Hablemitoğlu dosyasında adı geçen bakan kim? Levent Göktaş nasıl kaçtı?

Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturmasında, kabinede olan bir bakanın da adının geçtiği ve savcılığın bu konuda özel bir çalışma yürüttüğü öne sürüldü. Öte yandan soruşturmanın kritik isimlerinden Levent Göktaş'ın film gibi kaçışıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı.

featured

Yeniden açılan Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturmasında çarpıcı iddialar gündeme geldi. T24 yazarı Tolga Şardan, “Emniyet kaynaklarından edindiğim bilgiye göre, soruşturma dosyasında ifade veren şüphelilerden birkaçı anlatımlarında halen görevde olan bir kabine üyesinin varlığından söz etti” iddiasında bulundu.
“Savcılığın bu konuda özel bir çalışma yürüttüğünü aynı kaynaklardan öğrendim” diyen Şardan “Bakalım savcılık bu konuyu gün ışığına çıkarabilecek mi?” diye sordu. Firari Levent Göktaş‘ın kaçışıyla ilgili de yeni bilgiler paylaştı. İddiaya göre Göktaş, soruşturmanın son aşamasındaki gözaltı kararlarının polisçe yakalamaya dönüştürüldüğü gün aniden kayıplara karıştı.

TSK’nın önemli birliklerinden Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev yapmış olan emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, soruşturma kapsamında yakalanamayan tek isim.

KÖSTEBEK ŞÜPHESİ

Şardan, Göktaş’ın kaçışı ve soruşturmanın son aşamasında yaşanan süreçle ilgili de şu iddialarda bulundu:

“Savcılık, yaptığı ön hazırlık sonrasında 8 Haziran günü aralarında Göktaş’ın da yer aldığı bir grup yeni şüpheli için Ankara Emniyeti’ne gözaltı talimatı verdi.

Tabii burada bir noktayı açıklamak yaşananların anlaşılmasına fayda sağlayacak:

Adli kolluk, savcının gözaltı talimatı verdiği gün itibarıyla şüpheliler hakkında çalışma yapmaya başlamaz. Savcılık koordinesinde adli kolluk birimlerinin eş güdümlü çalışmalar yürüttüğü ön hazırlık aşamasında şüphelilere yönelik teknik / fiziki takipler yürütülür.

Alınan “anlık” bilgiler analiz edilir. Teknik ya da fiziki takipler devam eder. Şüphelilerin yer tespiti yapılır, hareketleri anı anına izlenir. Eşgüdümlü çalışmalar son aşamasına geldiğinde savcılık talimatıyla harekete geçen adli kolluk birimleri – bu soruşturmada polis birimleri görevli – şüpheli veya şüphelileri eliyle koymuş gibi yakalar.

Genelde çalışma sistemi böyle ilerler.

Tabii içeriden dışarıya yani hakkında gözaltı talimatı olan hedef kişiye bilgi aktarılmazsa!

Tıpkı Göktaş’la ilgili yaşananlarda olduğu gibi, önemli soruşturmalarda şüpheli veya şüphelilerin son anda kayıplara karışmasında çoğunlukla “köstebek”ten bilgi edinilmesi konusu yaşanıyor günümüzde.

GÖKTAŞ NASIL KAÇTI?

İşte Göktaş’la ilgili gözaltı talimatını alan polis birimleri, zaten bir süredir izledikleri emekli TSK mensubunu yakalamak için düğmeye bastı.

Ankara Emniyeti, son saatlerinde İstanbul’da bulunduğu tespit edilen Göktaş’ın yakalaması için savcılık talimatını İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdi.

Bu arada, Göktaş’ın kullandığı cep telefonu sinyalleri anı anına takip edildi. Hedef kişinin cep telefonu Sarıyer’de bir adreste sinyal verdi. Bu adres, zaten polisin bildiği adresti.

Sabah erken saatlerde bir site içinde yer alan daireye giden polisler, bilinen adreste Göktaş’ı bulamadı. Sonradan anlaşıldı ki; Göktaş aynı site içinde kaydı gözükmeyen başka bir dairede yaşıyordu.

Polis operasyonunu haber alan Göktaş, sitedeki diğer asansörü kullanarak kayıplara karışmayı başardı.

Polis, İstanbul’da elinden kaçırdığı Göktaş’ı takibe devam etti. Antalya’da izi bulundu. MOBESE kameralarına yakalandı.

Birkaç gün Antalya’da kaldı. Burada tanıdıkları aracılığıyla altı aylık süre için villa bile kiraladı.

Sonrasında polisin takibinden kurtulmak amacıyla Antalya’dan iki taksi tutarak yeniden İstanbul’a geldi.

Geceyi yakın tanıdığı bir kişinin evinde geçirdi. Ertesi gün daha önce avukatlığını yaptığı iş insanı İnan Kıraç’a ait Kıraça Holding binasına girdi. Ve sonrasında izini tamamen kaybettirdi.

Savcılık, Göktaş’ın son görüldüğü yer olan Kıraça Holding binasında arama yaptırdı ama olumlu sonuç alamadı.

Bu süreç yaklaşık on gün devam etti. Sonrasında savcılık ve polisin elinde Göktaşın son durumu hakkında taze bilgi mevcut değil. Muhtemel ki takip işleri askıya alındı…

İktidarının henüz ilk günlerinde AKP’ye “hoş geldin” anlamı taşıyan bu cinayetin en önemli zanlısının elden kaçırılmasında ve aradan geçen zaman içinde yakalanamamasında bir tuhaflık yok mu sizce de?

Sanki gizli bir el Göktaş’ı koruyor.”

‘BAŞKA BİR CİNAYETİN İPUCUNA ULAŞILDI’

Şardan yazısında bir iddia daha ortaya atıyor ve soruşturma kapsamında geçmiş yıllarda işlenen ve kamuoyunda ses getiren başka bir cinayetin de ipuçlarına ulaşıldığını öne sürüyor:

“Ayrıca önemli bir gelişmeyi daha aktarayım.

Savcılık ve polis, Hablemitoğlu soruşturmasını yürütürken, geçmiş yıllarda işlenen ve kamuoyunda ses getiren başka bir cinayetin de ipuçlarına ulaştı.

Hablemitoğlu suikastında adı geçen şüphelilerin bağlantılarının bulunduğu ifade edilen ve yeni ipuçları elde edilen olayla ilgili fazla bilgi aktaramayacağım maalesef.

Şimdilik bu kadarını yazıyorum. Sadece; kışa doğru yeni gelişmeler yaşanacağını kayda düşeyim.”

NE OLMUŞTU?

Hablemitoğlu, Ankara’daki evinin önünde 18 Aralık 2002’de düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetmişti.

Suikastın şüphelilerinden Nuri Gökhan Bozkır, kırmızı bültenle aranırken MİT tarafından yakalanıp Türkiye’ye getirilerek 27 Ocak’ta emniyete teslim edilmiş, 8 Şubat’ta “örgüt üyeliği” ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından tutuklanmıştı.

Bozkır ile irtibatlı oldukları gerekçesiyle 6 kişi 3 Şubat’ta gözaltına alınmış, bunlardan 3’ü ifadeleri alındıktan sonra salıverilmiş, 2’si 15 Şubat’ta tutuklanmış, biri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Soruşturmanın ikinci dalgasında emekli Albay Mustafa Levent Göktaş ile Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin, Osman Tuncer ve Tan Dervişoğlu hakkında 8 Haziran’da gözaltı kararı verilmiş, Göktaş dışındaki şüpheliler gözaltına alınmıştı.

Dün adliyeye sevk edilen şüphelilerden Bora, Tuncer, Kutsal ve Dervişoğlu, yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol şartı uygulanarak serbest bırakılmıştı.

Hablemitoğlu dosyasında adı geçen bakan kim? Levent Göktaş nasıl kaçtı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. simdi bu adamin suikast ile ilgisi vardiysa, 20 senedir memlekette bir Allah’in kulu bir ipucu bulamamismi da bugune denk geldi. Komplo teorisi olarak soyluyorum, belki de bu adam cinayeti fetonun yaptirdigini biliyor ve susturulmak icin araniyor. Rahmetlinin el attigi iki dosya vardi, birincisi feto, ikincisi Alman vakiflari, bergama yani altin madenleri. Nasil bir devlet, kendi evlatlarini korumaktan aciz.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!