AKP’den kovulduktan sonra Gelecek Partisi’ni kuran Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’ı ziyaret etti. “Açılım süreci”nin mimarlarından olan Davutoğlu, yine açılım mesajı verdi.
Davutoğlu Diyarbakır’da “Demokratik Geleceğimizin İnşası: Kürt Meselesi” çalıştayı açılışına katıldı. Çalıştaya HDP’ye yakın İHD, FETÖ’den ihraç edilenler adına KHK’lılar platformu da katıldı.
Çalıştayda konuşma yapan Ahmet Davutoğlu, bütün dünyada yeni döneme girildiğini, devletlerin kedini yeniden yapılandırmaya çalıştığını savundu.
“Gelecek sene Türkiye için tarihi anlamda kritik bir dönem olacak” diyen Davutoğlu, “Seçimin ne zaman yapılacağını bilmiyoruz. Her ne kadar iktidar gelecek seneyi gösteriyorsa da hep zikrettiğim husus Türkiye’de biz 2 şeyden emin olamayız. Bir, ecelin ne zaman geleceğinden. İki ise seçimin ne zaman geleceğinden” ifadelerini kullandı.
2023’ün aynı zamanda cumhuriyetin ilanının 100’üncü yılı olduğunu hatırlatan Davutoğlu, “Toplum bir taraftan seçim telaşına girerken diğer tarafta hepimizi ilgilendiren konularda seçim telaşından bağımsız bir şekilde önümüzdeki bir yüzyılı tekrar inşa edecek bir çaba içerisinde olmamız lazım. Gelecek Partisi’ni kurarken yüzyıl boyu süregelen ve artık kronikleştiği varsayılan sorunları da yüzleşmeden korkmadan her türlü fikre açık bir şekilde el alma konusunda bir ilke benimsedik” diye konuştu.
‘ANADİLDE EĞİTİM PARTİ PROGRAMIMIZA YAZILDI’
Davutoğlu şunları söyledi:
“Aslında hepimiz aynı nehir yatağında akıyoruz. O nehir yatağını birileri farklı derelere, kollara ayırmaya çalışsa da o dere yatağını buluyor zamanla. Geçmişte de, yüzyıl içinde çok ciddi meydan okumalar, hatalar yapıldı. Modernleşme sürecini daha tamamlayamadan bir ülke küreselleşmenin bütün meydan okumalarıyla da karşı karşıya kaldı. İşte bu bağlamda biz Türkiye’nin her meselesini açık bir şekilde konuşurken, o zaman Kürt meselesini de, Kürt vatandaşlarımızın yaşadıkları acılar meselesini de kendi aramızda tartışmıştık. Anadilde eğitim hakkı belki de ilk kez bizim partimizde programa açık bir şekilde yazıldı. Yerel yönetimler de demokratik haklar konusunda kayyum atanmasına karşı da çok açık ve net bir tavır ortaya koyduk. Şöyle bir tasnif yapmıştık zihnimizde: Bir, Türkiye’nin bütün demokratikleşme sorunlarını bünyesinde taşıyan genel demokratikleşme problemlerimiz var. Herkesi ilgilendiren demokratikleşme sorunları. Bir de Kürt vatandaşlarımıza has sorunlar. Üçüncü bir unsur olarak da sınır ötesindeki Kürt tarihdaşlarımız ve -ben bütün vatandaşlarımızın uzantılarını soydaş olarak gördüğüm için- soydaşlarımız var. Onlarla ilgili meseleler var.”
Davutoğlu daha sonra parti içindeki tartışmalar sonucu hazırladıkları “Kürt Meselesi: Yeni Bir Demokratikleşme Sürecinin Temel Unsurları” başlıklı metni katılımcılarla paylaştı ve katılımcıların görüşlerini, eleştirilerini sunması istedi.
Davutoğlu’nun on maddelik “açılım” metninde “anadilde eğitim” ve “sivil anayasa” gibi maddeler yer aldı.
Davudun oglundan baska ne bekliyordunuz?
Altılı masa ortağı Davutoğlunun Kürtçe Eğitim dili istemesi Kürdistan istemesi demektir. Böylece YeniCHP ve İYİP de Kürdistana EVET demişlerdir.
Hoca hoca hepiniz oradaydiniz , az mı çekti bu ülke sizden, saciliminizdan,sayenizde baraj sorunu olmayan bir terör destekçisi parti var, sizden medet umanlar
a da pes artık diyorum.
Diyarbakır’ı ziyaret eden siyasetçilerin aklına hemen Kürtler geliyor. Adı İmamoğlu olmuş Davutoğlu olmuş fark etmiyor. Birbirlerinden hiç farkları yok. Bölgede bir Kürt Devletinin kurulması ve Türkiye’nin parçalanması Büyük Ortadoğu Projesi’nin temel amacıdır. Bunu gerçekleştirebilmeleri için fikri, kültürel, sosyolojik ve tarihsel altyapısını kurmaya da bu siyasetçiler hizmet ediyor. Anadolu binlerce yıldan beri Türk yurdudur. Türk Milleti’ne yaptığınız kötülükler gelecekte hayır ile anılmayacaktır.
Ümit Özdağın farkı da bu. Diyarbakırda ne diyorsa Ankarada da aynısını söylüyor..
Tarihe hem hain, hem soytarı ve hem de budala olarak geçecek şahıslar. Satılmış olduğunuz o kadar ortada ki!