunları unutmayacak ve cevabını sandıkta verecektir. Ama bu hukuksuzluk belediyelerimizi yolundan çevirmedi. Pek çok yeni kampanya başlatarak tüm engelleri tek tek aştı. Belediyelerimizin sadece pandemi sürecinde iktidarın unuttuğu 6 milyon 800 bin vatandaşımıza ayni yardımda bulundu, 980 bin 590 vatandaşımıza da nakdi yardım yaptı. Bunların içinde, kira desteği, fatura indirimi, ulaşım desteği gibi birçok konu var. İhtiyaç sahiplerine 20 milyon 800 bin kap sıcak yemek dağıtıldı. İktidar 5 maskeyi dağıtamazken, 60 milyondan fazla maske ve dezenfektan ürününü, ücretsiz olarak vatandaşlarımıza ulaştırdık. Ne yaparsanız yapın, millete hizmetin önüne engel olamazsınız.”
İzmir’in Menemen ilçesindeki belediye başkan vekilliği seçimlerine de değinen Torun, yeni başkan vekilinin, Belediye Meclisinde yapılan oylamalardan sonuç çıkmayınca, kura yöntemiyle belirlendiğini hatırlattı.
1836 BELEDİYENİN KAPISINA KİLİT VURULDU
İktidar partisi yöneticilerinin, kurallarını kendilerinin belirlediği kura seçimine itiraz ettiklerini ve İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin de kura seçiminin yürütmesini durdurduğunu anımsatan Torun, “Her fırsatta milli irade diyenler, şimdi milli iradeyi gasp etme, hukuku da buna alet etme peşindeler. Mahkemenin bu kararına gerekli itirazları yaptık ve süreci yakından izliyoruz. Menemen halkının iradesinin çalınmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
“Yerel kalkınma” diyerek 2002’de iktidara gelen AK Parti’nin yerel yönetimleri vesayete ezdirdiğini, belediyelerin yetkilerini de öz gelirlerini de azalttığını savunan Seyit Torun, 1836 belediyenin kapısına kilit vurulduğunu söyledi.
Torun, “Biz CHP olarak 2. Yüzyıla Çağrı Beyannamemizde söz verdik, yeni bir merkez yerel dengesi kuracağız. Bu kapsamda partimizin Yerel Yönetimler Politikası Belgesi’ni hazırlamaya başladık. Çalışmamızı çok kısa sürede tamamlayıp, Türkiye’deki ideal belediye sayısından, belediyelerin yetki ve gelirlerine kadar temel konulardaki önerilerimizi halkımıza sunacağız.” diye konuştu.
6 MİLYON VATANDAŞA YARDIM
Torun, “Belediyelerimizin sadece pandemi sürecinde, iktidarın unuttuğu halkımıza yönelik yardımlarını milletimizin takdirine sunuyorum: 6 milyon 800 bin vatandaşımıza ayni yardımda bulunduk. 980 bin 590 vatandaşımıza nakdi yardım yaptık. Bunların içinde; kira desteği, fatura indirimi, ulaşım desteği vs. hepsi var. İhtiyaç sahiplerine 20 milyon 800 bin kap sıcak yemek dağıttık. İktidar 5 maskeyi dağıtamazken, 60 milyondan fazla maske ve dezenfektan ürününü, ücretsiz olarak vatandaşlarımıza ulaştırdık. Ne yaparsanız yapın, millete hizmetin önüne engel koyamazsınız.” değerlendirmesini yaptı.
SAYIŞTAY RAPORLARINDAKİ YOLSUZLUKLAR
Torun şunları kaydetti:
“Belediyelerimiz bunları yaparken, peki iktidar belediyeleri ne yapıyor? Bilindiği üzere Sayıştay, 1389 belediyeden, sadece 149’u için 2019 raporlarını yayımladı. Buna göre: Bursa Büyükşehir Belediyesi, kendi bünyesindeki bir otoparkı, AK Parti milletvekilinin sahibi olduğu özel hastaneye, bedelsiz olarak bırakmış. AK Parti dönemindeki İstanbul Belediyesi, ‘1 Hadis 1 Film’ isimli dizi için anlaşma imzalamış, 295 bin TL ödeme yapmış. Ancak gelin görün ki dizi gösterime dahi girmemiş. Balıkesir Belediyesi 2019’da ‘Temsil ve Ağırlama’ giderlerine yaklaşık 22 milyon lira harcamış. Bu rakam Ankara Belediyesi’nin aynı kaleme harcadığı tutarın tam 11 katı. Samsun Büyükşehir Belediyesi, bir vakfın 5, bir vakfın ise 10 yıllık olmak üzere 8 milyon liralık kirasını üstlenmiş. Sayıştay bu vakıfları açıklanmamış ancak, bunların TÜGVA ve TÜRGEV olduğu basına da yansıdı.”
‘AÇIKTAN ATAMA’ PATLAMASI
Adıyaman Belediyesi’nde meclis üyesi olan bir kişi, bu görevinin yanı sıra belediye şirketinde işçi olarak çalışıyor. Bu kişi aynı zamanda belediyeden ihale alan bir şirketin de yönetim kurulu başkanlığını yapıyor. Yani hem meclis üyesi, hem belediye işçisi, hem belediyenin ihale verdiği şirketin başkanı. Bursa Osmangazi Belediyesi, bir dernek için yaklaşık 6 milyon liraya yurt yapmış. Bu derneğin de AK Parti’ye yakın İlim Yayma Cemiyeti olduğu anlaşılıyor. Kayseri Belediyesi’nde; müfettiş olmayan kişiler belediyeye müfettiş olarak atanmış. Yine Kayseri Belediyesi’nde, çalışmayan bir daire başkanlığı kurulmuş, yapılmayan hizmet için Daire Başkanı atanmış ve bu kişiye Daire Başkanı maaşı ödenmiş. Sayıştay, çok sayıda AK Partili belediyede “liyakatsizlik” saptamış. Uzman kişiler pasif görevlere atanmış, onların yerine diplomasız, ehliyetsiz kişilere yetki verilmiş.
Sayıştay raporlarında, belediyelerin, bakanlık onayıyla “Özel Kalem Müdürlüğü” kadrolarına yapılan açıktan atamalarla ilgili de çarpıcı tespitler var. Raporlarda, 22 belediyenin 2014-2019 yılları arasındaki “özel kalem müdürü” atamalarına yer verilmiş. Buna göre, iktidarın sadece 17 belediyesi, 5 yılda bu kadroya 118 kişi atamış. Bizim belediyelerimizde bu rakam sadece 11. Yani iktidar belediyeleri, bizim belediyelerimizin neredeyse 11 katı açıktan atama yaptırmış.
‘SAYIŞTAY İKTİDAR BELEDİYELERİNİN PEK ÇOK YOLSUZLUĞUNU GÖRMEZDEN GELMİŞTİR’
Altını çizmek isterim ki; Sayıştay, iktidar belediyelerinin pek çok yolsuzluğu görmezden gelmiştir. Bu raporlarda; Serik Belediyesi’ndeki 500 bin liralık rüşvet skandalı yoktur. Bu raporlarda; 750 milyon dolar harcanan Ankapark’ın yarattığı kamu zararı yoktur. Bu raporlarda, Ordu’da 15 milyon liraya inşa edilen, daha sonra hastane yapılacak diye sökülen Botanik Park yoktur. Bu raporlarda; iktidar yakınlarına tanınan imtiyazlar, parsel parsel satılan araziler yoktur. ‘Gönül Belediyeciliği’ sloganıyla yönetime gelenlerin, aslında sadece “kendi gönüllerine göre” yönettikleri Sayıştay’ın sansürlenen raporlarına bile yansımıştır.”
