İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kamuoyunda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün bir televizyon programında “Türkiye’de 2 bin civarı selefi yanlısı derneğin silahlandığı” şeklindeki iddiası üzerine soruşturma başlattı. Savcılık, Ahmet Mahmut Ünlü’yü bilgisine başvurmak üzere ifadeye çağırdı.
Kamuoyunda “Cübbeli Ahmet” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İnstagram hesabından bir ses kaydı paylaşarak, gözaltında olmadığını bildirdi. Terörle Mücadele Şubesi’nden bilgisine başvurulmak üzere davet edildiğini belirten Cübbeli Ahmet, birkaç gün içerisinde Emniyet’e gidecerek bilgilerini yetkililerle paylaşacağını kaydetti.
Ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Türkiye’de 2 bin civarı selefi yanlısı derneğin silahlandığı” şeklindeki iddiası üzerine soruşturma başlattı. Savcılık, Ahmet Mahmut Ünlü’yü bilgisine başvurmak üzere ifadeye çağırdı.
Cübbeli, dün gece sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
“Kıymetli sevenlerimiz, kardeşlerimiz şu anda görüntülü olarak yanımda çekecek kimse bulunmadığı için ses kaydıyla sizlere ulaşıyorum. Benim gözaltına alındığıma dair bazı haberler dolaşmaya başlamış. Bundan dolayı insanlar üzülüyor, telefonlar gelmeye başladı. Böyle bir şey yoktur, ben bir tek Emniyet Terörle Mücadele Şubesinden bilgime başvurulmak üzere davet olundum. Yarın doktor işlerim var, birkaç gün içerisinde Emniyet’in davetine icabet edip, bilgilerimi yetkililerle paylaşacağım. Ne bir gözaltı, ne bir celp, ne bir ifadeye çağrılma gibi durum yok.”
‘İÇ SAVAŞA HAZIRLIK’ İDDİALARI
Cübbeli Ahmet, geçen hafta Ahmet Hakan’ın programında “Türkiye’de 2 bin selefi derneği var. Şahıslar pompalı mompalı. İç savaşa hazırlanıyorlar. Özellikle Batman, Adıyaman taraflarında çok selefi akım var. Bu silahlanmayı durdurun. Yarın bu işin önünü alamayız. Birisi ‘Şeyhim’ diye cihat ilan edecek, öbürü ‘Mehdiyim’ diyecek. Birbirini öldürür bu Müslüman millet. Asker bunları vurmak zorunda kalacak. Mutlaka kontrol edilmesi lazım” demişti.
Sözcü’den Saygı Öztürk’e de açıklamalarda bulunan Cübbeli, “Cumhuriyet Savcısı’nın çağırması halinde, bu derneklerden en az 150’sini isim isim kendilerine söyleyeceğim. Bazı yerlerde de yasak olmasına rağmen mescitler açtıklarını öğrendim” ifadelerini kullanmıştı.
İçişleri Bakanlığı Cübbeli’nin açıklamaları üzerine soruşturma başlatmıştı. Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy “Paylaşılan ilk demeçten sonra da derhal Sivil Toplumla İlişkiler Genel Md.lüğü denetçileri, terör ve istihbarat birimlerimiz tekrar tahkikata başlamıştır” açıklamasını yapmıştı.
1- Selefilik genelde Afganistan ve Çeçenistan savaşlarından sonra moda oldu. Ondan önce esameleri pek okunmuyordu.
2- Tarikatlar selefilerden korkmaz, çünkü onlardan çok daha geniş bir tabanı vardır.
3- Kendisi gibi olmayan herkesin birbirinin aynı olduğunu düşünmek rahatlatıcı olabilir, ama gerçek değildir.
Tarikatlar selefilerden korkmazlar, sadece ayni pastayi paylasmak istemezler. Selefilik seyhlik gibi zirvaliklari reddetmez, aksine “marifet ehline teslim olma” yi benimser. Kendilerinin bilmediklerini, sihlarinin bildiklerini dusunurler. Tarikat duzeni ile selefilik duzeni arasindaki fark, portakal ile greyfurt arasindaki fark kadardir. Ayni familya’nin meyveleridirler.
Tarikatlar tarih boyunca diğer din mensuplarından,dinsizlerden,ateistler den değil selefilerden çok korkmuşlardır.
Selefilik şeyhlik,dedelik,keramet,türbe gibi olayları reddeder,bidat olarak görür ve şirk sayar.
İslami bir düşünce akımıdır ancak DEAŞ ve TALİBAN ile özdeşlendiğinden kötü şöhretleri vardır.