Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin önemi ile sarıklı cübbeli amiral hakkında açıklama yaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 103 Amiralin davası bugün başlıyor.
Amirallerin avukatlarından Hüseyin Ersöz, ilk duruşma öncesi açıklama yaptı.
Davanın, “varsayımlardan” ve “hayali senaryolardan” yola çıkan ve teknik hukuku gözardı eden bir iddianameye dayandığını vurgulayan Ersöz, “Bu yönüyle “içi boş” ve “Düşman Ceza Hukuku” uygulamasını çağrıştırıyor.” dedi.
Twitter hesabından paylaşım yapan Ersöz şunları söyledi:
(1) “Emekli Amiraller Basın Açıklaması” davası bugün Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlıyor. Mahkeme, büyük kısmı 65 yaş üstü olan sanıkların, sağlık sorunları nedeniyle bulundukları illerde sorgu ve savunmalarının yapılması için talimatlar yazmıştı.
DAVA SÜRECİ
(2) 104 sanıklı davada bugüne kadar 72 kişi yaşadıkları illerdeki talimat mahkemelerinde savunmalarını yaptı. Henüz savunma yapmayanların bir kısmının bu hafta Ankara’da, kalanların ise Nisan ayı içinde talimat mahkemelerinde sorguları tamamlanacak.
(3) Özetle, Mart-Nisan ayları, sorguların tamamlanması ile geçecek. Sonraki aşama ise Savcılığın mütalaasını açıklanması olacak. Katılma talepleri de bu hafta karara bağlanacak. Ancak asıl tartışma, yöneltilen suçun teknik unsurları ve davanın “siyasi niteliği” üzerinden yapılacak.
‘DÜŞMAN CEZA HUKUKU…’
(4) Çünkü bu dava, “varsayımlardan” ve “hayali senaryolardan” yola çıkan ve teknik hukuku gözardı eden bir iddianameye dayanıyor. Bu yönüyle “içi boş” ve “Düşman Ceza Hukuku” uygulamasını çağrıştırıyor. Hukuk usulünü bir kenara bırakan, siyasi davaların tüm unsurlarını taşıyor.
‘DERS OLARAK OKUTULACAK’
(5) Eminim ki bu dava ileride, “İfade Hürriyeti İhlali” ve bir iddianamenin nasıl yazılmaması gerektiğine dair Hukuk Fakültelerinde ders olarak okutulacak. Geçen zaman herseyin kıymetini ortaya çıkarıyor. Tıpkı, yargılama konusu açıklamadaki “tespitlerin doğruluğunu” olduğu gibi.
‘SİYASİ İNATLAŞMANIN MAHSULÜ’
(6) “Emekli Amiraller Basın Açıklaması Davası”, bir siyasi inatlaşmanın mahsulü. İddianamenin başına yazılan siyasilerin yorumları da davada hukukun evrensel ilkelerinin değil siyasetin ayrıştırıcı dilinin zemin alındığını gösteriyor.
‘UMARIM AKLI SELİM GALİP GELİR’
(7) Hem usul hem de esas boyutuyla bu davada verilebilecek tek bir karar var, o da Beraat. Umarım aklı selim galip gelir ve siyasetin zemin hazırladığı bu dava, temel hak ve özgürlükleri esas alan yargıçların, hukuka uygun verecekleri bir hükümle neticelenir.
NE OLMUŞTU?
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla İstanbul Sözleşmesinden çekilmesinin ardından, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un “Cumhurbaşkanı isterse AİHM sözleşmesinden de Montrö sözleşmesinden de çekilebilir, teknik olarak yapabilir” şeklindeki açıklaması yeni bir tartışmaya neden olmuştu. Bunun üzerine emekli 104 amiral, 4 Nisan 2021 tarihinde bir açıklama yaparak Montrö’ye sahip çıkmıştı. Açıklamada ayrıca sarıklı cübbeli fotoğraflarıyla gündeme gelen Amiral Mehmet Sarı’ya da tepki gösterilmişti.
12 YIL HAPİS İSTEMİ
Bu gelişmenin ardından hem Cumhurbaşkanlığı hem de TBMM Başkanlığı, açıklamanın “darbe çağrışımlı bildiri” olduğunu öne sürmüştü. Mili Savunma Bakanı Hulusi Akar da bildirinin demokrasiye zarar verdiğini iddia ederek, “Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır. TSK, kişi veya kişilerin hırsı, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz” diyerek açıklamaya tepki göstermişti. Ankara Başsavcılığı ise açıklamaya ilişkin soruşturma başlatmış ve Aralık 2021’de 102 amiral ve 1 general hakkında “devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma” iddiasıyla 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı.
Vatansever Denizcilerilerimizin her yerde ve her koşulda yanındayız. Artık anca beraber, kanca beraber!