Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) üzerinden devleti zarara uğratan FETÖ ve DHKP-C bağlantılı firma ve kişilerin kullandığı yöntemler deşifre edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, İŞKUR üzerinden yolsuzluğun 2 yöntemle yapıldığını ortaya çıkarttı.
Yeni Şafak’tan Şahin Şen’in haberine göre, ucu FETÖ ve DHKP-C terör örgütüne uzanan 80 milyonluk yolsuzluğun ayrıntıları şöyle:
80 KİŞİ KATILDI 100 YAZILDI
Birinci yöntemde, İŞKUR’un düzenlediği “İşbaşında eğitim ve iş edindirme” programları kullanıldı. FETÖ’nün militan yetiştirme evlerinde kalan üniversite öğrencileri fiili olarak katılmadığı halde resmi evraklarda bu programlara katılmış gibi gösterilerek para alındı. Soruşturma dosyasına giren bir örnek, vurgun yöntemini ortaya koydu. Firma, program kapsamında 80 eleman istedi ve aldı. Ancak FETÖ’cü memurlar resmi kayıtlara bu sayıyı 100 eleman olarak işledi.
MAAŞIN YARISI ÖRGÜTE
FETÖ’nün üniversite imamları tarafından İŞKUR’da görevli memurlara gönderilen listelerden seçilen 20 kişi, başvuru yapan firmadan habersiz şekilde programa kaydedildi. Bu yolla yüzlerce FETÖ’cü öğrenci katılmadıkları programlara katılmış gibi gösterilerek adlarına sahte imzalar atıldı. Öğrencilere her ay maaş ödenirken, SGK giderleri de İŞKUR tarafından karşılandı. FETÖ bu yolla hem öğrencilere finans sağladı hem de öğrencilerin aldığı maaşın yarısı örgüte aktarıldı.
ADRESE TESLİM İHALE
İkinci yöntem ise İŞKUR’un iş edindirme kursu ihaleleri oldu. İŞKUR’daki FETÖ’cü memurlardan ihalelere ilişkin bilgi alıp eğitimci firma kuran FETÖ’cüler, bu ihalelere girip kazandı. 1 yılda 10-15 ayrı kurs düzenleyen firmalar, tüm kursları kağıt üzerinde verdi. FETÖ’nün üniversite mahrem imamlarının gönderdiği listelerdeki FETÖ’cü öğrenciler, kurslara kaydedildi. Hiçbir kursa katılmayan öğrenciler adına kursa katıldıklarına dair sahte imzalar atılıp maaş bağlandı.
BYLOCK’TAN ÇIKTI
Mali Şube polisleri kurslara kaydedilip haksız maaşa bağlanan FETÖ’cülerin nasıl seçildiğini tespit etti. FETÖ, kurslara katılacak öğrencileri “İŞKARE öğrenci havuzundan” seçmiş. Örgüt evlerinde kalan, bağlılığı üst seviyedeki “5.5’lik” diye tabir edilen öğrenciler programlara kaydedilmiş. ByLock’ta İŞKUR programlarına öğrenci arandığı belirlendi. İçeriklerde, kurslar için 5.5’lik öğrencilerin bilgilerinin paylaşıldığı, İstanbul dışından kurslara kaydedilecek öğrencilerin listesiyle İstanbul içindeki öğrenci listelerinin karşılaştırılmasının istendiği görüldü.
DHKP-C’Lİ İTİRAF ETTİ
İŞKUR’daki yolsuzluk FETÖ’nün yanı sıra DHKP-C terör örgütüne de uzandı. Olayın araştırma aşamasında kurs aldığı belirlenen bir öğrencinin bilgisine başvuruldu. Olayı araştıran İŞKUR müfettişine bilgi veren öğrenci, kaydedildiği kursa gitmediğini, 6 ay aldığı maaşı DHKP-C’nin üniversite sorumlusuna verdiğini itiraf etti. Polis ekiplerinin yaptığı çalışmada DHKP-C’nin üniversite sorumlularının bir süre önce yurt dışına firar ettiği, FETÖ’nün üniversite imamları H.G. ve M.A.’nın da yurt dışına kaçtığı belirlendi.
Peki, bu yolla yüzlerce binlerce kişiyi işe alıp 6 ay sonra kadroya geçirmesi gerekirken 6 ayın sonunda ya da bir ay daha fazladan çalıştırıp işine son veren patronlar kimi hortumlamış oluyor ya da yolsuzluğa katılmış olmuyorlar mı? Sadece sağlık sigortası yatırılarak 6 ay boyunca günün 8 saati iliklerine kadar sömürmek hem halkı hem de İŞKUR üzerinden Devleti hortumlamak değil midir?
Firma iş ilanı açıyor belirli sürerli diye şartları sorunca da İŞKUR üzerinden ödemen yapılacak sadece sağlık sigortan yapılacak diyor ve 6 ayın sonunda kapının önünde buluyorsun kendini burada bir tuhaflık yok mu?