‘Cumhurbaşkanı adaylığı’ açıklaması Kılıçdaroğlu’na soruldu

featured

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TV 5 televizyonunun CHP Genel Merkezi’ndeki canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

SAVCI SAYAN’IN SÖZLERİ

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan’ın CHP’deyken “A4 kağıtları üzerinde gizli gizli namaz kıldığı” yönündeki açıklamaları sorulan Kılıçdaroğlu, “O bina bu bina, mescidimiz de var efendim. Gelip mescidimizde kılabilirdi.” ifadesini kullandı.

Siyasette doğruları söylemenin önemine değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Şimdi şu çok önemli, siyasette kulvar değiştirebilirsiniz, bunu bir noktaya kadar anlayışla karşılayabilirim ama yalan söylemek, gerçekleri saptırmak asla doğru değil, olmamalı da. Görüş değiştirebilirsin, başka bir partiye geçebilirsin, başka bir partiden belediye başkanı olabilirsin, milletvekili olabilirsin, buna halk karar verir, buna bir şey demem ama doğruları söylemek lazım. Ne demek ‘A4 kağıtlarını koyduk.’ Gelirken seccade getir kardeşim mescit var. Dedim ya saptırma.”

ADAYLIK İLANI GİBİ ANLAŞILAN YORUMU

Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik, “Aday olsun karşıma çıksın.” dediği anımsatılarak, “Kullandığınız cümle adaylığınızın ilanı gibi yorumlandı, ne dersiniz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Soru sorulduğu zaman ona bir şekliyle yanıt veriyorsunuz. Birden fazla soru vardı orada.” dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Erdoğan ve cephesi, ‘367’de yaşanan garabeti acaba yeniden Erdoğan yaşayacak mı?’ gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bir mağduriyet edebiyatı yapmaya çalışıyorlar. Ne mağduriyeti kardeşim sandığı getirirsin, oturur yarışırız demokratik ortamlarda. Siyasi partiler yarışıyorlar zaten. Dolayısıyla böyle bir mağduriyetin arkasına sığınmaya gerek yok. O nedenle onu söyledim. Bütün genel başkanlar yarışacak, Erdoğan da yarışacak, bizler de yarışacağız. Saadet Partisi de İYİ Parti de DEVA da Gelecek Partisi de hepimiz yarışacağız.”

CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI TARTIŞMALARI

Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda anayasada açık hüküm olduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Bir hukuk devletinde olsa bunların tamamı oturulur tartışılır. Zaten bellidir anayasada açık hüküm var, ‘bir kişi en fazla iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabilir.’ Böyle bir düzenleme var.” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“AİHM kararına ‘ben uymam’ diyorsunuz, anayasada açık hüküm var. Sırf ‘AHİM kararlarına uyalım’ diye anayasa değiştirildi. Hadi onu bıraktık, AYM’nin kararını en alttaki mahkeme uygulamıyor. Böyle bir tablo içinde Erdoğan’ın ‘bir daha cumhurbaşkanı mı olacak bir daha olmayacak mı, Anayasada bu hüküm var, bilmem şu var’ falan filan bu tartışmalar, bu tartışma entelektüel düzeyde yapılabilir. Hukuk düzeyinde yapılabilir. Ama bugün Türkiye’nin yaşadığı siyaset zemininde bu tartışmalar sadece Erdoğan’a yarar. Erdoğan yine çıkıp meydanlara diyecek ki ‘bak Cumhurbaşkanı olacağım, yine karşıma bir 367 garabeti çıkardılar. Cumhurbaşkanlığıma engel oluyorlar.’ Adım gibi biliyorum, bu tartışmayı biraz da onun için yapıyor. O nedenle dedim, kardeşim getir sandığı hemen seçim yapalım, niye korkuyorsun?”

İstanbul seçimlerinde bir zarfın içine konan 4 oy pusulasından birinin sayılmadığını, diğerlerinin sayıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, YSK’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan talimat aldığı için bunu iptal etmediğini savundu.

Türkiye’de hukukun olmadığını ve demokrasinin askıya alınmış vaziyette olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, anayasanın da şeklen olduğunu dile getirdi.

Kendilerinin, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.” dediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, “Çünkü demokrasi olmadığı için bunu dillendiriyoruz. Erdoğan bunun arkasına sığınarak kendisine mağduriyet yaratmaya çalışıyor. Bizden de bir sürü arkadaş ‘vay efendim işte Erdoğan 2 dönem oldu, bir daha olmayacak. Anayasaya aykırı’ falan filan… Ben de biliyorum. Ama ortada anayasayı uygulayacak kim? Nereye başvurulacak?” dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Şimdi hayatın bir gerçeği var. Yani siz Anayasa Mahkemesini askıya almışsınız. Anayasayı askıya almışsınız. Anayasanın emredici hükümlerini uygulamıyorsunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamıyorsunuz. Yeri geldiğinde de ‘Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum. Saygı da duymuyorum.’ diye açıklama yapıyor. Şimdi böyle bir kişiyi siyaseten yenmemiz lazım, siyaseten. Sandığı koyacağız, milletin takdirine sunacağız. Zaten Millet İttifakı olarak bizi bir araya getiren temel nokta da demokrasi açığıdır.”

BAHÇELİ’NİN ‘ANAYASA MAHKEMESİ KAPATILMALI’ AÇIKLAMASI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sürekli Anayasa Mahkemesinin kapatılmasından söz ettiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “O da ayrı. Sayın Bahçeli, ‘Anayasa Mahkemesine gerek yok, çünkü arada bir aksi karar veriyor. O zaman kapatmamız lazım.’ diyor.” ifadesini kullandı.

‘YASAL DÜZENLEME OLMADAN ERDOĞAN ADAY OLAMAZ’

Bahçeli’nin “yasal düzenleme” açıklamasına da değinen Kılıçdaroğlu, “Sayın Bahçeli de biliyor ki, anayasa değişmeden aslında Erdoğan bir daha Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Süresini beklerse yani 2 yıllık süre dolarsa bunu ifade ediyor. ‘Biz bunu değiştireceğiz.’ diyor. Değiştirsinler ne olacak yani güçleri yetiyorsa getirsinler. Önergeyi hazırlasınlar, hatta MHP bile hazırlayabilir, AK Parti’ye jest olsun diye.” dedi.

MİLLET İTTİFAKI’NDA KRİZ İDDİASI

Millet İttifakı’nda bir kriz olup olmadığı yönündeki soru üzerine, ittifaklarında bir kriz ve tartışmanın olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Hepimiz insanız, karşılıklı oturduğumuz zaman düşüncelerimizi belli bir saygı dili içinde birbirimize aktarırız. Bu kadar basit. Bunu krize dönüştürmek, bunu kavgaya dönüştürmek yok. Olmayan şeyi nasıl yapacağız ki? Yok ki böyle bir şey, hiç olmadı. Liderler bir araya geldiğinde, gayet saygılı bir dille konuşuyoruz, düşüncelerimizi saygılı bir dille birbirimize aktarıyoruz. Varsa bir konuda endişelerimiz onları dile getiriyoruz. Toplumda yaşanan ciddi sorunlar varsa onlar dile getiriliyor. Yani ‘Kriz oldu, aralarında gerginlik çıktı ya da kavga oldu.’ gibi yazılıyor ama bunların hiçbirisi doğru değil.”

Millet İttifakı’nda 6 farklı partinin bir araya gelmesinin, ittifakın işlemesi yönünde sıkıntı yaratıp yaratmadığı sorusuna Kılıçdaroğlu, demokrasi, insan hakları, devletin saydamlığı, adalet, din ve vicdan özgürlüğünün ittifakı oluşturan partilerin ortak değerleri olduğunu, Türkiye’de bu değerlerin yıprandığını ve yeniden inşasını öngördüklerini vurguladı.

Türkiye’de 6 partinin bir araya gelerek, demokrasiyi savunmasının neredeyse olağanüstü bir olay gibi algılandığını, çünkü olmayan bir şeyi yeniden inşa etmeye çalıştıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Başlangıçta Sayın Akşener ile uzun görüşmelerimiz oldu, ittifakın oluşması, ittifakın büyümesi için. İttifak içinde önemli bir aktör İYİ Parti. Daha sonra ittifak büyüdü. Şimdi umarım daha da büyür, daha da iyi bir noktaya taşırız ve milletin teveccühünü kazanmış oluruz. En büyük arzumuz bu zaten. Dolayısıyla verdiğimiz mücadele sıradan bir mücadele değil aslında, insani mücadele her şeyden önce.”

‘ENDİŞELİ MUHAFAZAKARLAR, KAZANIMLARINIZ ELİNİZDEN ALINAMAZ’

Muhafazakar seçmenin bugüne kadar kazanımları olduğunu ve bundan sonra bu hakların korunmasına yönelik son dönemde “muhafazakar tedirginlik” kavramının ortaya çıktığının ifade edilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Varlık nedenimiz kazanımlarımızı korumak ve onların üzerine yeni şeyler inşa etmek. Bazen kazandıklarımızı da kaybettik. Mesela yargı bağımsızlığını kaybettik. Devletin kurumları vardı, liyakat vardı. Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Devlet Planlama Teşkilatı yatırımlara bakardı. Hangi bölgeye, hangi yatırımlar yapılmalı, maliyeti ne olmalı, onun getirisi ne olacak, bunları bile konuşurduk ve bunlardan çok ama çok uzaklardayız. Dolayısıyla geçmişte kazandığımız her şeyi koruyacağız, üstüne yeni şeyler ilave etmemiz lazım. Çağdaş bir demokraside insan hakları için var olması gereken bütün olumlu şeyleri kendi ülkemizin insanına da getirmeliyiz.”

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının üçüncü sınıf demokrasiye değil, birinci sınıf demokrasiye ihtiyacının olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Biz birinci sınıf demokrasi istiyoruz, birinci sınıf demokrasi içinde din ve vicdan özgürlüğü de var. Birinci sınıf demokrasinin içinde düşünceyi ifade özgürlüğü var, adalet var, hakimin ve savcının sorumluluğu var, siyasetin ahlaklı olması var.” dedi.

Siyasetin ahlakı kaybetmesi halinde ahlakla siyasetin uzlaşmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Ayrı ayrı yerlere savrulurlarsa siyaset ile ahlak soygun aracına dönüşmüş olur. Dolayısıyla biz bunların tamamını bitirmek istiyoruz. Kimse şunu düşünmemeli. Bir kazanımım vardı acaba elimden gidecek mi? Mesela başörtüsü? Hayır efendim niye olsun. Başörtüsü ister sokakta, ister bir kamu kurumunda, ister başka bir yerde rahatlıkla var. Buradan geri adım olur mu? Hayır efendim buradan niye geri adım atalım. Bu bir kazanımdır, bu kazanımı inşa etmeliyiz, büyütmeliyiz. Bu konuda en ufak tereddüt duyulmasını istemem. Zaten tereddüde gerek de yok. Çünkü ittifakta muhafazakar partiler var zaten. Endişeli muhafazakarlar, kazanımlarınız elinizden alınmaz. Tam tersine yeni haklar, yeni özgürlük alanları açılır. Dolayısıyla insanlar daha rahat yaşarlar Türkiye’de, daha rahat düşünürler, daha rahat sohbet ederler. Daha rahat siyaset kurumunu eleştirirler.”

MANSUR YAVAŞ VE İMAMOĞLU’NUN ADAYLIĞINA KARŞI MESAJ

Kılıçdaroğlu’na “CHP içinde İstanbul, Ankara arasında bir adaylık yarışı ve rekabet var mı?” sorusuna, “Eğer güzel hizmetlerde rekabetse bu rekabetin olmasını isterim. Adaylık konusunda ise hayır. Belediye başkanlarımız kendilerini kente adamış durumdalar. Gerçekten güzel şeyler yapıyorlar. Zaman zaman diyelim ki hava koşulları nedeniyle ufak tefek aksaklıklar oluyorsa da onu süratli bir şekilde gideriyorlar. Herhangi bir sorun yok.” dedi.

Belediye başkanlarının başarılı olduklarını, insani yardımda hiçbir ayrım yapmaksızın çalıştıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanları arasında çatışma var. İşte benimle Belediye Başkanları konuşmuyorlar gibi haber üretiliyor. Bunların tamamı asparagas, nasıl bunları üretiyorlar. Emin olun ben bile şaşırıyorum. Bizim aramız gayet iyi, zaman zaman konuşuyoruz, sohbet ediyoruz. Yeri geldiği zaman telefonlaşıyoruz.” diye konuştu.

İMAMOĞLU’NUN İNGİLİZ BÜYÜKELÇİSİYLE GÖRÜŞMESİ NORMALMİŞ

“İmamoğlu’nun son dönemde İngiltere büyükelçisi ile balık yemesi, elçi ziyaretleri ön plana çıkıyor, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının önemli isimlerin randevularını kabul ederek, onlarla görüşmesinin son derece normal olduğunu söyledi.

“Sayın Erdoğan’a da belediye başkanı iken çok yoğun ilgi olurdu bu tür diplomatlardan, o sürece benzetenler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, bu ziyaretlerin yeni olmadığını, yıllardır yapıldığını ve Ekrem İmamoğlu ile başlamadığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, “İngiliz büyükelçisi devreye girdi, Ekrem İmamoğlu’nu Türkiye’nin geleceğine yönelik hazırlıyor gibi yorumlar var. Türkiye’de dış mihrak var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Bize dış mihrak çalışmaz. Yönetimde olmadığım için dış mihrak var mı bilmiyorum ama iktidar olsak ne dış mihrakı gelip beni etkileyemez. Koskoca Dışişleri Bakanlığı var, liyakatli büyükelçiler var. Oturursunuz, Türkiye’nin çıkarlarını her yerde savunursunuz. Bu sizin göreviniz. Topluma zarar vermişseniz, buradan çıkmak için de dış mihraklar bunu yaptı diye milleti kandırırsanız, millet de bunu yemiyor, ne dış mihrakı?”

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI

İktidarın, seçimin zamanında yapılacağını belirtmesine rağmen kendisinin de ısrarla erken seçim çağrısını yenilediği hatırlatılan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Erken seçim talebimizin altında yatan temel unsur, milletin daha fazla perişan olmamasıdır. Yönetemiyorlar, sandığı getirsinler, yeni bir yönetim gelsin insan gibi yönetsin. Yönetirken de vatandaşına hesap versin. Yönetemiyorlar, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Dışarıya el avuç açıyorlar, paralar dileniyorlar. Acaba nereden para bulabiliriz diye. Bu bizim itibarımıza vurulan ciddi bir darbedir. Ben hükümete o nedenle çağrı yapıyorum, ‘Gel kardeşim sandığı getir, vatandaş seni seviyorsa başımın üstüne yine seçiyorsa bırak yeni bir yönetim gelsin en azından, en azından bu memlekete biraz huzur gelir.”

‘Cumhurbaşkanı adaylığı’ açıklaması Kılıçdaroğlu’na soruldu

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Memleketin gerçek sorunu Kılıçdaroğlu.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!