Kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kamudan atılan kişilerle ilgili FETÖ’nün kendi içinde yaptığı tespitlerin yer aldığı çok önemli belgeler ortaya çıktı. FETÖ baskınında ele geçirilen belgelerde, ‘isabet oranı çok yüksek’ deniliyor. İhraçlarda diğer cemaatlere ise dokunulmadığı iddia ediliyor.
MASUM GÖK / Veryansın Tv
Cumurbaşkanlığı Yüksek İstişare Üyesi Bülent Arınç’ın, “KHK faciadır” açıklamasıyla tekrar gündeme gelen kamudan ihraç edilen devlet memurlarının durumu tartışılmaya devam ediyor. Bazı kesimler kamudan atılanların büyük bölümünün “FETÖ’cü olmadığını”, onlarla beraber “muhaliflerin” de kamudan ihraç edildiğini öne sürüyor.
Peki FETÖ, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kamudan atılan kişilerle ilgili kendi içinde hangi değerlendirmeleri yapıyor? İhraç edilenler FETÖ’cü değil mi?
Bu soruların yanıtını, FETÖ baskınlarında ele geçirilen ve dava dosyalarına giren belgeler veriyor. Örgüt kendi içinde yaptığı toplantılarda, kamudan atılan kişilerin büyük bölümünün “Cemaat”ten olduğunu ifade ediyor.
‘İHRAÇ EDİLENLER BİZİM ARKADAŞIMIZ’
FETÖ’nün örgüt evinde ele geçirilen “Tüm Kamu İhraçlar Arz” isimli Word dosyasında, 2 Eylül 2016 yılında çıkarılan KHK ile kamudan ihraç edilenlerle ilgili şöyle deniliyor:
“2 Eylül 2016 tarihinde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile, Emniyet Genel Müdürlüğünden 7669 olmak üzere, Jandarma Genel Komutanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, MEB, Üniversiteler, Dışişileri, Maliye, Sağlık, Gümrük, Kalkınma, Gençlik Spor, Aile ve Sosyal Politikalar, Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm ve diğer bakanlıkların merkez ve bağlı kuruluşlarında çalışanlar dahil toplam 50.875 kişi ihraç edilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğünden 16 Ağustos 2016 tarihinde yayımlanan KHK ile 2360 kişi daha ihraç edilmişti. İhraç edilenlerin tamamına yakını bizim arkadaşlarımızdır. Bazı arkadaşlarımızın hem kendisi hem de eşi ihraç olmuştur. İhraç olan öğrencilerimizle birlikte önemli ölçüde kamuda çalışan ve birimimizde öğretmen olarak istihdam ettiğimiz arkadaşlarımız bulunmaktadır.”
‘İSABET ORANI ÇOK YÜKSEK’
FETÖ yöneticilerinin daha sonra çıkarılan KHK’larla ilgili de değerlendirmelerde bulunduğu, “Emniyet’teki Mahrem Yapılanma” dava dosyasında görülüyor.
Dosyada yer alan “21 Kasım KHK İhraç Arz” isimli belgede, örgütün KHK’larla ilgili şu tespiti yer alıyor: “İhraç çalışmasının fişlemeye ve gammazlamaya dayalı yapıldığı düşünülmektedir. İsabet oranı çok yüksek gözükmektedir.”
‘FARKLI CEMAATLERE DOKUNULMADI’
FETÖ’ye ait “21 Kasım İhraç Arz” isimli belgede de şu ifadeler yer alıyor:
”Daha önce bizimle olmuş, ancak sonradan ümit durumuna düşmüş veya ilgilenilmiş öğrenciler de listeye dahil edilmiştir. Farklı cemaatlere dokunulmadığı görülmektedir. Menfilere yönelik bir ekstra bir çalışma olmadığı görülmektedir. Arz olunur.”
ARINÇ NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, geçen haftalarda gazeteci Kemal Öztürk’ün YouTube kanalına verdiği söyleşide, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Arınç, Öztürk’ün “KHK meselesini nasıl çözeceğiz?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:
“Faciadır. KHK bir faciadır. Allah biliyor ki en az 7-8 televizyondaki mülakatımda en sonda sadece buna dikkat çekmek için “Biz bir maaş alacaksak Yüksek İstişare Kurumu’ndan, bunun yarısını zaten öğrencilere burs olarak veriyordum, gene vereceğim, yarısını da KHK mağdurlarına vereceğim demiştim. Çok eleştirildim ama ben sadece KHK faciasına dikkat çekmek için bunu yaptım. Bu zaten yaptığım bir şey benim.
Arınç’tan ‘siyasi ayak’ itirafı: Birisi de benim…
Çevremde o kadar çok bu felaketi yaşayan insan var ki. Ben onlara acıyorum, merhamet ediyorum. Aslında onlardan da özür diliyorum. Evime temizlik yapmaya gelen, daire başkanlığından ihraç edilmiş bir kadını gördükçe, eşi polis, ihraç edilmiş bir başka kadını gördükçe ben yerin dibine geçiyorum. Ve onlara birkaç kuruş daha fazla vereyim de bir katkım olsun diyorum. Kırıkkale’den yumurta getirip de kapı kapı satmaya çalışan bir genel müdür yardımcısı görünce felaket görüyorum. Bir benzinliğe gittiğim zaman bir Danıştay üyesinin pompa tuttuğunu gördüğüm zaman acı duyuyorum. Bir lokantada, restoranda bulaşıkçı olarak çalışan bir genel müdür gördüğüm zaman perişan oluyorum. Tüm bunları yaşıyor Türkiye. Kimse savunamaz bunu.”
‘SİYASİ AYAK BUYSA BİRİSİ DE BENİM’
Bülent Arınç, ‘FETÖ’nün bir siyasi bir ayağı var mı?’ sorusuna ‘15 Temmuz darbe girişiminin dolaylı destekçileri içerisinde bir siyasetçinin olduğunu düşünmüyorum. Siyasi ayaktan kasıt buysa. Ama sempati düzeyinde, bunları övmüş, methetmiş.. Bunlardan birisi de benim, açık konuşayım’ yanıtını verdi.
Kardeşim bunlarla mücadele edin fakat benin ismim de listede verilmiş. Benim bu hainlerle ne alakam olmuş be. İsabet orani çok yüksek nedir be arkadaş. Size yemin ederim ki masumum! Allah indinde bunu anlayacaksınız ama ben bu listeyi vereni ve bu listeye inanana hakkımı helal etmedim.
Fetö ye hasbelkader sempati duymuş ama bunda devlet ricalinin rolü hic de yadsınamaz. Hal boyle iken hic bir yasadışı eylemi hareketi olmamışsa yine de suçlumudur ?devlet ricali kadar destek vermeyenler neden bu kadar cereme çekmektedir?buna adalet diyebilirmiyiz?
Fetö ye hasbelkader sempati duymuş ama binda devlet ricalinin rolü hic de yadsınamaz. Hal boyle iken hic bir yasadışı eylemi hareketi olmamışsa bu suçlumudur ?devlet ricali kadar destek vermeyenler neden bi kadar cereme çekmektedir?buna adalet diyebilirmiyiz?
feto bunların beynini nasıl yıkadı acaba,hala feto diyip duruyorlar,dagılmıyorlar ele başları itirafcı olmuyor,itirafcı olsa jitem öldürdü vs öldürdü denilen olayların altında bunlar çıkar,bakıyordun siyasi liderlerden olsun ileri gelenlerden feto hakında olumsuz konuştumu iki üçgün sonra feto yu övmeye başamış nasıl etkiliyorlar ne tezgahlar çeviriyorlar akıllara zarar