Dr. Volkan Özdemir Kazakistan’daki olayları ve hedefteki ülkeyi anlattı

featured

Asya-Türkiye-Avrupa(ATA) Platformu Direktörü Dr. Volkan Özdemir, zamlara karşı protesto olarak başlayan, ancak daha sonra şiddet olaylarına dönüşen Kazakistan’daki gelişmeleri Veryansın Tv’ye değerlendirdi. ‘Kazakistan Batı destekli bir denemeydi’ diyen Özdemir, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyesi olmayan ve stratejik konumu ile dikkat çeken Özbekistan’a işaret etti. Özdemir çok kutuplu dünya düzeninde artık renkli devrimlerin sonuca ulaşamayacağını da vurguladı.

ERAY ÇELEBİ/ VERYANSIN TV

İstikrarlı bir Orta Asya ülkesi profiliyle dikkat çeken Kazakistan’da protestolar 2 Ocak’tan itibaren LPG’ye yapılan zamlar ve sosyoekonomik durumun kötüleştiği gerekçesiyle başladı. 

Ancak daha sonra şiddet olaylarına dönüşen gösterilerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar meydana geldi. Polis ile askeri araçları ateşe veren, yağma yapan ve devlet binalarına giren protestoculara, güvenlik güçleri müdahale etti.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, protestolardan sorumlu tuttuğu hükümetin istifasını kabul etti.

Başkent Nur Sultan, Almatı şehri ve Mangistau eyaletlerinde olağanüstü hal ilan edilirken, OHAL kararının ülkenin tüm bölgelerinde geçerli olduğu duyuruldu. 

PROTESTOLAR ÇATIŞMAYA NASIL DÖNÜŞTÜ?

Peki başta zamlara karşı protesto olarak başlayan eylemler nasıl çatışmaya dönüştü? 

ATA Platformu Direktörü Dr. Volkan Özdemir’e göre, Kazakistan Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in heykellerinin parçalanması ve kamu binalarını hedef alan saldırılar Kazakistan’da dış destekli bir girişime işaret ediyor:

“Protestolar LPG fiyatlarındaki artışa tepki olarak başladı. Kazakistan, 1 Ocak 2022 itibarıyla kendi borsalarında tamamen serbestleşen fiyatlar üzerinden yeni bir sisteme geçti. Böyle olunca fiyatlar sert bir şekilde yükseldi. Yükselince de zaten yoksulluk çeken halk gösterilere başladı. Bu olayların başlama nedeni… Ama daha sonra bahsedilen fiyat sisteminin terkedildiğini, fiyatların düşürüldüğünü ve hükümetin düştüğünü gördük.

Tokayev hükümeti sorumlu tutup düşmesini istedi. Serbest piyasa fiyatlarının tek edeceğini söyledi ancak buna rağmen protestolar devam etti.

‘YAĞMA, NAZARBAYEV HEYKELİNİN PARÇALANMASI DIŞ DESTEĞİN KANITI’

Kazakistan’ın batısında başlayan protestolar organize bir şekilde ekonominin merkezi Almata’ya kadar yayıldı. Yağma, gasp, hükümet binalarının işgal edilmesi, silahların bazı gruplara dağıtılmasına dair görüntüleri izlediğimizde bu olayların daha önce hazırlandığını, organize edildiğini, zamların da araç olarak kullanıldığını görüyoruz. Kazakistan’ın kurucu lideri Nazarbayev’in heykelinin yıkılması da olayların dışarıdan organize edildiğinin en büyük kanıtı.

Nazarbayev yıllardır Batı tarafından bölgenin ‘Saddamlaştırma’ senaryosuna uğramış bir liderdi. Batı basını tarafından şeytanlaştırılıyordu. Nazarbayev’in getirdiği bir isim olan Tokayev’e böyle bir saldırının, zamla ilişkili olmadığı açık…”

Kazakistan’ın jeopolitik önemine değinen Özdemir, şiddet olaylarının, ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 12 Ocak’ta Ukrayna konulu kritik görüşme öncesi başladığına dikkat çekti. Özdemir’e göre ABD ‘elini yükseltmek’ istiyor:

KAZAKİSTAN’IN JEOPOLİTİK ÖNEMİ

“Kazakistan bir kere jeopolitik olarak ‘Kalpgah’ dediğimiz Avrasya’nın tam kalbinde yer alan bir ülke. Çin’in Kuşak-Yol girişimi için de kritik. Burası Rusya’nın geniş Avrasya coğrafyasında da önemli bir konuma sahip. Aynı zamanda Rusya’yla iki uluslararası örgüt üzerinden de müttefik. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ve Avrasya Ekonomik Birliği… Öte yandan ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin(BOP) yanında, Büyük Asya Projesi(BAP) var. Kazakistan, Büyük Asya Projesi’nin hedef ülkelerinden biri. BAP’ta hedef ne? Rusya’yla müttefik olan rejimlerin değiştirilmesi. ABD destekli bazı guruplar da bunu ‘Türk Baharı’ olarak lanse ediyorlar. Yani renkli devrim teşebbüsü. Tam da Biden-Putin görüşmesinin olduğu sırada, ‘Ukrayna’ gerilimi yükselirken, Rusya’nın arkasında ABD yeni bir cephe açmak istedi. Dikkatleri Batı’dan Doğu’ya çekmek istedi. “

‘KGAÖ’NÜN ÇAĞRILMASI SON DERECE ANLAŞILIR’

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in, KGAÖ ülke liderlerinden yardım talebinde bulunmasına ilişkin “Rusya’nın girmesi bölgedeki karışıklığı artıracak” eleştirilerine de değinen Özdemir, Tokayev’in ‘dışarıdan eğitilen terör çeteleri saldırıya önderlik ediyor’ açıklamasını hatırlattı:

“KGAÖ ciddi bir örgüt. Rusya’nın liderliğinde ve Türk Cumhuriyetleri’nin önemli bir kısmı da örgütte zaten. Bu noktada Kazakistan devlet başkanı ve dışişleri bakanının açıklamalarına dikkat etmek lazım. Onlar dışarıdan organize bazı terörist birliklerin Kazakistan’da saldırı girişiminde bulunduklarını söylüyorlar. Tokayev açıkça ‘dış saldırı var, teröristler taşınmış durumda ve olaylar bu şekilde büyütülüyor’ dedi. Terör saldırıları gündemdeyken, dış saldırı şüpheler artarken, Kazakistan gibi kritik bir ülkenin resmi olarak müttefik olarak içinde yer aldığı bir kurumu, Rusya’yı değil, KGAÖ’yü yardıma çağırması kadar doğal bir şey olamaz. Son derece anlaşılır…  

Zira bu olaylar yalnızca Kazakistan’ın iç dinamikleriyle açıklanamaz. Geniş Avrasya coğrafyasında Rusya ile ABD arasındaki gerilim devam ediyor. Ukrayna dışında Kazakistan’da da cephe açılıyor. Moskova ABD ile arasındaki savaşın daha geniş coğrafyalara yayılmasını istemiyor Ve KGAÖ üyesi ülkelerin istikrarsızlığını, parçalanmasını istemiyor. Dolayısıyla böyle bir adım atılıyor.

‘Rusya işgal edecek’ şeklinde ciddi olmayan yorumlar da var. Kazakistan zaten Rusya’nın etkili olduğu ülkelerden biri…”

Özdemir ‘Kazakistan’ın yeni ‘Ukrayna’ olabileceğine yönelik tartışmaları da değerlendirdi:

KAZAKİSTAN UKRAYNA İLE BENZER Mİ?

Ukrayna Avrupa’nın sınırında bir ülke. Hem Batı’ya yönelen yönetimi hem de halkın yarısı Rusya karşıtı. Bu yüzden Ukrayna’da bir denge ve bir çatışma var. Ama Kazakistan farklı. Bu noktada Nazarbayev’in de profilini anlatmamız gerekiyor. Nazarbayev her zaman ülkesinin gerçeklerinden yola çıkarak Rusya’yla iyi ilişkileri savundu. Sovyetler dağılırken, dağılmasına karşı çıkan tek sosyalist parti başkanıydı. Ukrayna gibi Batı’nın çıkar alanlarına ülkesine açmadı. Ülkesinin çıkarı içinde Batı’yla da Doğu’yla da ilişkilerini geliştirdi.

Rusya’nın Kazakistan’ı parçalamak gibi bir düşüncesi yok. Zaten Kazakistan Rusya’nın nüfuz alanında bir ülke. Moskova için istikrarı da çok önemli.”

‘KAZAKİSTAN BU OLAYLARI BASTIRACAK’

Özdemir, Kazakistan’daki olayların bastırılacağı görüşünde:

“Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Nazarbayev görevden çekildi, Tokayev aldı. Tokaev’i zaten Nazarbayev getirdi. İki isim birbirine karşıymış gibi hava estiriliyor ama ben böyle olduğunu da düşünmüyorum. Böyle olaylar sırasında devlet başkanlığının güçlü görünmesinin gerektiği için milli güvenlik konseyinden aldı. Bundan sonra Tokayev dönemi başlayacak ve Kazakistan bu olayları bastıracak.“

‘RENKLİ DEVRİMLER TEK KUTUPLU DÜNYA DÜZENİNİN ÜRÜNÜYDÜ’

Dr. Volkan Özdemir’ göre, Kazakistan’daki olayların büyümeyeceğine yönelik bir işaret de çok kutuplu dünya düzeni:

“Tek kutuplu dünya düzeninin bir ürünüydü renkli devrimler.  Kırgızistan’dan Ermenistan’a, Gürcistan’dan Ukrayna’ya… Çok kutuplu dünya düzeninde artık renkli devrimlerin başarılı olamayacağı bu bölgelerde görülmüş oldu. Bu devir geçti artık. Kazakistan olaylarının en büyük sonucu artık renkli devrimlerin tutmayacağını göstermesi oldu. En önemli jeopolitik sonuç bu. “

ÖZBEKİSTAN’A MI SIÇRAYACAK?

Peki olaylar Kazakistan’la sınırlı kalacak mı? Özdemir Özbekistan’a dikkat çekti:

“Kazakistan bir denemeydi. Yani ABD Kazakistan’da çok sonuç alamayacağını biliyordu. Asıl bundan sonra KGAÖ üyesi olmayan ve bölgede nüfusu ve ekonomisiyle çok daha önemli bir ülke olan Özbekistan’da ne olacağı çok kritik. Tacikistan ve Afganistan ile sınırı olan Özbekistan’da karışıklık deneyecekler. ‘Türk Baharı’ diye bazı çevreler yaymaya çalışacak. En kritik konu bu. Zira Özbekistan Çünkü KGAÖ değil. Rusya nasıl tepki verecek? Geçek niyetler, tepkiler, kimin ne yapacağı o zaman ortaya çıkar. “

Dr. Volkan Özdemir Kazakistan’daki olayları ve hedefteki ülkeyi anlattı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 7 Ocak 2022, 00:17

    Ateş çemberinin içine Türkiye’yi çekmek isteyecekler gibi görünüyor. Türkiye’de yaratmayı tasarladıkları kaosu zaten borazanla ilan ediyor artık CIA ve şürekası dergilerinden, düşünce kumpaSyalarından. Rusya’nın propaganda ajanı Pepe Escobar da bu arada twiter’da çok terbiyesiz bir mesaj attı: Türkiye’den “Erdoganistan” diye bahsediyor, Türkiye’nin Kazakistan’a cihatçı militanlar soktuğunu ima ediyor, ve ona destek çıkan yorumcular da aklısıra Türkiye’yi “Turancı”lıkla “itham” ediyor. Kısacası, analist değil ancak propagandist olan bu kişiler kendi ağızlarıyla, bu olayların uzantısında Türkiye’nin kaosun içine çekilmeye çalışılacağını, üstelik bu kez CIA değil Mosad cenahından ilan ediveriyorlar.

  2. olayın failinin amerika olduğunu tahmin etek artık zor değil.nerde fitne fesat illa altında batı.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!