Mardin’in Artuklu ilçesinde, seyir halindeki Irak plakalı cipe düzenlenen silahları saldırıda 5 Irak vatandaşı hayatını kaybetti. Silahlı saldırı ile ilgili gözaltına alınan 6 şüphelinin, ifadelerinde olayı soygun için gerçekleştirdiklerini itiraf ettikleri belirtildi.
Savcı, şüphelilerden ikisinin Nusaybin- Mardin yolu üzerinde konaklayan aracı takibe aldıkları, diğer iki kişinin de aracı Nusaybin çıkışında durdurarak içindekileri öldürmek için ateş açtığını söyledi. Savcı, kamera kayıtlarından kimlikleri tespit edildiğini belirttiği şüphelilerin Nusaybin’de ikamet ettikleri evlerinde gözaltına alındıklarını açıkladı.
2 KİŞİ SERBEST
Soruşturma kapsamında dün akşam gözaltına alınan M.Y. ve Z.K. jandarmadaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Daha önce gözaltına alınan M.Ş., F.A., A.Y. ve A.K.’nin Oğuz Jandarma Karakolu’ndaki işlemleri ise sürüyor.
SALDIRI TERMAL KAMERADA
Olaya ilişkin yeni güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, saldırganların takibe aldıkları cipin peşinden bir dinlenme tesisine girdikleri görüldü. Aradan yaklaşık 20 dakika geçtikten sonra hafif ticari aracın alandan ayrıldığı tespit edildi.
Termal kamera görüntüsünde de şüphelilerin hafif ticari araçla önünü kestikleri cipin sağında ve solunda bulundukları, saldırının ardından araçlarına binerek hızla uzaklaştıkları görüldü. Şüphelilerin olayın ardından 00.38’de bir akaryakıt istasyonundan yakıt da aldıkları kameraya yansıdı.
‘ARAÇTAN İNDİRİP BAŞLARINA SIKMIŞLAR’
Saldırıda annesi Waheda Haedar Jasim’i ve ağabeyi Ahmed Jalaladeen İbrahim’i kaybeden Havar Jalaladeen İbrahim ise, “Annem ve kardeşim Diyarbakır’a doktora gitmek için gelmişlerdi. Nusaybin’e gelirken yemek için durmuşlar. Yemekten sonra yola çıkmışlar, Nusaybin- Mardin yolu arasında, yanlarında 3 kişi daha vardı, toplamda 5 kişi oluyorlardı. Yollarını kesip araçtan indirip başlarına sıkmışlar. İçlerinde yaşlı kadınlar vardı, annem de yaşlıydı. Genç bir kız vardı araçta. Benim kardeşim de yaralıydı, sonradan vefat etti. Hepsinin de başlarına sıkmışlar, onlardan kimse kurtulmadı. Soruşturma başlatılmış, gözaltılar var ama kim olduklarını, arkalarında kimin olduğunu bilmiyoruz. Türkiye hükümetinden ve devletinden, bu olayın çözüme kavuşturulmasını ve kim olduklarını ortaya çıkartmalarını istiyoruz. Biz Duhok’ta bilinen ve tanınan bir aileyiz. İnsanlar bizi tanıyor, kardeşim imam hatiptir, herkes onu tanıyor. Faillerin bu işi neden, niçin yaptığının ortaya çıkartılması tek talebimizdir. Hem annem hem de kardeşimi kaybettim. Diğerlerini tanıyoruz, hepsi canından oldu” dedi.
‘BEKLENTİMİZ HAK ETTİKLERİ CEZAYI BULMALARI’
Müyesser Abdullah da yaşanan vahşetten kısa süre sonra faillerin yakalanmış olmasının kendi acılarını teselli ettiğini söyleyerek, “Yaşanan feci olayda vefat edenlerden biri babam, biri annem, biri kız kardeşimdi. 10 yıldır ailemiz Türkiye’ye gidip geliyor, benim bir ağabeyimin Türkiye’de evi var ve Türkiye’de ikamet ediyor. İlk defa böyle bir olayla karşılaştık. Haberi aldığımızda kendimizi kaybettik. En acı günümüzde bizi yalnız bırakmadılar. Gerçekten çok ilgilendiler. Jandarma komutanımız, valimiz ve ilgili kurumlar bizlerle yakından ilgilendiler. Faillerin kısa sürede yakalandığını öğrendik. Bu da bizim için teselli oldu. Bundan sonraki beklentimiz bu yakalananların hak ettiği cezayı bulmaları ve adalet önünde hesap vermeleridir” ifadelerini kullandı.
IRAK’TA DEFNEDİLECEKLER
Saldırıda hayatını kaybeden 4 kişinin cenazesi, Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgunda tutulurken, kaldırıldığı Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybeden Ahmed Jalaladeen İbrahim’in cenazesinin Mardin’e ulaşmasının ardından cenazelerin Duhok’a gönderileceği belirtildi.
