VERYANSIN TV
Sağlık alanında düzenlemeler içeren İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis Başkanlığına sunuldu.
Kanun teklifiyle Sağlık Meslekleri Kurulu’nun meslekten men etme yaptırımının çerçevesi genişletiliyor. Hekimler özellikle söz konusu hükme itiraz ediyor.
Veryansın Tv’ye konuşan Hekim Birliği Sendikası Kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı sağlık hukuku uzmanı Dr. Yakup Gökhan Doğramacı, kanun teklifini kabul etmediklerini söyledi.
‘ANAYASAYA’YA AYKIRI GENİŞLETİLDİ’
Doğramacı şunları söyledi:
“Hekim Birliği olarak, Sağlık Meslekleri Kurulu ile ilgili Meclis gündemine getirilen, 20.03.2023 tarih ve 261 sayılı Kanun Teklifini kabul etmiyoruz.
Esasında Sağlık Meslekleri Kurulu, 663 sayılı KHK ile 2011 yılından beri yürürlüktedir ve halen meslekten men etme yaptırımı bulunmaktadır.
Ancak yeni teklif ile meslekten men etme yaptırımının sorumluluk çerçevesi, belirsiz ve torba bir şekilde, Anayasa ve hukuka aykırı olarak genişletilmiştir.
‘KUSUR VE HATA ARANMAYACAK’
Mevcut halinde, Anayasa ve temel hukuk ilkeleri ile bilimsel standartlara uygun şekilde; sorumluluk çerçevesi kusur esasına dayanmaktadır.
Ancak teklif ile kusur, hata aranmamaktadır. Bu sebeple, kusur veya hata olmasa bile meydana gelen her zarar karşısında; Hekimler ve sağlık çalışanları, meslekten men cezası ile karşı karşıya kalmaktadır.
Bu durumda komplikasyon dediğimiz, kusur veya hata olmayan durumlarda dahi Hekimler meslekten men edilecektir.
Halbuki Anayasa ve temel hukuk ilkelerine göre yaptırım uygulanabilmesi için öncelikle kusur, hata bulunması gerekir.
HASTASI ÖLÜNCE MEN Mİ EDİLECEK?
Örneğin ölüm, en büyük ve ciddi komplikasyonlardan biridir. Gerekli tüm müdahaleleri yapılmasına rağmen ölüm, kaçınılmaz bir son oluyor. Ancak Hekim, herhangi bir kusur ve hatası olmasa bile hastası ölünce meslekten men ediliyor.
Başka bir örnek de kanser hastalarının durumu. Kemoterapi sonucunda tedavinin bir takım istenmeyen yan etkilerinin bulunduğu bilinen bir gerçek. Ama Hekim, bu bilinen ama istemediği bu yan etkiler sebebiyle meslekten men ediliyor.
‘SON DERECE HATALI VE TEHLİKELİ BİR TEKLİF’
Düşünebiliyor musunuz, bu durumda meslekten men edilmeyen Hekim ve sağlık çalışanı kalmaz.
Bunun hukuk, akıl, mantık, bilim veya vicdanla izah edilecek hiçbir yanı bulunmamaktadır.
Hukuk ve bilimsel açıdan son derece hatalı ve tehlikeli bir teklif.
Ayrıca telife göre; meslekten men cezasının zamanaşımı için mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak bu zamanaşımı, dava zamanaşımı ile yargılama süresi ve ceza zamanaşımı da gözetildiğinde oldukça uzun bir süredir. Dava zamanaşımının 8 yıl, ortalama yargılama süresinin de 7 yıl olduğu gözetildiğinde, bir de 2 yıl beklenmesi ile 17 yıl gibi uzun ve kabul edilemez bir zamanaşımı söz konusu olmaktadır.”
‘SAĞLIK ÇALIŞANLARI SALDIRGAN GİBİ GÖSTERİLİYOR’
Doğramacı’nın men cezası dışında teklife ilişkin itirazları ise şöyle:
“Diğer taraftan teklifte, sağlık personeli, fiili saldırıda bulunan kişi gibi gösterilmektedir.
Halbuki 2013 tarihli TBMM Meclis Araştırma Raporuna göre, sağlık alanındaki şiddet diğer sektörlere göre 16 kat daha fazladır.
Sağlık çalışanına yönelik şiddetin etkili tedbirler ve yaptırımlar ile engellenmesi gerekirken, sağlık çalışanlarının saldırgan gibi gösterilerek, gerçeğe uymayan bir manipülasyon yapılması kabul edilemez.
Hekim Birliği Sendikası olarak, tüm bu ve bunun gibi Anayasaya, hukuka ve bilime aykırı sebeplerle, getirilen kanun teklifini kabul etmiyoruz.
Yaptığımız açıklama ve itirazlarımız doğrultusunda; Sağlık Meslekleri Kurulu ile ilgili bu hukuka, akla ve vicdana aykırı kanun teklifinin geri çekileceği inancındayız.”
