Hürriyet yazarı meme kanserine yakalandığını duyurdu: Keşke ama keşke…

featured

Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, ileri evre meme kanserine yakalandığını duyurdu.

Tümörü ilk kez nisan ayında duşta, elle kontrol yaparken fark ettiğini ancak doktora gitmediğini anlatan Soybaş, erken teşhisin önemini, “Keşke ama keşke kontrollerimi aksatmasaydım. Keşke ‘Aman boş ver!’ demeseydim. Belki o zaman erken evrede yakalar, kemoterapi almama bile gerek kalmazdı” dedi.

Fulya Soybaş, bugünkü yazısında başından geçen süreci şöyle anlattı:

“Sağ memedeki kitleyi fark ettiğimin ertesi günü hastaneden randevu aldım ki sabaha kadar ‘Ya bir şey varsa?’ diye içim içimi yedi. Kendi kendimi teselli etsem, ‘Yok, değildir’ desem de insan hissediyor. Bir şeyler yanlıştı. Ama kendime konduramıyor, yakıştıramıyordum. ‘Yok yahu ne kanseri?’ Ertesi gün rutin mamografi ve meme ultrasonları yapıldı. Birkaç gün sonra telefonum çaldı. Doktor kitlenin başka bir şey olabileceğini söylüyor, ‘İleri tetkiklere ihtiyaç var’ diyordu ki zaten diğer dediklerini de hatırlamıyorum. Çoktan yere oturmuş, derin derin nefes alıyordum. Tansiyonum düşmüştü sanırım, kalbim hızla atıyordu. Sakinleşmeye çalışıyor ama başaramıyordum. Bir yanım ‘Saçmalama’ dese de diğer yanım ‘Ya kanserse’ endişesine çoktan kapılmıştı. Birkaç gün içinde doktorun bahsettiği ileri tetkikler, biyopsi ve PET çekimi yapıldı ve ben kuşkularımı haklı çıkaran sonuç ile ömrümde ilk defa ölümle yüzleştim. Daha çok erken değil miydi? Hele de oğlum henüz sekiz yaşında küçük bir çocukken bu başıma gelmiş olamazdı. ‘Peki, ben nerede yanlış yapmıştım da bu gelmişti başıma?’

KEŞKE KONTROLLERİMİ AKSATMASAYDIM

İNVAZIF- HR+/ ER- (Tümörün östrojen ve progesteron reseptörleri taşıdığı anlamına gelir) ileri evre meme kanseriyim. Tümörü ilk kez nisan ayında duşta, elle kontrol yaparken fark ettim. Bir çoğunuz gibi pandeminin başından beri ben de mümkün mertebe zamanımı evde geçiriyor, lüzumlu olmayan haller hariç dışarı çıkmıyorum. Hastaneye hele… Hiç gitmedim. ‘Aman ne gerek var sonra yaptırırım’ diyerek, 40 yaş üstü her kadının yılda en az 1 kez yaptırması gereken mamografi ve meme ultrason kontrollerini de pandemi bahanesiyle erteledim. Keşke ama keşke kontrollerimi aksatmasaydım. Keşke ‘Aman boş ver!’ demeseydim. Belki o zaman erken evrede yakalar, kemoterapi almama bile gerek kalmazdı. 6 ayda -4’ü üç hafta aralıklar, 7’si haftalık- toplam 11 kemoterapi aldım. 5 tane daha var. Sonrası ameliyat ve radyoterapi. Sürecin bu kadar uzun ve meşakkatli olmasının sebebi tümörün geç yani ileri evrede fark edilmiş olmasından kaynaklı. Çünkü durum fark edilene kadar tümör koltuk altı lenf bezlerine metastaz yaptı yani yayıldı. Buraya bir virgül koyayım. Erken tanı neden önemli, Acıbadem Hastanesi Onkoloğu Prof. Dr. Taner Korkmaz anlatsın ki benimle aynı kaderi paylaşmayın!”

“Erken tanı neden önemli, Acıbadem Hastanesi Onkoloğu Prof. Dr. Taner Korkmaz anlatsın ki benimle aynı kaderi paylaşmayın!” diyen Soybaş, şunları aktardı:

Soru: Türkiye’de meme kanseri ne sıklıkta görülüyor? 

Cevap: “Her 8 kadından biri ömrü boyunca meme kanseri ile yüzleşebilir ki bizim gibi batılı toplumlarda kadınlarda en sık görülen kanser türüdür.”

Soru: Pandemi ne kadar etkili oldu bu durumda? Bir artış var mı? 

Cevap: “Henüz elimizde böyle bir veri yok ama gözlemim, salgın döneminde çok kişinin hastanelerden uzak durduğu, ayakların geri gittiği yönünde. Haliyle daha az başvuru aldık. Tarama programları da aksadı. Erken evre yakalayabileceğimiz birçok hasta ileri evrede, metastazla gelmeye başladı ki sıklıkla karşılaşmaya başladık bu durumla.”

Soru: Erken evrede yakalansaydı ne değişirdi?

Cevap: 40 yaş üzeri kadınlar yılda en az 1-2 kez mamografi-meme ultrasonu muhakkak yaptırmalı. Bireyin ailesinden gelen ya da kendisine ait başka risk faktörleri varsa daha da erken yapılmalı. Burada bir şehir efsanesini de sonlandıralım: Mamografi-ultrason can acıtan, yoran, üzen bir yöntem değil. Eskiye göre daha konforlu. Ayrıca her banyoda elle muayene de yapılmalı. Tümörü erken dönemde yakalamak tam iyileşmeyi amaçlayan tedavi yöntemleri (küratif tedavi) uygulamak adına çok önemli. Kanser kelimesi ürkütüyor biliyorum. Adı korkutucu ama unutmayın ki kanserden daha sıkıntılı, daha yıkıcı sonuçlarla karşılaşılabileceğiniz birçok hastalık var. Meme kanseri yüz güldürücü tedavilerle çok başarılı olabildiğimiz bir kanser türü. Sık görülmesinin fazla araştırma, çalışma olması ve dolayısıyla bu kanser hakkında fazla bilgimiz olması yönünde bir avantajı var. Ama ne kadar erken yakalarsak o kadar iyi! Bir de artık eskisi gibi herkese aynı tedavi uygulanmıyor. 5-10 yıllık hesaplamalar yapıp kemoterapiye gerçekten gerek var mı değerlendiriyoruz.”

Hürriyet yazarı meme kanserine yakalandığını duyurdu: Keşke ama keşke…

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Şeker yemekten. Bebeklikten bir başlıyor şeker ölene kadar sabah öğle akşam şeker şeker şeker sütyen vs. zurnanın son deliği

  2. Dogulu kadinlar sütyen kullanmiyorlar mi?

  3. Merak ettim neden batılı toplumlarda meme kanseri sık görülür? Sürekli sütyen kullanmakla ilgili olabilir mi acaba?

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!