Mersin’in Gülnar ilçesinde kaybolan ve arama çalışmalarının 10. gününde cansız bedenine ulaşılan 3 yaşındaki Müslüme Yağal’ın dedesiyle ilgili kan donduran ayrıntılar gün yüzüne çıktı.
3 yaşındaki Müslüme Yağal, Mersin’in Gülnar ilçesinde 10 Kasım günü kırsal alanda çadır kuran ailesinin yanından kaybolmuştu. Arama çalışmalarının 10. gününde küçük kızın cansız bedeni kaybolduğu yerin 7 kilometre uzağında bulundu. Gülnar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 8 aile üyesi gözaltına alınırken 7’si serbest bırakılmıştı. Küçük kızın babasının babası olan 70 yaşındaki dede Hasan Yağal ise çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
Sabah gazetesinden Sema Alim Dalgıç’ın haberine göre, Müslüme’nin cesedinden Adli Tıp görevlilerince alınan DNA örneği annesi ile uyumlu çıkarken babası ile uyumsuz çıktı. Küçük kızın DNA örneğinin dede Hasan Yağal ile uyumlu çıktığı iddia edildi. Sabah gazetesi, Müslüme’nin gerçek babasının Hasan Yağal olduğunu yazarken, Odatv’den Hazar Şahsuvar’ın haberine göre, Dede Hasan Yağal’ın DNA örneği ile Müslüme’nin ağabeylerinden birinin DNA örneğinin yüzde 100 eşleşme sağladığı iddia edildi. Yani dede Yağal’ın Müslüme’nin ağabeylerinden birinin babası olduğu belirtildi. Müslüme Yağal’ın annesi Sevgi Yağal’ın jandarmadaki ifadesinde kayınpederinin kendisine tecavüz ettiğini anlattığı ve kendisini öldürmesinden korktuğu için bugüne kadar bu sırrı açıklayamadığını söylediği öne sürüldü. Kan donduran bir başka iddiaya göre, dede Hasan Yağal, 13 yaşındaki kendi çocuğuna da cinsel tacizde bulundu.
MERSİN BAROSU’NDAN AÇIKLAMA
Mersin Barosu iddialar üzerine bir açıklama yayınladı. Baro, Gülnar ilçesinde 3 yaşındaki Müslüme Yağal’ın ölümüne ilişkin getirilen yayın yasağına uymayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Barodan yapılan yazılı açıklamada, Yağal’ın ölümüyle ilgili soruşturma dosyasında gizlilik kararı ve yayın yasağı olmasına rağmen basında ve sosyal medyada çıkan asılsız haberlerin üzüntüyle takip edildiği belirtildi. Haberlerin, aileye ve kardeşlere zarar verdiği anlatılan açıklamada, “Müslüme davasının sağlıklı yürütülmesi, ailenin ve kardeşlerin toplumda rencide olmaması için basında yer alan haberlerin kaldırılması konusunda Mersin Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak başvurumuzu yapacağız. Gizlilik yasağına aykırı hareket eden ve bu eylemlerini yineleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağız.” ifadeleri kullanıldı.
Seçkinler, hakikat diye peşinde koşmamızı istediğiniz şey, evrenin bunca rezilliği miydi! İnanın bana, bu evrende Tanrı dahil, övgüye değer tek bi şey yok!
Utanabilmek, kişinin en belirleyici erdemidir…. Sayın yorumcu, siz hiç bir etkiniz olmayan bir olay nedeniyle utanıyorsanız… bu toplumun daha sağlam ve diri unsurları var, diye düşünüyorum…. Içinde bulunduğumuz durum gerçekten tam bir bataklık, … herkese yazık… Ama çıkmak zorundayız ve bu insan olmanın bir gereği. Hoşçakalın.
Bu kıyamet değil de nedir??? Ahlaki açıdan bitmiş bir ülkenin resmidir. 3 yaşındaki çocuğun gözlerinden batmış bir ülkeyi görebilirsiniz. Bir baba olarak utanç içinde, üzüntü içinde kıvranıyorum. İbretlik ve uygulanan cezalar istiyorum.
Günlerdir sonucu takip etmeye çalışıyorum bu derin uzun yaratan konu hakkında. Türkiye’nin mevcut resmini her yerde görebiliyorum. Ne demişti ünlü yerli ve milli filozofumuz,Süleyman Soylu “Olsun bizim ahlaamız var”.