İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, 2019 seçimlerinin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında YSK başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme şekilde hakaret” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Kararın ardından savcılık, hükümdeki bir kısım hatalar ve eksiklikler nedeniyle, kararı veren Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müddeti muhafaza talebi konulu bir dilekçe sundu.
Dilekçede, usul ve yasaya aykırı hususları içermesi sebebiyle kararın bozulması için istinaf yoluna gidileceği belirtildi. Dilekçede, “İstinaf layihamızı hazırlamak üzere gerekçeli kararın Başsavcılığımıza tebliği kamu adına talep olunur” denildi.
Sözcü’nün haberine göre Gençlik ve Yaşam Merkezi temel atma törenine katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, savcının bu girişimini şu sözlerle değerlendirdi:
‘HAYALCİLİK OLUR’
Sayın savcının üst mahkemeye verdiği dilekçe… Mahkeme sürecinde ortaya koyduğu tavır… Bu kadar yanlışı yapan kendisinden doğruyu beklemek, hukuka bu kadar zarar veren, yüce Türk yargısına zarar veren bir anlayıştan doğruyu beklemek hayalcilik olur.
İstanbul’a ve bu ülkeye hizmet etmeye kararlı bir insan olarak, bu yanlışları yapan savcıların, hakimlerin bile çoluğuna çocuğuna hizmet edeceğim. Güzel hizmetler sunacağım.
‘BUNLAR İLK KEZ YAŞANMIYOR’
İnşallah güzellikler ve iyilikler milletimizin olsun. Adalet herkese lazım.
Dünden beri mahkeme heyetiyle ilgili basında pek çok şey görüyorum. Çok enteresan bir durum. Bunlar ülkemizde ilk kez yaşanmıyor. Bundan sonra biz yapacaklarımıza ve yüce Türk yargısını hakkıyla temsil edecek olan hakimlere güvenmek istiyoruz. Onların doğru kararıyla, yapılan bu büyük yanlışı geri döndürmelerini istiyoruz.
‘KEŞKE İMRENSEM’
Ekrem İmamoğlu, “İBB Başkanı seçildiği günden itibaren kendi siyasi duruşuyla, Cumhurbaşkanımız arasında bir korelasyon kurmaya çalışıyor” diyen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e de yanıt verdi:
“Bu cümleyi kurmaları bile bize kimin imrendiğini gösteriyor. Benim böyle bir imrenecek tarafım yok. Keşke imrensem. Keşke İstanbul’a yaptıkları üzerinden hem de Türkiye’ye yaptıkları üzerinden keşke ama keşke imrenebilsem… Bunu o kadar isterim ki… Ama konuyu kendileri gündeme taşıyorlar. Demek ki zihinlerinde bu dönüp duruyor.”
Ya bi’ git Allah’ını seversen; yemiyoruz ya yemiyoruz