Enes Kara haberini yapan gazeteci sordu: Ankara’daki dost tarikattan mı?

featured

Elazığ’da ailesinin zoruyla kaldığını belirttiği cemaat evinde gördüğü baskıları anlattıktan sonra yaşamına son veren tıp öğrencisi Enes Kara’nın haberini kaldıran Günışığı Gazetesi’nin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca konuştu. Koca, ‘Ankara’dan arayan bir dostumun ‘hocam farklı bir süreçten geçiyoruz haberler speküle ediliyor’ demesi üzerine haberi kaldırdıklarını söyledi ve haberi yapan Faik Akgün’ün ‘cemaat tehdidi’ iddiasının ‘spekülasyon’ olduğunu iddia etti. Veryansın Tv’ye konuşan Akgün ise ‘Ankara dan bir dostum aradı kaldırdım diyerek adeta itirafta bulunmuştur. Bu dostunun cemaat ve tarikatlar ile bağlantısı var mıdır?’ diye sordu.

Elazığ‘da Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı cemaat evinde uğradığı baskılar sonucunda intihar etmesi sonrasında olayı haberleştiren Günışığı Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün, Nur cemaati üyesi olduğu iddia edilen kişilerce aranarak ölüm tehdidi aldığı ve yaptığı haber sonrasında gazetedeki yazı işleri müdürlüğü görevinden alındığını Veryansın Tv yazmıştı.

Konuyla ilgili Günışığı Gazetesi sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca da açıklamalarda bulundu.

‘HABERİN KALDIRILMASI İÇİN ANKARA’DAN BİR DOSTUM ARADI…’

Sözcü’nün aktardığına göre, son üç gündür Elazığ ve ülke gündeminde olan Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın intiharından dolayı yapılan haberlerin çarpıtıldığını belirten Günışığı Gazetesi sahibi Mehmet Nafiz Koca, şu iddialarda bulundu: 

“Bununla alakalı hakkımızda farklı algılar oluşturup şahsımızda Elazığ’ı karıştırmak, cemaatler nezdinde de farklı emeller gerçekleştirmek üzere böyle bir spekülasyon yapılıyor. Tabi biz bunun kendi üzerimizden ve yapmış olduğumuz ve sonradan kaldırdığımız haber üzerinden Elazığ’ı ve ülkeyi kimsenin karıştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu olayda iki ana sebep var, bunlardan biri haberi yapan arkadaşımızın kendi isteğiyle ayrılmasını bazı yaygın medya grupları tarafından haberi yapan muhabiri işten çıkarma ve ekmeğinden etme gibi bir algı oluşturması ikinci neden ise yapılan haberden dolayı cemaatlerin arkadaşımızı tehdit etmesinden dolayı haberin benim tarafımdan kaldırıldığı iddiası var. Öncelikle haberin neden kaldırıldığına açıklık getirmek istiyorum. Haberi Günışığı ve Yeni Ufuk gazeteleri olarak ilk yapan bizdik.

‘ANKARA’DAN ARAYAN BİR DOSTUM…’

Ancak haberden sonra Ankara’dan arayan bir dostumun ‘hocam farklı bir süreçten geçiyoruz haberler speküle ediliyor. Çocuğun da intihar etmeden önce çekmiş olduğu videosunda kız kardeşinin de aynı sıkıntıyı yaşadığını olası bir ihtimalle ikinci bir acının yaşanabilir. Çok önemli değilse bu haberi biraz daha düşünebilir misiniz?’  denildi. Sadece bundan dolayı haberin gazeteden kaldırma talimatımız vardı o talimatı da yazı işleri müdürümüze verdik. Yazı işleri müdürümüz talimata harfiyen uydu ve haber kalktı. Ardından sonra bir baktık ki bir kanalda gecenin bir saatinde bizim haberimizin cemaatlerin tehdidi üzerine kaldırıldığı yönünde cemaatlerin haberi yapan arkadaşımızı tehdit ettiği yönünde çok enteresan cümleler kuruluyor. Bu durumu gördükten sonra kanalda yapılan konuşmanın videosunu direk Günışığı grubuna atıp ‘Faik bu ne rezalet?’ diye sordum beş dakika sonra Faik isimli arkadaşımız bir açıklama yapmadan gruptan ayrıldı, sabah da işe gelmedi.”

‘BİZLERİ KARALAMAYA ÇALIŞIP…’

Gazeteci Faik Akgün’ün sigortasının yatırılmadığı iddialarına ilişkin de konuşan Koca, “Bu arkadaşımızın şartları kabul etmesinin ardından  ‘kimlik bilgilerini arkadaşımıza ve sigortanın da başlatılarak yarından itibaren buranın bir personeli olarak işe başla’ dedik. Arkadaşımızın bize söylediği şey şuydu; Hocam sigortada problem olabilir ben ticaret odasından atıldıktan sonra işsizlik maaşına müracaat ettim o da 11’inci ayda son buluyor. Uygun görürseniz ben o şekilde çalışayım’ dedi. Bu arkadaşımızı 11’inci ay dediği güne kadar biz maaşını zarf içerisinde kendisine vererek burada mesai arkadaşımız olarak değerlendirdik. Arkadaşımızın 11’inci ayda işsizlik maaşının bittiği gün 31.10 2021 tarihi. Yılın bitmesine bir gün olmasına rağmen biz o bir gün de geçsin bile demeden arkadaşımızın sigortasını yaptırdık. Bir gününü bile geçirmedik bu arkadaşımızın o gün bugündür bu arkadaşımız sigortalı olarak bizde devam ediyor.  Basın ilan kurumuna da bu belgeler ibra edildiği için maaşları da banka üzerinden yapılıyor. Bu arkadaşımız nasıl bir hezeyana kapıldı da ulusal medyaya çıkıp böyle beyanatlar vererek bizleri karalamaya çalışıp kendini parlatmaya çalıştı anlamış değiliz” diye konuştu.

‘DÜN İŞE GELMEDİĞİ İÇİN ARKADAŞIMIZIN İŞ AKDİNİ FESHETTİK’

“Ben Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanıyım cemiyet başkanı olarak bu şehirde tırnağı taşa dokunan meslektaşlarımızın yanında olan biriyim” ifadelerini kullanan Koca sözlerini şöyle sürdürdü:

“Meslektaşlarımız mesleklerini ifa ederken yaşamış olduğu sıkıntılarından dolayı müdahale ettiğim için de cezaevinde yatmış biriyim. Böyle biri olarak bir çalışanımı sigortasız çalıştırmak ne adımıza nede Günışığı ve Yeni Ufuk gibi gazetelerimizin kurumsal kimliğine yakışacak bir olay değildir. Faik Akgün arkadaşımızın işten ayrılması bizim dahilimizde olmamıştır asılsız bilgilerle kamuoyunun manipüle edilip farklı yollara çekiliyor. Bu arkadaşımızın üç aydır hem kendi mesai arkadaşlarıyla ilgili hem gazetemizdeki çalışmasıyla ilgili sıkıntılar vardı ama biz buna rağmen işsizlik ya da ekmeğinden etmek gibi asla bir yola girmedik.

En son kendisini ikaz ettik; ikaz ettiğimizde de ‘kardeşim sen bu işi beceremiyorsun yazı işleri müdürlüğünü bırakıyorsun ilgili arkadaşımıza devrediyorsun’ dedik. Sonra bir baktık ki zaten günler öncesinden arkadaşlarımız kendi aralarında toplantılar yapmışlar. Bu toplantılar kendi mesai arkadaşları bana bildirmeden benim haberim olmadan kendisini defalarca ikaz etmişler. Dün işe gelmediğini fark ettiğimizde mecburen dün itibariyle bu arkadaşımızın iş akdini feshetmek zorunda kaldık. Sonra bir baktık ki masasını toplarken bu arkadaşımız günler öncesinden tarihsiz bir istifa dilekçesi yazmış ve çekmecesine bırakmış. Böyle bir zihniyette olan daha önceden işten ayrılmayı kafasına koyan bir arkadaşımızın gazetecilik adı altında kalkıp ülke kamuoyunu bu şekilde yönlendirmesini siz gazetecilerin vicdanlarına bırakıyorum.”

‘TEHDİT SÖZ KONUSUYSA İLK ETAPTA MUHATTAP YAZI İŞLERİ DEĞİLDİR’

Haber sonrasında Faik Akgün’ün cemaatçiler tarafından tehdit edildiği iddialarına ise Koca, şunları söyledi:

“Dün Asayiş Şube Müdürlüğüne sayın savcımızın talebi üzerine gittik ifademizi verdik. Bir haberden dolayı tehdit söz konusuysa ya da başka bir şey söz konusuysa bunun muhatabı yazı işleri müdürü ilk etap da değildir.  Bu ya haber müdürüdür ya da gazetenin sahibidir. Yazı İşlerinin sorumluluğu sadece resmi yollarladır. Gazetede çıkan bir haber, yazı karikatür gibi konulardan yazı işleri sorumludur. Ama bir haber çıkmıştır; cemaat ya da başka biriyle haber çıkmıştır ilk etap o gazetenin yazı işleri müdürünü değil gazetenin sahibi ya da haber müdürü aranır.

‘VALİ SESSİZLİĞİNİ BOZMALI’

Sayın savcılarımız şunu dikkate almalıdır. Ulusal medyada gündem konusu olan ve ülkenin üç gündür çalkalandığı bir olay karşısında Elazığ Valisi Ömer Toraman sessizliğini bozmalıdır, menfur intihar olayından sonra intiharın detaylı incelenmesi ve otopsi raporunun kamuoyuna paylaşılması gerekmektedir. Bu haberden dolayı tehdit edildiğini iddia eden bir gazetecinin çalıştığı gazetenin sabit numaraları ve ilgili kişinin cep telefonları geriye dönük olarak incelenme altına alınmalı ülke bu çalkantıdan kurtulmalıdır. Yoksa bir cemaate vurayım diye benim gazetemin ve şahsımın adının kullanmaya kimsenin hakkı yoktur haddi de değildir.”

FAİK AKGÜN’DEN AÇIKLAMA

Günışığı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Nafiz Koca’nın iddiaları üzerine Faik Akgün’den yeni bir açıklama geldi. Veryansın Tv’ye konuşan Akgün, Koca’nın dile getirdiği iddiaların gerçek dışı olduğunu söyledi.

‘YALAN VE İFTİRA’

Faik Akgün’ün açıklaması şöyle:

“Günışığı Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Nafiz Koca nın dile getirdiği iddialar tamamen gerçek dışıdır. Gerçeklerin ortaya çıkması şirazesini bozduğu için yalana başvurmaktadır. Benim işsizlik maaşı aldığım yalanını utanmadan dile getirmiştir. Ben işsizlik maaşını 2019 yılında aldım. İşsizlik maaşımın bitiminin ardından farklı bir kurumda çalıştım. Bu iddiaları yalan ve iftiradır. Size gönderdim işsiz maaşı dökümünden de bu rahatlıkla görülmektedir.

2021 yılının şubat ayında ben kendilerinin gazetelerinde işe başladım. Sürekli bir şekilde sigortamı başlatacağını ifade etmesine karşın beni 10. aya kadar sigortasız bir şekilde çalıştırdılar. Yalan beyanlarından dolayı pazartesi günü mahkemeye vereceğim.

‘ANKARA’DAN DOSTU CEMAATTEN Mİ?’

Haberin neden kaldırıldığını da soran arkadaşlarımıza Ankara dan bir dostum aradı kaldırdım diyerek adeta itiraf da bulunmuştur. Bu dostunun cemaat ve tarikatlar ile bağlantısı var mıdır?

Enes Kara haberini yapan gazeteci sordu: Ankara’daki dost tarikattan mı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. ugur dundar da daha dolansin televizyonlarda, turkiye nin en guvenilir kisisi olarak. ornek insan ve ornek gazeteci.

  2. Gazete patronunun açıklamaları hiç tatmin edici değil. Muhabir yaman çıktı.

  3. 15 Ocak 2022, 18:52

    Veryansın TV ‘yi de gerçek ve bağımsız gazetecilik yaptığı ve haberi takip ettiği için tebrik ederim.

  4. 15 Ocak 2022, 18:50

    Dinci nin huyudur, hem yapar hem de inkar eder. Yani bildiğin münafığın önde gideni. Mertlik ile bunların işi olduğunu hiç görmedim.

  5. Türkiye’de gazetecilik denince, ihtiyaç olan Faik Akgün kalitesindekilerdir..
    Bu ülkede çalıştığı gazetenin en üst katında restoran-bar ortamında gazetecilik yapanları da gördük, görüyoruz..

  6. 15 Ocak 2022, 17:07

    Bak sen, bak; haber, kız kardeşin de aynı durumda olabileceği düşünülerek kaldırılmışmış. Yahu, o zaman o ailenin elinden neden almıyorsunuz o çocuğu, neden en azından bi ne ne değildir diye araştırma yapma ihtiyacı duymuyorsunuz. Neden bunlar biraz olsun medyaya yansımıyor. Aksine medyaya yansıyan haberler, ailenin avukatları üzerinden kamu vicdanına parmak sallamalarından ibaret. Tüm bunlardan anlaşılıyor ki Enes arkadaşım, o videoyu çekmeseydi, onur sahibi gazetecimiz Faik Akgün o haberi yapmasaydı, işte o zaman Enes Kara ikinci kez öldürülmüş olacaktı. Bu ölüm (ki ben cinayet diyorum), tarih karşısında, sonsuzlukta, manevi olarak bi kere daha gerçekleşecekti; çünkü ölümünün nedenini çarpıtılmış olacaktı; ama neyse ki öyle olmadı. Bu olayın üstünü örtmeye çalıştıkça daha da batırdınız! Artık Enes Kara hafızamızda tüm bu detaylarla çok daha güçlü bi yer edindi. Unutursam kalbim kurusun!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!