İmamoğlu: Genel Başkanla yarış bizim ne haddimize

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Trabzon’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, “Değişim yüksek oranda var. Değişim var mı? Değişim yüksek oranda var. Birçok konuda toplumun rahatsızlığı yüzde 80 oranlarında. Değişimi umutlandıracak olan muhalefet blokudur. Üzerine düşeni yapmaktadır.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna, “Benim gündemimde yok. Benim gündemimde önümüzdeki seçimlerde değişim var. Buna hepimizin ihtiyacı var. Türkiye’deki değişime kamu yöneticilerinin, belediye başkanlarının ihtiyacı var.” yanıtını verdi.

ADAYLIK SORUSUNA YANIT

İmamoğlu adaylık sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Benim gündemimde yok. Benim gündemimde önümüzdeki seçimlerde değişim var. Buna hepimizin ihtiyacı var. Türkiye’deki değişime kamu yöneticilerinin, belediye başkanlarının ihtiyacı var. Sözünü söylemeyen sesini çıkaramayan belediye başkanı AKP’li olsa ne olur… Bu değişime onların bile ihtiyacı var.”

‘GENEL BAŞKANLA YARIŞ BİZİM NE HADDİMİZE’

Karadeniz turu öncesi Kılıçdaroğlu’ndan izin alıp almadığı gündeme gelmişti.

İmamoğlu bunla ilgili şöyle konuştu:

“Genel Başkanla yarış bizim ne haddimize… Bizde Genel Başkandan izin alarak konuşmak da yok. Bunu sormanız normal. Ne yazık ki iktidar partisinde özgürce konuşma yok.

En ağır, düşmanca laflar ettiğiniz bir ülkeye en dostça cümleleri kurabilir ve kalkıp ayağına gidebilir olabiliyorsunuz. Böyle bir süreç elbette karşımıza başka sorunları da getirdi. Bu bağlamda şu anda mülteci konusunda, özellikle Suriye ekseninde sağlıklı bir Suriye ülkesi ile ilişki, oradaki barışın tesisi, uluslararası itibarı iyi kullanarak başka ülkelerin de bu sürece olan katkısını sağlamak, bu bağlamda Suriyeli insanların kendi yurtlarında yaşamalarına sağlayan bir altyapıyı oluşturma mücadelesidir bu mücadele. Bunu çok tutarlı bir ülke yapabilir. Ağır ve önemli bir gündemimizdi. Ben bugünkü iktidarın bu sorunu çözme kabiliyeti olmadığını düşünüyorum. Keşke olsa.

‘CEVABI ŞAK DİYE VERİRİM’

Bana en ağır lafı edene yarabbi şükür diyecek halim yok. Cevabını şak diye veririm. Bazısının anlama kabiliyeti yoktur, anlayamaz onu bilmem. Cevap verme kısmında bile aslında özenliyimdir. Anlasa canı acır ama anlamasa yapacak bir şey yok. Ama toplum anlıyor. Toplum güzel ses duymak istiyor.

Tayfun Kahraman arkadaşıma 18 yıl hapis verdi bu ülkede mahkeme. Ben bu adamın 13 yıldır şahidiyim. Türkiye’de ne yazık ki her şey mümkün. Bayramlaşma dediğimiz buluşmaların büyük kalabalıklara dönüşmesi elbette beni mutlu etmiştir. Ne yazık ki Türkiye’nin dış politika ve mülteci sürecinin kötü yönetilmesinden dolayı biz bugün bu sorunuyla karşı karşıyayız. Neler yaşamadık ki şu kısacık zaman diliminde.

‘BU ŞEHRE ÜZÜLEREK BAKIYORUM’

Keşke bu iktidar için Rize ve Trabzon bu kadar önemli olmasaydı. Oyu beni ilgilendirmiyor. Doğaya verdikleri zarar, şehirleri çirkinleştirmeleri, Boztepe’nin önüne diktikleri viyadük abidesinden belli. Bana göre bu dönemin o viyadükler simge abidesi olacak.

Buranın çocuklarına ve gençlerine dünyanın en etkin merkezlerinden birisi olsaydı Karadeniz insanı ve çocukları. Allah aşkına bu bölgede ne üretiyoruz biz? Allah’ın bize verdiği doğal güzelliği lütfu hoyratça pazarlama ve yok etmenin dışında ne yapıyoruz Trabzon’da, Rize’de? Ben bu şehre üzülerek bakıyorum.”