Diyanet’in kanalı Diyanet TV’de 13 Ağustos’ta, “Doğru tesettür nasıl olmalı” sorusu tartışıldı. Programın konuğu olan Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi İdris Bozkurt, “Yabancı kişilere karşı el, yüz ve ayak dışındaki yerlerin vücut hatlarını belli etmeyecek ve teni göstermeyecek şekilde kapatılması” gerektiğini söyledi.
Bozkurt, “Sokaklar kasap dükkânı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor. Bu kadınların başında yok mu adamları, abileri, babaları, kocaları?” sözleriyle tepki çeken imam Halil Konakcı’ya da sahip çıktı.
Kadınların kıyafet tercihlerini de hedef alan Bozkurt, Cumhuriyet’in haberine göre şu ifadeleri kullandı:
“Tenini göstermeyecek şekilde şeffaf olmaması lazım. Hepimiz kabul edelim, tayt gibi pantolon dediğimiz şeyler, daracık şeyler oluyor. Hele hele kadınlarımızda… Son zamanlarda da tayt şeklinde pantolonları tasvip etmek, toplumun huzuruna onunla çıkmak tasvip edilir şeyler değil. Dini kuralların ihlalidir.”
İdris Bozkurt’un konuşmasına katılırsınız veya katılmazsınız ama sonuçta söyledikleri kendi içinde tutarlıdır. Çünkü Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi ve toplumsal bir konuya İslami açıdan açıklama getiriyor. Toplum modernleşti diye dinin hükümlerini değiştirebiliriz diyecek hali yok. Bu konularda kategorize eden, yaftalayan eleştiriler oluyor. Başıboş köpeklere dikkat çekenlere cani ruhlu ; teşhirciliğe varan açık saçık giyinenlerden rahatsız olanlara cinsel açlık içinde, sapık; LGBT bayraklarını gözümüze gözümüze sokmayın diyenlere ayrımcı etiketi hemen yapıştırılıyor. Her konuda uçlarda yaşıyoruz. Kavramlara farklı farklı anlamlar yüklüyoruz. Gerek modernlik, gerekse muhafazakarlık anlamında kimseyi rahatsız etmeyecek bir orta yol bulamazsak toplumsal barış açısından büyük sıkıntılar yaşayacağız. Toplumdaki bu kutuplaşmaya varan ayrışmalar tehlikeli olmaya başladı.
Hıristiyanlar da hiç kadınlarla uğraşıldığını görmedim ama İslam’a inanıyorum diyenlerin neredeyse her açıklaması kadın üzerine. İçiniz de kötü bir insan var, tedavi olmalısınız. Kadınlara zarar verebilecek birisi görüyorum içiniz de, durumunuz hiç iyi değil ya da toplumdan izole edilmelisiniz
Hristiyanlık tarihinde büyücülük ve günahkarlık ile suçlanarak yakılan çok kadın vardır. Aziz Pavlus’un mektuplarında “Erkek kadının değil, fakat kadın erkeğindir, kadın erkek için yaratıldı, fakat erkek kadın için yaratılmadı” cümlesi mevcuttur. Unutulmasın ki bekaret kemeri Müslümanların değil Hristiyanların buluşudur. Mezhep kavgaları gibi çirkin olaylar da Müslümanlığa özgü değildir. Fransa’da 1572 yılında Saint Bartholomeus Katliamında sokaklardan sel gibi kan akmıştır. Sanırım sorun insanın yapısında. İster dine ister bilime inansın sonuçta bir dogmaya inanç ile bağlanan insan çok tehlikeli olabiliyor. Saygılarımla.
Adam o kadar derdin içinde kafayı nelere takmış.
Nasıl bir açlıktır sizinki, çok rahatsız oluyorsanız kapatın gözlerinizi, bakmayın.
aaa çok tuhaf, hoca şer’i hükmü beyan etmiş, çok yanlış yapmış!!! ah bu hocalar yok mu, ne işleri var insanların zoruna giden hükümlerle, anlatsalar ya sadece sevgi, kardeşlik, kalp temizliğini.. vah vah olmamış!!!