Türkiye’nin kara para aklama ve terörizmin finansmanının engellenmesinde yetersiz kaldığı gerekçesiyle Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye alınmasının bedelini Türk iş adamları ödemeye başladı.
Türkiye’nin itibarının sarsılmasına yol açan gri listeye girişin etkileri iş adamları ve ihracatçılara yansımaya başladı. Eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez, ‘Yıllardır çalıştıkları yurtdışındaki bankaların sorgu suale almaya başladığına dair iş adamlarımızdan şikayetler geliyor’ dedi.
Ufuk Söylemez, pek çok iş adamından ve ihracatçıdan, yıllardır çalıştıkları yabancı bankalardan sorgu suale alınma şikayetleri duyduğunu belirterek, “İşadamlarımız yurtdışındaki bankalardan kendi paralarını çekerken sorgu suale alınmaya başladıklarını, kendilerine şüpheyle bakıldığını belirtiyor. Türkiye’nin itibarının bu derece sarsılmasına yol açan yetkililer görevden alınmalı” dedi.
Bir yandan üst üste varlık barışları yapıldığını, diğer yandan net hata noksan kalemine yansıyan milyarlarca dolarlık kaynağı belirsiz para girişine izin verilerek Türkiye’nin gri listeye alınmasının yolunun açıldığını söyleyen Söylemez, diğer yandan dövizde zorunlu karşılıkların artırılması ve döviz bürolarında kimlik kontrolü gibi insanları psikolojik baskıya sokan önlemlerin alınmasının çelişki olduğunu vurguladı.
KUR BU NEDENLE DURMUYOR
Sözcü’den Özlem Ermiş Beyhan’ın haberine göre, Söylemez, “Bugün rejimin sadece adı serbest piyasa ama bu kararlar uluslararası piyasalarda endişe ile karşılanıyor. Türkiye ekonomisi istikrarsızlık, kredibilite kaybı ve öngörülememe sorunları yaşıyor. Yatırım ortamı da bu nedenle iyileşemiyor” ifadesini kullandı. Kurdaki artışın bu nedenle durdurulamadığını ifade eden Söylemez, “Bu şekilde cari açığın kapanacağını beklemek aşırı iyimserliktir çünkü kurların artması ihracatın maliyetini de artırıyor. Zaten ihracat yaptığımız ülkeler kurun artışını görünce indirim istiyor” dedi.
KAMBİYO KONTROLÜ VE YASTIK ALTI ENDİŞESİ
Ufuk Söylemez, Merkez Bankası’nın yabancı para yükümlülükler için zorunlu karşılık oranını artırması ile ilgili, “Bu karar 3.8 milyar dolarlık rezerv artışına neden olacak. Ancak algı yönetimi ile dolarizasyonla mücadele edilmez. Bu tür adımlar, iç ve dış piyasalarda kambiyo kontrolüne mi gidiliyor sorusuna yol açabilir endişelerini beraberinde getirir” eleştirisi yaptı. Döviz büfelerinde kimlik kontrolü önlemlerinin getirildiğini hatırlatan Söylemez, “Ekonomi emir komuta ile, yasaklarla yönetilemez. Bu tip adımların sonucu paranın yastık altına kaçmasıdır” ifadesini kullandı.
