Son bir haftadır Türkiye gündemini işgal eden ‘Külliye’de gizlice Erdoğan’la görüşen CHP’li’ iddiasında dün gece yaşananlarla birlikte başka bir noktaya geçildi. FETÖ’nün kumpas dönemlerini hatırlatan bir ‘operasyon’ kokusu yayıldı. Söz konusu operasyon haberinin kaynağını bilenlerin sayısı ise an itibariyle dörde çıktı.
Tartışma Sözcü yazarı Rahmi Turan’ın köşe yazısıyla başlattı. Turan, kaynağından aldığı bilgiye göre önemli bir CHP’linin gizlice Külliye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştüğünü yazdı. Erdoğan’ın o önemli CHP’liye “Sen CHP genel başkanı olmalısın” dediğini iddia etti. Yazıdan sonra Türkiye gündemi bu iddiaya kilitlendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iddiayı doğruladı ama ismi açıklamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise sert şekilde yalanladı ve Cumhurbaşkanlığını ortaya koyarak, Kılıçdaroğlu’na “Sen de genel başkanlığını ortaya koyuyor musun” diye meydan okudu.
Görüşen kişiler arasında adı geçenlerden tek tek “Ben değilim” açıklamaları geldi.
Herkes ısrarla Turan’dan o ismi açıklamasını istedi ancak sustu.
Ta ki dün geceye kadar. Baskılara dayanamayan Turan, o ismin Muharrem İnce olduğunu duyurdu.
Rahmi Turan ismi açıkladı, ortalık karıştı!
Turan ardından bir televizyon kanalında canlı yayına bağlanarak, “Olayın birinci elden tanığı değilim. Ben kaynağıma güvendiğim için pişman oldum, durum onu gösteriyor. Kaynağım 20 yıllık gazeteci bir arkadaşım. Her insan hata yapar, ben de hata yaptım ve gerekeni yapacağım” dedi.
Muharrem İnce’den dakikalar sonra sert bir yalanlama geldi. İnce, “Külliye’ye giden CHP’li” kampanyasının genel merkezdeki bir çetenin mutfağında hazırlandığını duyurdu.
Sözcü karıştı, Yılmaz Özdil geri döndü… ‘Ben kıç yazarım o baş’
Tartışmanın şu anına kadar söz konusu iddiayı sahibi “haber kaynağı”nı bildiği ortaya çıkan dört kişi var: İddianın ilk sahibi Sözcü yazarı Rahmi Turan, iddiayı doğrulayan ancak ismi açıklamayacağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü yazarı Uğur Dündar ve Posta yazarı Candaş Tolga Işık…
Sözcü yazarı Uğur Dündar, dün gece katıldığı bir televizyon programında şöyle konuştu:
“Aynı kaynak bana da iletti aynı bilgiyi. Ben belgesiz olduğu ve M. İnce’yi karalamak amacına dönük olduğunu düşündüm. Olumlu ve sıcak bakmadığımı söyledim. Tuzak olduğumu hissettim. Ve haberi vermedim…
Bu işin Saray’la uzaktan yakında alakası yok. Kaynağım ‘İddia bana Saray’dan gelmedi’ dedi. Bu olay, bir taşla bir kaç kuş vurma hesabı yapılan ince bir kurgu… Söz konusu bilginin Candaş Tolga Işık’a (Posta Gazetesi yazarı) Beşiktaş Belediye Meclis üyesi bir iki kişi tarafından da aktarıldığını sorulduğunu anlıyorum…”
ORTADA AKP NİN YIKMAK, ZARAR VERMEK İSTEYECEĞİ GERÇEK BİR MUHALEFET YOK Kİ
1-Haberi ortaya atan gazetecinin siyasî görüşü kime yakın? Çalıştığı gazete ve kendisi CHP ye yakın olduğuna göre CHP deki sözde muhalefeti yıkmak AKP nin işine neden yarasın?
2-CHP de yıllardır yaşananlar, CHP nin kurumsal kimliği ile yıllardır doku uyuşmazlığında zaten.
Kurumsal kimliğe uygun davranmayıp yalnızca ondan oy yararı sağlamak peşinde görünüyorlar, gerçekten bu kimlikte olsalardı muhalefetleri de gerçek olurdu
3-.Bütün bunlar sadece koltuk kavgasıdır. Partiyi kurumsal kimliğine döndürmek değil ne yazık ki.
Kılıçdaroğlu bu haber doğru dediğine göre haberi destekliyor. Haberin doğruluğunu söylemesi kendi işine yaramıyorsa neden doğru dedi?
https://www.youtube.com/watch?v=I0VkJP88RIk&feature=emb_logo
4- FETÖ=PKK=EMPERYALİZM ile gerçekten mücadele etmekte olan TSK ya karşı olanlar, destek vermeyenler ya da kerhen destek veriyor görünenler kimler?
5-Olup bitenler arkadaşını oyun dışı bırakmak isteyen küçük bir çocuğun kendini yere atarak “arkadaşım beni itti, mağdur oldum” demesine benziyor.
6-Kaynak 20 yıllık güvenilir bir gazeteci ise haberi neden kendisi yapmamış da bir sürü insana götürmüş?
YCHP liler FETÖ nün oyununa geldiler NOKTA
Muharrem İnce “Ben de Cumhurbaşkanı adayıyım”deyince Ekrem İmamoğlu’ndan “Artık mekanın yeni sahibi var” uyarısı gelir.Vazgeçmeyince ikinci rant başlar ve İnce’nin Beştepe’nin adayı olduğu iddiası ile itibarsızlaştırma operasyonu başlar…Önce bu operasyonun kongreyi etkilemeye yönelik operasyon olduğu algısı yaratılarak Canan Kaftancıoğlu-Ekrem İmamoğlu kavgasında Canan Kaftancıoğlu’nun yanında yer alan Kemal Kılıçdaroğlu farkına bile varmadan bu oyunun parçası haline getirilmiş olur.Dolayısıyla mekanın sahibi Ekrem İmamoğlu hem Muharrem İnceyi safdışı bırakacak hem de suçu Kemal Kılıçdaroğlu’nun üzerine atmış olacak,bir taşla iki kuş vuracak!İğrenç Fetö’cü kumpaslarıyla çok benziyor.Oyun oynandı, sonuçlarını göreceğiz.Star Gazetesi Ersoy Dede’nin 24 Kasım tarihli yazısı,onlar daha iyi çözüyor bu işleri,alışıklar ne de olsa…