Ergenekon kumpasının gizli tanığı evinde ölü bulundu

featured

Ergenekon davasının gizli tanıklarından Ümit Sayın evinde ölü bulundu. Sayın’ın ölüm nedeni araştırılıyor.

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve tahliyesinin ardından davanın gizli tanığı olduğu ortaya çıkan Doç Dr. Ümit Sayın, dün, Kadıköy Merdivenköy’deki evinde koruma polisi tarafından ölü bulundu.

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’nde görevli olan Sayın, en son geçen Salı günü polis koruması tarafından evine bırakılmıştı. Çarşamba günü Sayın’a ulaşmaya çalışan koruması cep telefondan defalarca aramasına rağmen cevap alamadı. Dairenin içinden telefon sesini duyan polis koruması durumu Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Çilingir yardımıyla kapıyı açan polis ekipleri, eve girdiğinde Ümit Sayın’ın yerde yatan cansız bedeniyle karşılaştı. Edinilen bilgiye göre, olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı ilk incelemelerde Sayın’ın üzerinde herhangi bir darp izine rastlanmadığı öğrenildi.

Aynı apartmanda yaşayan bir kişi, “Yukarıda zaten kapıyı yumrukluyordu kendi koruması. Ondan sonra zaten bir dünya polis geldi, ambulans geldi. O sırada öğrendik biz de zaten vefat ettiğini. 4-5 senedir burada yaşıyordu. Zaten çok evde duran biri değildi. Çok aktif bir adamdı bildiğim kadarıyla. Çok fazla evde durmuyordu, yalnız yaşıyordu. Koruması vardı, bir de yardımcısı vardı. Hiç ses duymadık. Zorlama falan olsa duyulurdu. O saatlerde evde yoktum ama illa ki, biri duyardı. Çok aktif bir apartman. Hiç ses falan duymadık” dedi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan Sayın’ın kesin ölüm nedeni otopsi ile belirlenecek.

FETÖ’CÜ SAVCILARLA TAHLİYE PAZARLIĞI YAPMIŞTI

Gazeteci Hikmet Çiçek, “Ergenekon tertibinde Gizli Tanıklar” kitabında Ümit Sayın’ın FETÖ’cü savcılarla tahliye pazarlığı yaptığına dikkat çekiyor ve Sayın’ı şöyle anlatıyor:

“Ergenekon davasında gizli tanık olarak dinlenen ilk şahıs olan “Anadolu” oldu. Gerçek kimliğini duruşmada açıklayan ilk gizli tanık da oydu.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in “Savcı Zekeriya Öz’e ifade vermeyi siz mi istediniz?” sorusuna Sayın’ın verdiği yanıt çok dikkat çekici: “Evet bir dilekçeyle başvurmuştum. 221’e girmek için, 221 No.lu yasadan yararlanmak için ve tahliyem mümkün olursa, yani tahliyemin mümkün olması durumunda böyle bir ifade vereceğimi söylemiştim kendisine.

Bu “mümkün olursa”lı ifade yanıtı, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün’ün dikkatinden kaçmıyor: Pazarlıkla mı verdiniz o ifadeyi?… Mümkün olursa böyle bir ifade vereceğim demek pazarlıktır.”

Ümit Sayın: “Hayır, sadece dilekçemde ‘Tahliyem söz konusu olursa böyle bir ifade vermek istiyorum’ dedim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani tahliye olamazsın denildiğinde vermeyecek miydin o ifadeleri?”

Ümit Sayın: “Yani zaten tahliye olmadım uzun süredir. Altı ay geçti ifade vereli, tahliyem söz konusu olmadı o zamandan beri.”

‘ONURUNUN A…KOYUM, İKİ YILDIR HAPİSTEYİM’

Kitapta, Ümit Sayın’ın başta avukatlığını üstlenen ancak gizli tanık olduğunu öğrendikten sonra vekilliğinden çekilen Avukat Mehmet Nuri Aytekin ile arasında geçen bir diyaloğa da yer veriliyor. Aytekin’in Sayın’a “Neden böyle onursuzca bir yolu seçtin?” şeklindeki sorusuna Sayın’ın yanıtı şöyle oluyor: “Onurunun a…koyum, iki yıldır hapisteyim.”

ZEKERİYA ÖZ’E MEKTUPLAR

Ümit Sayın’ın dönemin savcısı Zekeriya Öz’e yazdığı mektuplar da Hikmet Çiçek’in kitabında yer alıyor. Sayın, bir mektubunda Öz’e “Eğer yardımlarınızı esirgemez tahliyem konusunda bana yardımcı olursanız minnettar kalırım” diyor.

Yine bir başka mektubunda, “Karşılıklı görüşmemizde dinlendikten sonra tahliye olabileceğimi söylemiştiniz… 21 aydır cezaevindeyim, artık dayanacak takatim kalmadı. Dinlenmem ve tahliye olmam konusunda yardımcı olursanız minnettar kalırım. Saygılarımla.”

Bir başka mektubunu ise şu sözlerle bitiyordu:

“Sizden ricam, acilen tahliye konusunda desteklerinizi esirgememenizdir; sanırım bunu hak ettim.”

Ümit Sayın 29 Ocak 2010 tarihinde yapılan duruşmada tahliye edilmişti.

2016’DA GİZLİ TANIKLIKTAN ÇEKİLMİŞTİ

Sayın 2016 yılında kendisinin savcılar tarafından tehdit ve baskıyla gizli tanık yapıldığını itiraf ederek gizli tanıklıktan çekilmişti. Sayın dilekçesinde, “Ergenekon kumpasının FETÖ/PDY yapılanması tarafından (PKK/KCK örgütüyle koordine olarak) TC devletine, Türk hükümetine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı zarar vermek için oluşturulduğu ortaya çıktığı ve bu durumu detaylı olarak anladığım için gizli tanıklıktan çekildiğimi mahkemenize bildiririm” ifadelerini kullanmıştı.

Ergenekon kumpasının gizli tanığı evinde ölü bulundu

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 31 Ocak 2020, 02:04

    Onursuz iftiracı herif mekanı cehennem olsun. Ayrıca Hasan adlı dangalak, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki’yi Fetö ile bir tutman nasıl bir dangalak ve tarihbilmez bir Abdülhamitçi olduğunu gösteriyor.

  2. Yiğit ölür namı kalırmış.Adam öldü gitti Ne onuru kaldı ne başka bir şey .Bugünün muktedirleri de aynı olacak .Torunlarına utanç bırakacaklar .

  3. Erdoğan’ın burnunun dibindeki bakanların ve danışmanların ve hatta muhalefet liderlerinin emperyal ajanlarr olduğu bir ülkede askerin, polisin, hakimin, savcının, gardiyanın ajan olmasına şaşırmamak ve daima teyakkuzda olmak lazım. Onlar içimize 200 senede sızmışken (1828’de Jöntürkler, 1889’da İttihat Terakki 1953’de NATO ve 1983’te FETÖ şeklinde) şimdi 3-4 senede temizlenmeleri mümkün değil.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!