İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Risale-i Nur giriyor! Memleket Partisi’nden çok sert tepki

VERYANSIN TV

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi, Cumhuriyet düşmanı Said Nursi’yi anlatacak bir söyleşiye ev sahipliği yapacağını duyurmuştu. Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz, İzmir Kitap Fuarı’ndan “Bediüzzaman’a göre Cumhuriyet ve Demokrasi anlayışı” başlıklı bir söyleşi yapacağı söylenmiş, tepkiler sonrası programın iptal edildiği ileri sürülmüştü. Ancak programın iptal edilmediği, konferansın başka bir salona alındığı ortaya çıkmıştı. Konferans sonrası bir gelişme daha yaşandı.

YENİ ASYACILAR’DAN TUNÇ SOYER’E ZİYARET

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 28 Ekim – 6 Kasım 2022 tarihinde yaptığı İZKİTAP-İzmir Kitap Fuarı Programı’ndan sonra, Nur Cemaati’nin yayın organı Yeni Asya gazetesinin temsilcisileri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaret etti.

Yeni Asya gazetesinde yer alan haberde, “İZKİTAP kitap fuarındaki katkılarından dolayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda İZFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı sayın Tunç Soyer’e teşekkürlerimizi bildirmek üzere makamında ziyaret ettik” ifadeleri kullanıldı.

‘BİZİ BİRLEŞTİREN SEBEPLER ÇOK FAZLA’

Gazete temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Soyer, “Kitap fuarındaki yazarların söyleşileri ile ilgili olarak salon tahsisi vesilesi ile Yeni Asya’yı daha yakından tanıma imkanım oldu. Aslında bizi birbirimizden ayıran sebeplerden çok daha fazla birleştiren sebepler var.. Ülkemizdeki farklılıklar bizim zenginliğimiz” dedi.

TUNÇ SOYER: İYİ Kİ VARSINIZ

Söyleşide sorulan “Belediyeniz bünyesinde bulunan gezici kütüphaneye Risale-i Nur eserlerini de koyulabilir mi?” sorusuna Soyer, “Tabii olabilir” yanıtını verdi.

Soyer sözlerinin devamında “Ben de gelişinizden çok memnun oldum. İyi ki varsınız. En kısa zamanda sizi ziyarete geleceğim”  ifadelerini kullandı.

MEMLEKET PARTİSİ: HAKKIMIZ HELAL DEĞİL!

Tunç Soyer’in bu sözlerine ve yapılan ziyarete Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz çok sert yanıt verdi. Oğuz, “Tunç Bey’in bu davranışlarını kendisine oy veren 1 buçuk milyon cumhuriyet sevdalısının vicdanlarına bırakıyorum. Benim hakkım helal değil. Atatürk’e, İsmet Paşa’ya, ‘deccal’ Fevzi Çakmak Paşa’ya ‘süfyan’ diyenlerle dost olup, 9 Eylül’de ahkam kesmek iki yüzlülüktür” dedi.

Oğuz sosyal medyasının yanında Veryansın Tv’ye de konuyla ilişkin tepkisini dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Kitap Fuarı’ndaki söyleşi nedeniyle tepki aldığını söyleyen Oğuz, tepkilerin ardından etkinliğin kitapçıktan çıkarıldığını ancak buna rağmen gerçekleştiğini hatırlattı.

‘TARİKAT VARSA CUMHURİYET YOK!’

İki yüzlü bir tavır olduğunu dile getiren Memleket Partili Oğuz, Tunç Soyer’in Nur Cemaati hakkında söylediklerinin kendisinin mi yoksa CHP yönetiminin mi iradesi olduğunu merak ettiğini söyledi.
CHP’nin oy almak için tarikat ve cemaatlere yakın durmaya çalıştığını belirten Cüneyt Oğuz, “Biz karşıyız! Cumhuriyetin olduğu yerde tarikat olmaz, tarikatın olduğu yerde cumhuriyet olmaz. Böyle şey mi var!” diye konuştu.

“İzmir Seçmeni bu konulara asla taviz vermez ama bu olayın farkında değiller” diyen Oğuz, İzmirlilerin cumhuriyetine sahip çıkarak bu duruma tepki göstermesini istedi.

KILIÇDAROĞLU DA BİR ARAYA GELMİŞTİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet düşmanı Said Nursi’nin fikri devamı iddiasındaki Nurcuların yayın organı Yeni Asya yöneticileri ile bir süre önce Meclis’te bir araya gelmişti.

Birçok konuşmasından Yeni Asya gazetesine sahip çıkan Kılıçdaroğlu, 17 Eylül’de de Hür Düşünce Hareketi’nin genel kurul toplantısına katılmış ve burada yaptığı konuşmada “Bir ara Said Nursi’nin kitapları yasaklandı. Biz Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk, kitapları yasaklayamazsınız diye. İsteyen gider kitabı alır, okur. AYM bunu iptal etti” diye övünmüştü.

‘TÜRKÇÜLER TÜRK DEĞİL’ YALANI

Aynı Yeni Asya gazetesinde geçen aylarda “Türk olmayanların Türkçülük çabası” başlıklı bir yazı kaleme alan M. Latif Salihoğlu, Cumhuriyet yönetimini “İslam düşmanlığıyla” suçladı ve Türkçülük akımının öncüleri sayılan isimlerin aslında “Türk” olmadığını iddia etmişti.

Salihoğlu, “İslâma düşmanlık edenler her devirde olmuştur. Hem içerden münafıkane, hem dışarıdan mütecavizane bir surette. Ankara merkezli olarak 1920’lerde kurulan yeni Türkiye’de de aynı düşmanlık hız kesmeden devam etti. Üstelik, daha da profesyonel bir şekilde. Yeni Türkiye’de hariçten gelen düşmanlık Frengilik-Avrupailik adına, içerden ise Kemalist Türkçülük perdesi altında yapıla geldi” ifadelerini kullanmıştı.

ATATÜRK’ÜN KURDUĞU KURUMLARI HEDEF ALDI

Atatürk’ün talimatıyla kurulan Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nu da hedef alan Salihoğlu, yazının devamında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Hakiki Müslüman bir Türk, aşırı, ırkçı, yani müfrit bir Türkçülük cereyanına dahil olmaz. İslâmiyetin buna cevaz vermediğini bilir, taraftar olmaz.

Bunu bilen müfsitler, Türkçülük cereyanını aktif ve yaygın hale getirmek için, bu yöndeki işleri Türk olmayanların eliyle yaptırmaya çalıştılar.

İttihat-Terakki hükümetleri döneminde bu yola tevessül edildiği gibi, Cumhuriyetin bilhassa ilk hükûmetleri döneminde de aynı politikaları belirgin şekilde uygulamaya koymuşlardır. Misâl: Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet, Yusuf Akçura, Gaspıralı İsmail, Vasıf Çınar, Agop Dilaçar, Cemal Kutay gibi meşhurların hiçbiri hakiki Türk olmadığı halde, Türkçülük veya “Atatürk milliyetçiliği” kulvarında at koşturmaktan geri durmamışlardır.”