Hesap vakti geldi… ‘Ali Tatar ve Türkan Saylan’ı katledenlerle yüz yüzeyiz’

FETÖ'nün Poyrazköy kumpasına yönelik 68 sanığın yargılanmasına başlandı. Poyrazköy davası nedeniyle yıllarca hapis yatan emekli Kurmay Albay Ali Türkşen mahkemeye sunduğu dilekçede, "Duruşma salonunda, rahmetli Ali Tatar, rahmetli Türkan Saylan ve nice masumu katledenlerle yüz yüzeyiz" dedi. Türkşen, "Hak önünde, halk önünde, mahkemeniz önünde bu kişilerden şikayetçiyim. Ve onları unutmuyorum, barışmıyorum, affetmiyorum, helalleşmiyorum" ifadelerini kullandı.

featured

VERYANSIN TV

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısında yapılan ilk duruşmaya, aralarında Nazmi Ardıç, Ali Fuat Yılmazer ile Kazım Aksoy’un da bulunduğu başka suçtan tutuklu 9 sanık ile 2 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.

Farklı illerde cezaevlerinde başka suçlardan tutuklu bulunan bir kısım sanıklar da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna bağlandı.

Aralarında emekli koramiraller Kadir Sağdıç, Deniz Cora, Ahmet Feyyaz Öğütçü, emekli Kurmay Albay Ali Türkşen ve Türkan Saylan‘ın mirasçılarının da bulunduğu bir kısım müştekiler ile avukatları duruşmada hazır bulundu.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği avukatları ve Yarbay Ali Tatar‘ın eşinin avukatı da duruşmaya katıldı.

‘EFENDİLERİNE İTAAT EDEN VİCDANSIZLAR TOPLULUĞU’

Poyrazköy kumpasından yıllarca hapis yatan emekli Kurmay Albay Ali Türkşen avukatı Hüseyin Ersöz aracılığıyla mahkemeye katılma talebiyle dilekçe sundu.

İşte Ali Türkşen’in dilekçesi:

“Bu davada, Türk Hukuk Tarihine, daha doğrusu Hukuksuzluk Tarihine geçen, sözde bir yargılamanın faillerinin ilk kez hesap verdiklerine şahit oluyoruz ve karanlık bir dönemin sorumluları ile ilk kez yüzleşme şansını da yakalamış durumdayız.

Hiçbir suçun cezasız kalmayacağının kanıtıdır bu dava…

Duruşma salonunda, rahmetli Ali Tatar, rahmetli Türkan Saylan ve nice masumu katledenlerle yüz yüzeyiz.

İftira ile komplo ile ilmek ilmek ördükleri hukuksuzluk ağının parçası olmuş bir güruh var karşımızda.

Ruhsuz, efendilerine itaat eden ve hiçbir pişmanlık göstermeyen, vicdansızlar topluluğu…

Sahte delil üreten, bizleri o sahte delillerle yargılatan, hukuksuzca özgürlüğümüzün kısıtlanmasına gerekçe gösterilen bir senaryonun baş aktörleri ile karşı karşıyayız.

İşledikleri suçlar sadece bize karşı değil; eşlerimize, çocuklarımıza, ailelerimize, kutsal saydığımız her türlü değere, özetle insanlığa karşı işlenmiş suçlardır.

Delil yerleştirmeyi, imza sahteciliğini, dijital komploları, Türk Hukuk Tarihine mal eden bu kişileri bağımsız ve tarafsız bir şekilde yargılamalıyız.

‘HELALLEŞMİYORUM’

Bizlere Özel Yetkili Mahkemelerde tanınmayan Adil Yargılanma Hakkı’nı sonuna kadar kullanmalılar. Çünkü biz, bir dönemin zalimlerinden, mazlum yaratmamalıyız. Ama bu yargılama sonunda, kurguladıkları ya da alet oldukları komplonun bir parçası olarak hak ettikleri cezaları da almalılar. Bu dava bizlerin çocuklarımıza bırakacağı bir miras olacak.

Hükmünüz, hiçbir zalimin cezasız kalmayacağının ilanı olmalı.
Hak önünde, halk önünde, mahkemeniz önünde bu kişilerden şikayetçiyim. Ve onları unutmuyorum, barışmıyorum, affetmiyorum, helalleşmiyorum.”

İDDİANAMEDEN

Poyrazköy davasının asker sanıklarının da aralarında bulunduğu 87 kişinin “müşteki”, Genelkurmay Başkanlığının ise “suç duyurusunda bulunan” olarak yer aldığı iddianamede, FETÖ ile ilgili birçok davada örgüt üyeleri veya yöneticileri oldukları gerekçesiyle yargılanan ve bazı dosyalarda hüküm giyen eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Kazim Aksoy, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Ömer Köse, Tufan Ergüder ve Yurt Atayün’ün yanı sıra eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklandıktan sonra Silivri’ye götürüldüğü araçtaki görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç’ın da aralarında bulunduğu 68 kişi sanık olarak bulunuyor.

İddianamede, Poyrazköy soruşturmalarına dayanak teşkil eden isimsiz ihbarların FETÖ içinde “Bilgi İşlem Mesulü (BİM)” olarak yer alan sivil şahıslar ya da doğrudan soruşturma işlemine katılan veya istihbari çalışmalarda görevli kolluk görevlilerince yapıldığı vurgulanarak, bu nedenle tüm araştırmalara rağmen söz konusu ihbarları yaptıkları öne sürülen kişi ya da kişilerin tespit edilemediği kaydediliyor.

İddianamede, söz konusu soruşturmada ikamet aramalarına katılan, bilirkişi raporu ve tespit tutanakları düzenleyen personelin çoğunun “ByLock” programını kullanmış olmaları, bu kişilerin yine FETÖ’ye ilişkin farklı soruşturmalarda şüpheli olarak işlem görmeleri gibi hususlar dikkate alındığında, soruşturma ve kovuşturma makamında görev alan kişilerin örgüt adına hareket ettikleri kanaatine ulaşıldığı belirtiliyor.

Sanıkların hukuka aykırı başlatılan ve ardışık devam eden, “Poyrazköy” olarak bilinen soruşturmalarda etkin şekilde görev aldıkları vurgulanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK’ler kapsamında kamu görevinden ihraç edilen sanıkların silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde bulunarak üstlerinden aldıkları emir ve talimatlar doğrultusunda tahkikat işlemlerine ve öncesindeki hazırlık aşamalarına katıldıkları ifade ediliyor.

Sanıklardan eski emniyet müdürleri Nazmi Ardıç, Yurt Atayün, Ömer Köse, Kazim Aksoy, Mutlu Ekizoğlu’nun hukuka aykırı başlatılan ve ardışık devam eden “Ergenekon” isimli soruşturmalar kapsamında “Poyrazköy”, “Kafes Eylem Planı” ve “Amirallere Suikast” olarak bilinen soruşturmalarda etkin şekilde görevler aldıkları vurgulanıyor.

İSTENEN CEZALAR

İddianamede, 68 sanık hakkında “zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama, delil uydurarak iftira ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” gibi suçlardan ceza talebinde bulunuluyor.

Eski emniyet müdürü Ömer Köse’nin 11 kez “zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 22 yıldan 66 yıla, 37 kez “kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama” suçundan 222 yıldan 777 yıla, 86 kez “delil uydurarak iftira” suçundan 129 yıldan 516 yıla ve “zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar olmak üzere 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması iddianamede talep ediliyor.

Benzer suçlardan eski emniyet müdürleri Kazim Aksoy’un 280 yıl 6 aydan 1012 yıla, Yurt Atayün’ün 223 yıl 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan’ın da 314 yıl 6 aydan 1155 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklardan Abdulkadir Bayat’a 181 yıl 6 aydan 664 yıla, Ahmet Davulcu’ya 126 yıldan 433 yıla, Ahmet Uğurlu’ya 153 yıldan 580 yıla, Bekir Peker’e 195 yıldan 739 yıla ve İsa Akyüz’e de 195 yıldan 739 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.

İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu’nun “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan, Ufuk Yıldırım’ın ise “kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama” suçundan 6 yıldan 21 yıla, 2 kez “delil uydurarak iftira” suçundan 3 yıldan 12 yıla ve “zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar olmak üzere 15 yıldan 49 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuluyor.

Hesap vakti geldi… ‘Ali Tatar ve Türkan Saylan’ı katledenlerle yüz yüzeyiz’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Her kim ki affeder barışır veya hellalleşir ben yine onlar adına ve Yüce Ulusumuz adına asla hakkımı helal etmem biline

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!