Erdoğan’ın danışmanından ‘kader’ itirazı: Kimsenin sorumluluğu Allah’a atmaya hakkı yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bartın'daki maden faciasıyla ilgili 'kader' açıklamasına AKP içinden itiraz geldi. AKP Genel Başkan Başdanışmanı ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay, “İnancımız bundan sonraki tedbirleri alma konusunda bizde en ufak bir rehavete sevk ediyorsa, hiç kimsenin sorumluluğu Allah’a atmaya hakkının olmadığını bilmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

featured

Erdoğan, Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili “Birileri dalgasını geçebilir ama önemli değil biz kader planına inanmış insanlarız” demişti.

Yeni Şafak yazarı ve AKP Genel Başkan Başdanışmanı Yasin Aktay bugünkü ‘Yeraltından dersler’ başlıklı yazısında “Tedbir kaderin kardeşidir oysa” dedi. Aktay, “Ortada bir yanlış varsa, bunun bir sorumlusu da vardır ve sorumluluğun olmadığı yerde adalet de yoktur” ifadelerini kullandı.

Yasin Aktay’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Tedbir diyoruz, iş güvenliği diyoruz, tekrar hatırlıyoruz her seferinde. Ama yine her seferinde alınmamış tedbirlere ödenmiş onlarca hayat, önce bir acı sonra bir sayı olarak hatırlanmaya başlıyor ve sonra yine tedbirsizliğimiz avdet ediyor. Tedbir kaderin kardeşidir oysa.

Aslında bakıldığında alınabilecek bütün tedbirler de muhtemelen alınmıştır. Mevzuat olabildiğince bütün tedbirleri bütün detaylarıyla sayıp şart koşmuştur faaliyet için. Ama bu mevzuatın takibi yine de tedbirlerle ilgili kültürümüzün karşısında bir yerde hiç beklenmedik bir insani açık verebiliyor. Şimdiye kadar hiçbir şey olmamış olmasının verdiği rehavetle, “bir şey olmaz” düşüncesiyle ihmal edilen küçük bir tedbir. Hiç umulmayan, hiç beklenmeyen tam da o anda o olmayacak şey oluverir. Şimdiye kadar hiç kaza yapmamış olmanız, kazalara karşı muaf olduğunuz anlamına gelmez. Siz hata yapmasanız bile bir başkasının hatasını hesaba katmanız gerekiyor.

Bu boşverme kültürü, tedbirin zahmetini kolaycılığın konforuna kurban etme kültürü sadece madencilikte değil, trafikte de hayatın diğer alanlarında da önümüze aynı aymazlıkla çıkmaya devam ediyor.

Olayla ilgili tahkikat sürüyor ve aslında konuşanların hiçbiri daha tam olarak ne olduğundan haberdar değil. Madencilik başlıbaşına bilinmezlerin, dolayısıyla risklerin hiçbir zaman tamamen tüketilemediği bir alan. Yine de tedbirler konusunda ulaşmış olduğumuz nispeten daha ileri bir bilinç düzeyi varsayıyoruz. Teknik olarak daha ileri durumdayız, eskisine nazaran ülke olarak çok daha zengin ve gelişmiş bir ülke olarak bu maden kazalarının bu kadar can almasını kabullenemiyoruz. Belki bu tür olaylara karşı sergilenen infial tam da bu gelişmişlik iddiasıyla bu kazaların bağdaşmazlığından.

Bütün hesapların üstünde O’nun hesabı, her şeyin üstünde O’nun bir kaderi vardır elbet, ama bu inancımız bundan sonraki tedbirleri alma konusunda bizde en ufak bir rehavete sevk ediyorsa, hiç kimsenin sorumluluğu Allah’a atmaya hakkının olmadığını bilmek gerekiyor.

Kader inancı elbette ki böyle bir şey değildir. Böyle olsaydı hiçbir olaydan hiç kimseyi sorumlu tutmak mümkün olmaz, böylece suç ve ceza da olmazdı. Oysa ortada bir yanlış varsa, bunun bir sorumlusu da vardır ve sorumluluğun olmadığı yerde adalet de yoktur.”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amasra’daki maden katliamının ardından yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı:

“Birileri dalgasını geçebilir ama önemli değil biz kader planına inanmış insanlarız. Bunun ne dünü ne bugünü ne yarını hiçbir zaman olmayacaktır, bunlar her zaman olacaktır bunu da bilmemiz lazım. Maden kazalarını inşallah tarihe gömmek için elimizden gelen gayreti göstermenin çalışmaları içerisindeyiz.”

thumbnail
İlişkili Haber

Erdoğan Bartın’da konuştu: Biz kader planına inanmış insanlarız

Erdoğan’ın danışmanından ‘kader’ itirazı: Kimsenin sorumluluğu Allah’a atmaya hakkı yok

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 17 Ekim 2022, 19:43

    Devletimiz, sistemimiz laik olmazsa, bu tür beyin yakıcı ifadeleri çok duyacağız! Çok da duyduk zaten!!!
    Bir ülkenin, devletin, ekonominin, toplumun (her anlamda ve alanda) ileri gidebilmesi için en temel gereklilik: “Laisizm, laikliktir”.
    Buna en önemli açıklamayı da yapalım: Türkiye’nin “ulus devlet ve tekil devlet olabilmesi için” laik politik yönetim, laik hukuk mekanizması ve seküler toplum olmazsa olmazdır!!!

    • 18 Ekim 2022, 10:52

      Doğru! Osmanlı,çarlık rusyası, alman imparatorluğu falan hep laikti o yüzden yükseldiler.. Araplar laik oldukları için taa fransaya kadar gittiler.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!