Emekli 27 Alman diplomat ve askerin Rusya duyurusu

featured

Gönül Kenter yazdı…

Ukrayna krizinin tırmandığı son aylarda Emekli 27 Alman Diplomat ve yüksek rütbeli asker gelişmelerle ilgili endişelerini bildiren bir duyuru hazırladılar ve göreve yeni gelmiş Almanya Başbakanı Scholz’a da gönderdiler.

Açık mektupta NATO ve Rusya arasında tırmanan gerilimden duyulan endişe ve Rusya ile ilişkilerde yeni bir başlangıç öneriliyordu.

Savaşın Avrupa’ya sıçraması ve özellikle Almanya’nın etkileneceği endişesini emekli Diplomatlar ve Askerler özetle şöyle kaleme almışlardı:

“Rusya ile ilişkilerde tekrar ederek artan gerilimin tırmanmasını büyük bir endişe ile izliyoruz. Savaşın gittikçe olasılığa dönüştüğü bir tehditle karşı karşıyayız. Bu durumdan kimse yararlanamaz ve ne bizim ne de Rusya’nın çıkarınadır.

Bu nedenle tırmanma sarmalını kırmak için her şey hemen şimdi yapılmalıdır! Hedef, Rusya ve NATO’yu çatışma rotasından geri döndürmek olmalı.

NATO ve Avrupa Birliği’nin saf ve naif veya yatıştırıcı olmayan, çıkarların öncülüğünde, tutarlı ve inandırıcı, güvenilir bir Rusya politikasına ihtiyacı var.

Aklı başında reel politikalar gerekli.”

Diplomat ve askerler 1975 Helsinki Nihai Senedi, 1990 Paris Şartı ve 1994 Budapeşte Anlaşması temelinde, önkoşulsuz, farklı format ve düzeylerde Avrupa güvenlik mimarisini yeniden canlandırma hedefini tartışan iki senede bir toplanacak bir konferansın oluşturulmasını ve bu konferans devam ettiği sürece her iki tarafın da askeri tırmanışlardan kaçınmasını öneriyordu.

Askeri çatışma riskini en aza indirmek için Rusya Federasyonu ve Batılı komşuları arasındaki sınırın her iki tarafında ilave asker konuşlandırılmaması, alt yapı tesisi ve askeri manevralarda karşılıklı şeffaflık konusunda anlaşmaya varılması…

NATO-Rusya diyaloğunun siyasi ve askeri düzeyde koşulsuz olarak yeniden canlandırılması…

Buna bağlı olarak Avrupa silahsızlanma kontrolünün yeniden düzenlenmesi…

Rusya ile ekonomik işbirliğinin Avrupa istikrarına sağlayacağı katkılar açısından da işbirliği konusunun şu anki tüm olumsuzluklara rağmen yeniden düşünülmesi…

Mevcut ablukayı aşmak için kazan-kazan durumunun oluşturulması…

Her iki tarafın güvenlik çıkarlarının karşılıklı tanınması…

Karşılıklı güvenlik çıkarları göz önünde bulundurularak NATO, Avrupa Birliği, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü müstakbel üyelikleri ile ilgili soruları konferans süresince ortak kararlaştırılması (üyeliklerin dondurulması kararı)…

Diplomat ve askerler “Bir çokları için pek kolay olmayacak” “Şu an her alternatif bu önerilerden daha kötü” derken örneğin Ukrayna’nın NATO ve AB üyeliğini kastediyorlardı.

Almanya’ya burada “kilit rol düştüğü” vurgulanan duyuruda “Almanya transatlantik ilişkilerini zayıflatacak bir şey yapmaktan kaçınmalı ve Avrupa’da ittifak savunmasının ötesinde askeri araçlarının kullanımını dışlayan anlaşmalar konusunda baskı yapmalıdır,” notu düşülerek “Almanya savaş hattında olmamalı, savaşı önlemek için de öncü olmalı” uyarısında bulunuluyordu.

Emekli diplomat ve askerler duyurularını şöyle bağlıyorlardı:

“Öneriler Rusya’ya Avrupa’daki bölgesel statükosunu değiştirmesi için bir davet olarak görülüp yanlış anlaşılmamalı. Ukrayna krizinde kontrol edilemez bir tırmanışa yol açmayan askeri bir çözüm yok.”

Duyuruyu imzalayan diplomat ve askerlerin bazılarının ismi şöyle:

E. Büyükelçi Ulrich Brandenburg, Almanya’nın NATO temsilcisi (2007-2007); Prof. Dr. Michael Brzoska, Barış Araştırmaları ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü Direktörü; Emekli Tümgeneral Helmut Ganser, Almanya’nın NATO nezdinde Brüksel Askeri Politika Daire Başkanı (2004-2008); Prof. Dr. Jörn Happel, Alman Silahlı Kuvvetleri Helmut Schmitt Üniversitesi; E. Büyükelçi Hans Dieter Humann, Federal Güvenlik Akademisi Direktörü (2011-2015); E. Büyükelçi Helmut Hoffmann, Cenevre Silahsızlanma Konferansı Almanya Daimi Temsilcisi (2009-2013); Heiner Horsten, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Almanya Temsilcisi (2009-2013); Emekli Tuğgeneral Hans Hübner, Alman Silahlı Kuvvetleri Güvenlik Dairesi Başkanı (1998-2003); E. Korgeneral Dr. Ulf von Krause, Alman Silahlı Kuvvetleri Kuvvet Destek Komutanlığı Komutanı (2001-2005); E. General Klaus Naumann, Alman Silahlı Kuvvetleri Genel Teftiş Komutanı 81991-1996) ve NATO Askeri Konseyi Başkanı (1991-2015); E. Albay Harry Preetz; E. Albay Wolfgang Richter, Toplumsal Güvenlik Dairesi Başkanı, E. Albay Wolfgang Richter, Güvenlik ve Politika Vakfı Danışmanı, Almanya AGİT Temsilciliği Askeri Danışmanı (2005-2009); E. Albay Richard Rohde, BonnToplumsal Güvenlik Dairesi Başkanı; E. Tümamiral Reiner Schwab, Almanya Moskova Büyükelçiliği Savunma Ateşesi…

Duyuruya imza atan diplomat ve askerler açık dillendirmeseler de NATO’nun tırmandırdığı Ukrayna krizinin bir hedefinin de Almanya ve Kuzey Akım projeleri olduğunun bilincindelerdi, hükümete “NATO’nun savaş kışkırtıcılığı” ve “Rusya’nın tehditleri” arasında sıkışıp kalmaması için “uyarı ve önerilerde” bulunurken kimse onların aydın sorumluluğundan şüphe etmedi.

Kimse onları vesayetçilikle suçlamadı, darbeye teşebbüs karalamasıyla gözaltına alınmaları emri vermedi. Kimse çıkıp siz kim oluyorsunuz “emekli dangalaklar yerinizde oturun” demedi. Rusyacılık veya NATO karşıtlığı ile suçlanmadılar.

Sosyal medyada İletişim Başkanlığı gibi bir kurumun sosyal medya timlerince itibarsızlaştırılmaya, linç edilmeye maruz bırakılmadılar. “Haddini bil” etiketleri açılmadı!

5.12.2021 tarihli duyuruyu yayımlayan haber sitelerine kimse “bunlar cehennem zebanileri” diye saldırmadı.

Tam tersi oldu, toplum aydınların ikazını büyük bir olgunlukla karşıladı ve tartıştı. Almanya Başbakanı Scholz sorumluluk ve ülke kaygısı taşıyan aydınlarla mutabakatını gerek Washington gerek Moskova ziyaretinde duyurunun ana fikrini telaffuz ederek gösterdi; “Bu savaşın kimseye yararı yok!”

MONTRÖ VE AMİRALLER

Ukrayna krizi Montrö’nün değerini bir kez daha gözler önüne serdi. NATO’nun Karadeniz’de kışkırtmalarını ve Ukrayna krizini tırmandıracağını öngören TSK’nın 104 emekli amiralinin toplumu aydınlatmak amacıyla Montrö Boğazlar Sözleşmesinin önemine vurgu yapan açıklamasının akıllara durgunluk verecek biçimde “darbe imalı bildiri” çarpıtmasıyla, insafsızca iç siyaset malzemesi yapılması ve amirallere soruşturma açılması düşmanı sevindirirken; yurtseverlerin FETÖ’nun TSK’ya kurduğu hain kumpas davaları nedeniyle henüz izleri silinmemiş eski yaralarını yeniden kanatmıştır.

“Montrö Sözleşmesi Türkiye’nin tarafsızlığının garantisidir” “Montrö Sözleşmesini korumak Vatana, Mavi Vatana ve Atatürk’e en büyük sadakattir” diyen amirallerimizin öngörülerini ülke çıkarları için değerlendirmek ortak akıldır, bağımsızlık ve geleceğe sahip olma onurudur.

Türk adaletinin bu onura; yurtseverliğin, aydın sorumluluğunun namusuna sahip çıkacağına inanmak istiyorum.

Dava 24 Şubat 2022’de (yarın) İstanbul, Çağlayan Adliyesinde!
10.40’da Montrö ve Amirallerimiz için kalbimizle oradayız!

 

Emekli 27 Alman diplomat ve askerin Rusya duyurusu

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. bravo bu cesur yürekli insanlara..
    akıl heryerde aynıdır.

  2. Yazının başlangıcında tam da aklıma gelen deniz askerlerimiz, özellikle de ’emekli amirallerimizin’ Montrö açıklaması nedeniyle haklarında dava açılmasından çok saatiydi, dak’kasıydı, imzacının ismiydi, cismiydi diye çoluk çocuğun hakaretlerine maruz bıraktırılmasına karşı aklıma geldikçe dilimde biçimlenen sözler hep baki kalmakla beraber yazının sonuna doğru içimde bir ferahlık belirdi.

  3. Zevzek İPlerde İp atlayanalara inat Amirallerimiz, Türk Ordusunun sarsılmaz örnekleridir ve sonuna kadar onları destekliyorum. Amirallerimize laf atan hiç kimse Atatürk’ü ağzına alamaz.

  4. Almanya’yı bilmem ama Türkiye’de, Atatürkçü iseniz ve hele de askerseniz tehlikeli adamsınız.

  5. 23 Şubat 2022, 13:17

    27 Amiral diye almamışlar mı içeriye?!

  6. amerika onlar için de girer devreye.bi general görevden el çektirildiydi.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!