UEFA Ligi son 16 turu’nun ikinci maçında Barcelona ile İstanbul’da karşı karşıya gelen Galatasaray’da ilk maça göre sahada iki farklı isim vardı. Domonec Torrent, rövanş mücadelesinde Feghouli yerine Cicaldau, Mustafa Muhammed yerine Bafetimbi Gomis tercihiyle yine 4-2-3-1 dizilişiyle sahada yerini alırken, Barcelona, Nico Gonzales yerine Busguest tercihi ve 4-3-3 dizilişiyle sahada yerini aldı. Tribünlerin hınca hınç dolduğu Tribün desteğinin ‘’110 desibel’e çıktığı, rakibe adeta cehennemi yaşattığı Nef Arenada müsabaka Barcelona’nın vuruşuyla başladı. İlk tehlikeli atağı 5. Dakikada Gomis’in vuruşuyla gerçekleştiren Galatasaray, aynı dakika içinde Kerem’in biri ceza sahası dışı olmak üzere iki şutuyla tribünlere ve ekran başında izleyenlere Galatasaray’ın bu kulvar’da kolay lokma olmayacağı sinyalini veriyordu. 7. dakikada Galatasaray adına kullanılan köşe vuruşunda topla çok rahat buluşan Gomis’in kafa vuruşu etkisiz bir şekilde auta çıktı. Barcelona 9. Dakikada çok etkili geldi. Busguest’in merkezden savunma arkasına gönderdiği topla buluşan De Jong, Pena’yla karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu az farkla auta gönderdi. 13. dakikada sağ kanattan içeri hareketlenen Babel’in sert şutunda top Ter Stegen’in ellerinde kaldı. 20. Dakikadan sonra topun ve oyunun kontrolü Barcelona’ya geçmişken, Galatasaray’ın yardımına Marcao’nun mükemmel golü yetişti. 28. Dakikada Cıcaldao’nun köşe vuruşunda penaltı noktası üzerinde topla buluşan Marcao’nun uçarak yaptığı kafa vuruşunda top Barcelona ağlarıyla buluştu(1-0) Marcao’nun Kafa golü ne kadar mükemmelse, gol sonrası gördüğü sarı kart o kadar sorumsuzluk örneğiydi. Gol’den sonra baskısını iyice artıran Barcelona’nın beraberlik golü 36. dakikada Pedri’nin ayağından geldi. Galatasaray ceza sahası içinde savunma bloğundan rahat ve ustaca sıyrılan Pedri, net bir vuruşla Barcelona lehine eşitliği sağladı(1-1) 45+3 de Traore’nin ceza sahasına yaptı ortaya Abumeyang’ın kafa vuruşu direğe takılırken, taraflar 1-1 skorla soyunma odasına gidiyordu. Bu yarı bize iki noksanı bariz şekilde gösterdi. Birincisi Torrent’in Gomis tercihi hiç doğru değildi. Gomis, Galatasaray’ın oyunu rakip sahaya yıktığında kullanabileceği bir oyuncu formuna sahip. Çabukluğunu, hızını ve gücünü kaybetmiş bir Gomis’in Galatasaray’a yarardan çok zararı oldu. Girdiği pozisyonlarda etkisiz vuruşlarıyla tabelayı değiştirme şansını cömertçe harcadı. Topu önde tutup takıma nefes aldıracak imkanı sağlayamayan Gomis, 45 dakika boyunca takımın bir eksik oynamasına neden oldu. İkinci zafiyet Galatasaray’ın ilk maçtaki savunma direncini gösterememesiydi. Gerek merkezden savunma derinliğine sızmaları, gerek kanat beklerine ön oyuncuların sağlam savunma desteği verememesi, bire bir ve takım savunmasında gereken direncin gösterilememesi bir hafta içinde oynanan üç maçta binen yükün doğal sonucu saha sorunları olarak göründü.
İkinci Yarı Traore- Dembele değişikliğiyle oyuna başlayan Barcelona, hakemin başlama düdüğüyle Galatasaray yarı sahasına yerleşti. 49. dakikada Barcelona atağında oluşan ceza sahası karambolünde iki kez topu uzaklaştırmayı başaran Pena, Obeameyang’ın son vuruşunda çaresiz kaldı(1-2) Barcelona takımının kontrolünde geçen müsabakada Galatasaray ilk tehlikeli denebilecek atağı 59. dakikada Van Aanhold’un ceza sahası dışından yaptığı ve auta giden vuruşuyla gerçekleştirdi. 63 de Torrend’in tercihi, büyük hayal kırıklığı Gomis oyundan çıkarken, hafta sonu oynanan Beşiktaş maçı kahramanlarından Mustafa Muhammed oyuna giriyor, ama bu dakikalarda Galatasaray’ın saha direnci de iyiden iyiye düşüyordu. Barcelona’nın oyunun kontrolünü tamamen eline geçirdiği dakikalarda Torrend’in oyuna müdahalesi geldi. 73. dakikada Babel-Halil ve Cicaldau-Morutan değişikliğiyle Galatasaray’ın direnci artıyor, skoru eşitlemek adına zaman zaman Barcelona kalesine sızmalar yapıyordu. Bunlardan birinde 80. dakikada Kerem soldan süratle giriyor, vurma orta yapma tercihleri arasında altı pasın üstünden paralel giden pasa dokunan olmuyordu. 84 de yine Kerem soldan ceza sahasına girdi, ama içeri kestiği top Barcelona savunması içinde eridi gitti. Kalan dakikalarda Galatasaray, Barcelona karşısında beraberliği sağlayacak atakları geliştirmek bir yana, bir üçüncü golü kalesinde görmemek adına daha kontrollü bir oyunla maçı ve UEFA Avrupa ligi serüvenini başarılı bir finalle bitirdi. Eğer Beşiktaş maçı ertelenebilmiş ve Galatasaray bu maça enerji depoları dolu bir şekilde çıkabilmiş olsaydı bugün farklı bir başarı öyküsü yazıyor olabilirdik. Var olan mevcut kadro kalitesi ve derinliğiyle ligde bile zor günler geçiren Galatasaray’ın Avrupa liginde gösterdiği başarı bu gece taraftarını ve futbolseveri üzen vedaya rağmen alkışı hak ediyor. Teşekkürler Galatasaray!
