Kılıçdaroğlu: Benim milliyetçilik anlayışım onunki gibi değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini sık sık hedef alan MHP lideri Devlet Bahçeli ile milliyetçilik anlayışının aynı olmadığını söyledi. "Bu ülkenin çıkarları üzerine benim milliyetçilik anlayışım var. Irkçılık bağlamında değil" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu topraklarda kim yaşıyorsa özgürce yaşamalı. İnancını, kimliğini özgürce ifade edebilmeli" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, 6 parti liderinin mutabakatıyla toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiğini öne sürdü.

featured

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin de içinde bulunduğu 6 siyasi parti liderinin ikinci kez bir araya geldiği toplantıda toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiğini savundu.

Kılıçdaroğlu, toplantının ardından yayımladıkları bildiride 5 temel mesajın bulunduğunu söyledi:

“Birincisi, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecinin yol haritasını belirlemek üzere bir çalışma grubu oluşturduk.

İkincisi, birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu üzerinde de görüştük. Hangi kanunu getirirlerse getirsinler anlamadıkları bir şey var; bu millet kararını verdi. Kanunu istediğiniz kadar değiştirin, sizi göndereceğiz. Allah’ın izniyle göndereceğiz, yolcu edeceğiz onları.

Üçüncü olarak, hangi şartlarda olursa olsun milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma grubu daha oluşturduk. Bizim görevimiz önlem almak. 6 lider bu konuda anlaştık. Sandık, seçim güvenliğini sağlayacağız.

Dördüncü konu; ‘Bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inançlarımız Türkiye’nin sorunlarından çok da büyüktür’ diyoruz.

Beşinci konu, ‘Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yakışır bir yaşam ve refah standardına ulaştırmaktır’ diyoruz. Bizim bireysel hiçbir beklentimiz yok. Hiçbirimiz devletin hazinesine el uzatma gibi bir niyet asla ve asla taşımadık ve taşımıyoruz. Devletin hazinesine el uzatanlardan da hep birlikte hesap soracağız.”

‘AİLE BAKANLIĞI AİLEYİ KORUMUYOR’

Kılıçdaroğlu, toplumun her kesiminin sorunlarını dile getirmelerini istediğini, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan bir grup kişinin kendilerine ulaştığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Ek ders karşılığı çalışanlar bunlar. Aslında öyle ders falan yok; ama bunlar bu isim adı altında görev yapıyorlar. Bunların içinde sosyologlar, öğretmenler, psikologlar, hemşireler var. Diğer memurlar gibi görev yapıyorlar. İş güvenlikleri yok. Bakan onaylamazsa işlerine son veriliyor. Kadrolu çalışanlarla aynı görevi yapıyorsunuz; ama güvenceniz yok, bunun düzelmesi lazım. Tam zamanlı çalışıyorlar. Yıllık izinleri, analık, süt, evlilik izinleri yok. İzin hakları öyle bir noktada ki doğum yapıyorsa bir kadın işine son veriliyor. Aynı sürede çalışıyorlar, aynı işleri yapıyorlar, aldıkları aylık son derece düşük. Kadrolu personelle birlikte bunlar da sahaya çıkıyorlar. Onlar yolluk alıyorlar, bunlara yolluk verilmiyor. Bunları 21’inci yüzyılın çağdaş kölesi gibi çalıştırıyorlar. Dramatik olan, bunun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı içerisinde olması. Aile Bakanlığı aileyi korumuyor” diye konuştu.

‘KUR KORUMALI MEVDUATA SON VERİN’

Kılıçdaroğlu, devletin yönetilemediğini söyleyerek iktidara 5 tavsiyede bulunup, şöyle konuştu:

“Bir; maceracı para ve kur politikalarından vazgeçin. Devlet maceracı politikalarla yönetilmez. Siz devletin Merkez Bankası’na arkeolog atarsanız ‘devlette liyakat yok’ demektir.

İki; kur korumalı mevduata derhal son verin. Türkiye’yi felakete sürüklüyorsunuz. Fakirden alıp zengine veriyorsunuz. ‘Nas’ dediler, ‘Kuran, iman’ dediler peki yüzde 92 faizin neresinde din, iman, Kuran var. Yüzde 92 faiz veriyorsunuz. ‘Nas’ diyordunuz, ne oldu da ‘Nas’ birden ‘pas’ oldu. Fakirden alıp tefeciye hizmet eden bir uygulama yanlıştır.

Üç; hazineyi ölçüsüz yük altına sokan Kamu Özel İşbirliği. Tam bir soygun düzeni. Bunu derhal Türk Lirası’na çevir kardeşim.

Dört; Katar aşkından derhal vazgeçin. Tank Palet’i istedi onu verdin. Adamların tank üretmeleri mümkün değil; ama ordudan alıp verdiniz. 2018’de tankımız olacaktı, 2022 ortada tank yok. Orduya yapılmış en büyük ihanettir. Arsalar, araziler verdiler. Bizim vatandaşımız çocuğuna et yediremezken yüzde 48 zam yapıyorsun, buradaki kırmızı eti Katar’a götürüyorsun.

Beş; tarımda ve enerjide Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirdiler. Şeker karaborsaya düştü. Benim bildiğim şekerin karaborsaya düşmesi ikinci dünya harbinde olmuşsa olmuştur. Çiftçiye 211 milyar lira alacağını ödeyeceksin kardeşim. Şanlıurfa’da ‘Buraya güneş tarlaları oluşturacağız, çiftçilere de elektriği bedava vereceğiz’ dedim. Hala sözümün arkasındayım. Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak’ta çiftçilere elektriği tamamen bedava vereceğiz.”

‘BU TOPRAKLARDA KİM YAŞIYORSA ÖZGÜRCE YAŞAMALI’

“Katar aşkından” vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Tank Palet Fabrikası’nın onlara verildiğini, ancak tank üretmelerinin mümkün olmadığını iddia etti. Bunun orduya yapılmış en büyük ihanet olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, buranın ticarethane olmadığını vurguladı.

Bu durumun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ağrına gitmediğini ve alkışladığını savunan Kılıçdaroğlu, “Benim ağrıma gidiyor. Ben ülkemi seviyorum. Benim milliyetçilik anlayışım onunki gibi değil. Bu ülkenin çıkarları üzerine benim milliyetçilik anlayışım var. Irkçılık bağlamında değil. Bu topraklarda kim yaşıyorsa özgürce yaşamalı. İnancını, kimliğini özgürce ifade edebilmeli, özgürce yaşam tarzını sürdürebilmeli.” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, Borsa İstanbul’un da Katar’a verildiğini, 2,5 milyon küçükbaş hayvanın da Katar’a gönderildiğini, Türkiye’de ise ete yüzde 48 zam yapıldığını belirterek, “Son 25 aydır TÜİK kırmızı etle ilgili hiçbir bilgi vermiyor. Gizli, saklı… Katar’a koyun gönderiyorsun, canlı gönderiyorsun. Türkiye’de millet perişan vaziyette. Ucuz et yesin bari.” dedi.

‘AYÇİÇEĞİ YAĞI GELSİN DİYE DUA EDİLDİ’

Türkiye’nin, tarım ve enerjide dışa bağımlı hale getirildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, neredeyse yağmur duasına çıkar gibi, “Allah’ım şu gemiler gelsin de millet ayçiçeği yağı alsın” diye dua edildiğini kaydetti.

Şekerin karaborsaya düştüğünü, gıda krizinin de kapıda olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, çiftçiye alacaklarının ödenmesi ve hakkının verilmesi gerektiğini belirtti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, nükleer santralin devreye girmesi halinde bağımlılığın daha da artacağını aktardı.

Kılıçdaroğlu, bir devlete yüzde 60 oranında bağımlı olunmaması gerektiğini dile getirerek, “Bu devletin bir Milli Güvenlik Kurulu var. Bu Milli Güvenlik Kurulu bunu gündeme getirdi mi getirmedi mi bilmiyorum. Getirmemişse o Milli Güvenlik Kurulu da görevini yapmamıştır. Bir daha ifade edeyim. Eğer bir ülkeyi enerji konusunda bir başka ülkeye yüzde 40, 50, 60’ları aşan oranda bağımlı hale getiriyorsanız Milli Güvenlik Kurulu olarak siz görevinizi yapmamışsınız demektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Şanlıurfa’ya gittiğinde enerji için güneş tarlaları oluşturulacağını ve çiftçiye elektriği ücretsiz vereceklerini söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt ve Şırnak’a, iktidar olduklarında elektriği ücretsiz vereceklerini bildirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben yapacağım sen de göreceksin. Elektriğin nasıl ucuza verildiğini sen de

‘BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR’

Ramazan ayına yaklaşıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün belediye başkanlarıma şunu söylüyorum, defalarca söyledim ama bir kez daha ifade edeyim: Bulunduğunuz büyükşehir, il, ilçe, beldede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir aile gıda krizi ile karşı karşıya kalmayacak. İhtiyaç sahibi olan her ailenin yanında olacaksınız. Ramazanı bu aileler huzur içinde geçirecek. Bu ailelere, barışı, sevgiyi, huzuru götüreceğiz. Bu ailelerle kucaklaşacağız. Onların evlatları aynı zamanda bizim de evlatlarımız. Hiçbir evladın yatağa aç girmesini istemeyiz. Belediye başkanlarımıza bu konuda büyük görevler düşüyor. Biliyorum çok ciddi yükleri var. Enerji artışları. Akaryakıt artışları büyük sıkıntılar yaratıyor biliyorum. Gerekirse her şeyi tatil edin ama çocukları, evlatları, huzuru, bereketi düşünün. İftar sofralarının güzelliğini bu aileler de yaşasın. Dolayısıyla en büyük arzumuz da bu.”

 

Kılıçdaroğlu: Benim milliyetçilik anlayışım onunki gibi değil

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. kendisi milliyetçiliği neyle sağlayacak, Atatürk Milliyetçiliği’yle mi, federasyonculukla mı? bunlar mı Türk siyasetçisi olacak?

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!