Mansur Yavaş-Sinan Aygün konusunda CHP’li köşe yazarlarında suskunluk dikkat çekiyor. ‘Topa girmekten’ kaçınan yazarlar, tartışmaya girmemeye özen gösterirken ilk konuşan Sözcü yazarı Necati Doğru oldu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile CHP’li Sinan Aygün arasında devam eden ‘rüşvet’ tartışmasında özellikle CHP’li yazarlardaki suskunluk dikkat çekiyor. Herkes, gelişmeleri şimdilik izlerken, duruma göre tavır alma eğilimi gösteriyor. Bu konuda sessizliğini ilk bozan ise Sözcü yazarı Necati Doğru oldu. “Partili plazacı partisine ‘rüşvetçi’ dedi” başlıklı bir yazı kaleme alan Doğru, bunun “ikinci Talat Atilla darbesi” olduğunu söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na da işaret eden Doğru, “Kılıçdaroğlu ‘Konuşuruz Mansur ile çözeriz senin kule işini…’ dedi mi, demedi mi? Zurnanın deliği burası!” ifadelerini kullandı.
Doğru’nun yazısının satır başları şöyle:
“Ankara Ticaret Odası’nın da eski başkanı; tüccar, iş adamı ama tek işi plaza yapmak, rantı yüksek kule dikmek. Atatürkçü parti CHP’ye alınmış, milletvekili olmuş. Ankara’da “TOGO” ismini koyduğu plaza kule dikmiş.
Ne “kule” ama! İğrenç! Yasa dışı! Pislik!
Aynı: Emsal büyütüp plaza rantı avcılığı yapanlar gibi.
Aynı: Belediyenin önde gelenlerini “rüşvetle” yemleyip kot altının önünü arkasını kazıyıp sınırsız inşaat izni alanlar gibi…
Aynı: Kutularından döviz, odalarından dolar dolu kasa çıkanlar gibi…
“Milletin a….koyduk” diyenler gibi.
Aynı: Parsel bazında imar izni çıkartıp kule dikmeyi tek zenginleşme aracı yapan ve bunu topluma “girişimcilik” diye satan tüm iş adamları gibi…
….
Belli ki partili plazacının istediğini yapmıyorlar.
Partili kule dikicinin, TV’lere bağlanıp iddia ettiğine göre, kendisi bizzat Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na gidiyor. “2 belediye Meclis üyesi ofisime geldi.
Bana “okul yapacaktın yapmadın, onun yerine 25 milyon TL ver dediler, para istediler” diye şikayet ediyor.
Yani ben gittim Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile görüştüm benden rüşvet istedi diye bir söz yok. Sadece iki belediye meclis üyesi, okul yapma lafları arasında 25 milyon para isteme var. Ve bir de “Genel Başkan bana ‘Genel Başkan Yardımcısı ile konuşacağım. Mansur Yavaş ile görüşür, senin işini çözer’ dedi” diye söz verdiğini iddia ediyor.
Bu iddia doğru mu? Böyle bir söz verdi mi?
Doğruysa!
İğrenç. Ahlak dışı… Aynı diğerleri gibi…
….
Doğru değilse halkın gözünde yükselmekte olan ana muhalefet partisine vurma ve CHP’nin “biz rüşvet almayız.
Biz çalmayız. Biz çaldırmayız” diye öne çıkardığı dürüst tarafını lekeleme hamlesidir.
Bu, ikinci Talat Atilla darbesidir.
Halkın gözünde CHP için “Bunlar da rantçı, bunlar da rüşvetçi lekesi yaratma” kumpasıdır.
Halk detayı görmez.
Akıllarda leke kalır: Bunlar da rüşvetçi!
Sayın okurlar hazırlıklı olun her ay CHP’ye bir partili plazacı darbesi, bir Talat Atilla hamlesi gelecektir. Amaç halkın gözünde “CHP de aynı rantçırüşvetçi partiler gibi…” lekesi yaratmaktır!
Kılıçdaroğlu! “Konuşuruz Mansur ile çözeriz senin kule işini…” dedi mi, demedi mi? Zurnanın deliği burası!”
Sayın Necati Doğru, Evet zurnanın son deliği K.K nın o sözü söyleyip söylemediği diyelim. Bunun yanında CHP li üç meclis üyesi nin 25 Milyon isteyip- istemediği, Meclis üyelerinin bu işlerde müdahil olmalarını gerektiren bir görevleri var mı -yok mu ? Talat Atilla Konusuna gelince, CHP nin , bu konuyu kapatması ve konuşmaması ne demek oluyor. Hem karıtlarını suçlayacak, hemde olayın çözüm mercii olan Adli mercilere gerçeklerin açığa çıkarılması için müracaat etmeyecek. Adli Mercilere müracaat edilmesi gerektiğini ilk açıklayan CHP eski M.V Eren Erdemdir. Neden kaçıyorlar.