Fetullah’ın üstüne atlayan ‘kadim abi’ öldü

İzmir’de yakalanan ve FETÖ içinde ‘kadim abi, irşatçı’ olarak nitelendirilen, Fetullah Gülen ile bizzat bağlı olan örgütün ilk mütevelli heyetinde yer aldığı belirtilen Yusuf Bekmezci (82) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yusuf Bekmezci, 5 Ocak’ta göz ameliyatı için gittiği İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İzmir Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat sırasında kalbi durdu. Tekrar hayata döndürülen Bekmezci yoğun bakımda tedavi görüyordu. Bekmezci bugün saat 00.50 sıralarında yaşamını yitirdi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, FETÖ‘nün Ege Bölgesi’ndeki finansörleri, yöneticileri ve sözde imamlarına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında yakalanan Yusuf Bekmezci 23 Ocak 2020 tarihinde sevk edildiği adliyede ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ suçundan tutuklandı.

17 yıl 4 ay hapis cezasına çarptıran Bekmezci, örgüt içinde ‘kadim abi, irşatçı’ gibi ifadelerle anıldığı, elebaşı Fetullah Gülen ile bizzat bağlı olan örgütün ilk mütevelli heyetinde yer aldığı, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin sorumluları arasında olduğu belirtildi. Bekmezci’nin, örgüt yapılanmasında il- bölge- ülke imamlarının dahi üstünde, manevi bir konumda olduğu, polis kayıtlarına göre ‘Ege Bölgesi Alevi yapılanması sorumlusu’ olarak bilindiği, ayrıca örgütle iltisaklı olan Türkiye’deki tüm vakıfların sorumlusu olduğuna dair bilgiler bulunduğu belirtiliyordu.

GÜLEN’E AŞKINI ANLATMIŞTI

Örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e en yakın isimlerden olan Bekmezci, ortaya çıkan bir videosunda Gülen için şöyle diyordu: “Yanına vardım ayak uçlarını gördüm, içimden böyle bir his kabardı. Üstüne bir atladım, beni itti. Eli ellerime değdi. Yüksek voltlu bir cereyana kapılmışım gibi titredim. O heyecanla atladım üzerine, pazularından tuttum. Çektim kendime, boyunlarını, gözlerini öptüm. O zaman daha da acayipleştim. Ben alacağımı aldım, manevi bir gevşeme olunca ben de bıraktım.”

Fetullah’ın kuryesi bu sözlerini unuttu: Bir atladım hocaefendinin üstüne…https://t.co/S8RKCBBIZW pic.twitter.com/4fZQLlByeZ

— Veryansıntv.com (@veryansintvcom) January 21, 2020

NURETTİN VEREN: GEZEN ABİLER’DENDİ

Yusuf Bekmezci’nin yargılandığı İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dinlenen tanıklar da Bekmezci’nin örgüt içindeki önemine dikkat çekmişti.

Bir dönem Fetullah Gülen’in en yakınındaki isimlerden olan Nurettin Veren tanık olarak verdiği ifadede, “Örgüt elebaşısı Gülen’in talimatlarını örgüte ileten, para dağıtımını yapan kişiydi. ‘Gezen abi’lerdendi” demişti.

Bekmezci’nin, örgüt lideri Gülen’in en güvendiği isimlerden olduğunun altını çizen Veren, şunları söylemişti: “Fetullah Gülen İzmir’e geldiğinde Bekmezci, Kestanepazarı’nda esnaflık yapıyordu. İlk günden beri Gülen’in kurduğu hayallerin parçası oldu. Küçük esnafları da örgüte katılmaya ikna ederdi. Gülen’in vaazlarından etkilenip onun adına para toplanmasında öne çıktı ve organizatör oldu. Kendisinin tahsili yoktur, dini bilgisi de çok fazla değildir. İç çamaşırı ve züccaciye satışı yapardı. Gülen’in talimatlarını örgüte ileten kişiydi. Bunun yanı sıra en güvendiği adamlar arasında yer alırdı. Gülen ile istediği zaman randevusuz bir şekilde görüşebildiği için onun ağzından çıkan sözler örgüt içinde Gülen’in sözleri olarak kabul edilirdi. Kendisi de zaman geçmiş yıllarda Samanyolu TV’de Gülen’e bağlılığını açıkça dile getirmişti. Dünyanın her yerine gidip talimatları aktardığı için ‘gezen abilerdendi’. Gülen, Bekmezci’ye para konusunda da çok güvenirdi. Para götürme ve dağıtma işlerini ona yaptırırdı. Pasaportuna bakın, örgütün okulu olan her yere gitmiştir. ‘Devleti ele geçirme hususundan haberim yoktu’ diyemez.”

‘KADİM ABİLER ONURSAL BAŞKAN GİBİDİR’

Tanık G.D. ise Bekmezci’yi Kazakistan’da öğrenci olduğu dönemlerden tanıdığını belirtip, “1995 yılında Kazakistan’da öğrenciydim. İzmir’deki ailem, bana nasıl para göndereceğini bilmediği için Bekmezci’nin İzmir’de bulunan iş yerine para yatırırdı. Ben de onun Kazakistan’daki iş yerinden parayı teslim alırdım. Bu süreçte örgütte önemli isimlerden olduğunu öğrendim. Kendisini yurda davet ederlerdi ve o da gelip hatıralarını anlatırdı. Ardından Hasan Kadıoğlu ve Mehmet Akyol ile birlikte Kazakistan bisküvi fabrikası kurdular” demişti.

Yaklaşık 30 yıl boyunca örgüt içinde yer aldığını belirten P.Ö. ise Bekmezci’yi ‘Onursal Başkan’ olarak nitelendirmişti. P.Ö., “Bekmezci’nin kadim abi olduğunu biliyorum. Kadim abiler bir bölgeden veya kurumdan sorumlu olmazlar. Onlar; sevilen, bilinen ve örnek alınan insanlardır. Tüm yapının üzerindedirler. Onursal Başkan gibi düşünebiliriz” diye konuşmuştu.

‘FETÖ’NÜN YÜZDE 98’İDİR’

Tanık H.S. ise 39 yıl örgüt içerisinde bulunduğunu, 17-25 Aralık sonrası yapıdan koparak kendi imkanlarıyla elde ettiği bilgileri devlete verdiğini belirterek, şunları anlatmıştı:

“Sanığı çok eski tanırım. Yusuf Bekmezci, FETÖ’nün yüzde 98’idir. FETÖ’nün kendisidir. Siz FETÖ’yü yakaladınız. Örgütün her kademesinde aktif olarak görev aldı. Televizyondan matbaaya herkesi kovma yetkisi vardı. Ona hiç kimse itiraz edemezdi. Çağlayan matbaasının müdürünü tekme-tokat döverek işten çıkardı. Samanyolu TV müdürünü bile dövüp işten atabilecek güce sahipti. 2012 yılında Necdet İçel’in (Güney Afrika İmamı) Torbalı’da bulunan çiftlik evinde toplanırlardı. O dönemde eve birçok asker ve yargı mensubu gelip gitmişti. Zekeriya Öz de o çiftliğe geldi. Çiftlikte darbe toplantıları yapılıyordu. O dönem şoförlüğünü yaptığım İçel bana, ‘Hak ettiğimiz yerlere geleceğiz, az kaldı, güzel günler yakın’ cümlelerini kuruyordu.”