Kılıçdaroğlu’nun helalleşmesi hangi ‘Taraf’ta?

featured

Yılma Başar Korkmaz yazdı…

90 yıllarda İBDA-C’nin ‘Taraf’ gazetesinin bir sloganı vardı: Taraf olmayan bertaraf olur. Bu sloganı ayrıca Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından TÜSİAD’a karşı duymuştuk. Şimdi ise herkesin kulağından kaçırdığı şekilde Kılıçdaroğlu’nun ağzından nasıl duyduğumuzu aktarmak, milletimizin haber alma özgürlüğüne istinaden önemli bir vazifemizdir…

13 Kasım 2021… Helalleşme videosunun yayınlandığı tarihtir ki bu tarih, 10 Aralık* ceketinin altın ve elmasla kaplanarak üstüne giyen CHP’nin büyük atılımlarından birisidir. Olay tarihçiliği yapmaktan hafızaların 1-0 düzlemine indirgendiği bu dönemde biraz unutulmuş olabileceği ihtimalini de hesaba katarak tekrardan konusunu açmak istiyorum.

Konumuz Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu tarihten itibaren dilinden düşürmediği helalleşme rüzgârı. Malum geçen günlerde Said Nursi’yi de dilinden düşürmeyerek cumhuriyet düşmanlarının yazdığı paçavraları ‘kitap’ şeklinde adlandırıp nasıl yasaklanmaması gerektiğinden bahsetti. Ardından 28 Şubat düşmanlığında AKP ile büyük bir yarışın içine girerek başörtüsü kozunu kullanmaya başladı.

Haksızlık etmeyin; oy için değil, demokrasi için yapıyor bunu Kemal Kılıçdaroğlu.

Demokrasi havarisi Kılıçdaroğlu kitabı, zarf mazruf terazisinde yalnızca zarf küfesinde tarttığı için içi boş bir kavram olarak bakıyor ki Said Nursi’yi de bu şekilde aklayabiliyor. Aksi takdirde daha büyük bir bilinç varsa ortadaki kanaatim o yönde, bu sözler cumhuriyete karşı büyük bir operasyonun karşılığıdır. Bu operasyonu da CHP seçmenlerinin vicdanına bırakıyorum.

Lafı çok uzattık, kusura bakmayın lütfen.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme rüzgarını 13 Kasım 2021’de başlamadığı büyük bir gerçekliktir. Bunun tarihi asıl olarak 8 Mayıs 2012’dir. Bu tarihte Kılıçdaroğlu İstanbul’daki Adile Sultan Sarayı’nda Hahambaşı İsak Haleva, Türkiye Ermenileri Patrikhanesi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Laki Vingas ile bir araya gelir. Şöyle bir konuşma yapar kendisi: “Sayıca az olsanız da toplumumuzdaki yeriniz açısından çok önemlisiniz. Sizinle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. AK Parti hükümetinin özellikle vakıf mallarının iadesi konusunda attığı adımları destekliyor, ancak sorunlarınızın çözümü konusunda atılacak çok adımın olduğunu da biliyorum.”

Kılıçdaroğlu’nun benzeri bir yetmez ama evet konuşmasına daha böylelikle şahit oluyoruz. ‘2002 AKP’si’ şeklinde yapılan yorumlara büyük tepki gösterenler belki bu tür yazılara dikkat ederler. Satır araları yeterince boş olduğu için yazıya odaklanılabilir…

Ve başlıyoruz sayın okuyucular.

O dönem Taraf gazetesindeki “helalleşme” fikrinin akıl hocaları olarak şu kişileri gösterebiliriz: Ani Balıkçı, Roni Margulies, FETÖ’cü Alper Görmüş, Laki Vingas ve Gülten Kaya…

24 Nisan 2013, Taraf gazetesi… Haber başlığı: ‘Gelin helalleşelim’ çağrısı…

Taraf gazetesinden Bülent Onur Şahin’in söyleşilerinden yaptığı haberlerde (24-25-26 Nisan 2013) iki ifade var: Ermeni soykırımı (!) ve daha pek çok sorunla yüzleşmek ve helalleşmek. Tabi ki bu yazılarda pek çok kişiyle röportaj yapıyor kendisi. Bu röportajlarda cumhuriyet değerlerini mahkum ederek yalan bilgi ve belgelerle cumhuriyete suç yüklemek esas görevi oluşturmaktadır. Cumhuriyeti emperyalistlere teslim etmek isteyenlerin yalandan yargılamalarını afişe ederek bağlantılarını bizzat yargılamak ise bizim boynumuzun borcudur. Taraf gazeteciliğinin helalleşme ortaklarına tek tek mercek tutalım.

Laki Vingas’tan başlayabiliriz.

Laki Vingas ne demiş?

“Bir asırdan beri gelen bir acı var. O acıyı hissedenlerle görüşmek mümkün olmalı. Diyaloga girilmesi gerek. Nasıl ki Kürt meselesinde ‘Akil İnsanlar Komisyonu’ oluştuysa bu konuda da tarafsız, bu acıyı vicdanında hisseden insanlarla diyalog başlamalı. Tarafların şartlı olmadığı, iyi niyetli olduğu bir diyaloga girildiğinde bir şeyler yoluna girmeye başlar.”

Sahi Laki Vingas demişken kendisinden biraz bahsetmekte fayda var.

*

Ona gelmeden evvel “Archon”u kısaca anlatmam gerekiyor.

Archon, eski Yunancada krallar için kullanılan unvanlardan birisidir. İstanbul’un fethinden sonra ise Ortodoks tebaanın İslamlaşmasını engelleyebilmek “imperium in imperia” (devlet içinde devlet) anlayışıyla bir yapılanma oluşmuştur. Archonun güncel kullanımı ise 20. yüzyıla dayanmaktadır. Patrikhane, kendi çıkarlarını korumak ve geliştirebilmek için Megali İdea davasına gönül vermiş Batılı iş adamlarına Archon unvanı verebilmektedir. Bu noktada dahi Patrikhane’nin kendisi bir yönetim iddiasında bulunarak muhtelif yöneticiler atamaktadır.

20. yüzyılın ortalarına değin göçlerden dolayı Ortodoks nüfusun düşmesi sebebiyle Rum Patrik Athenagoras pek çok sivil kişiye Archon unvanı vermiştir. Bu kişiler Kuzey ve Güney Amerika Başpiskoposu Yakovos’un örgütlemesiyle birleşerek “Order of Saint Andrew The Apostle Archon of the Ecumenical Patriarchate” derneğini kurdu. Bu dernek ise Fener Rum Patriği Bartholomeos’un 1991 yılında kurduğu “Panagia i Pammakaristos” isimli bir dernek ile birleşerek “The Brotherhood of Archons of the Ecumenical Patriarchate”i meydana getirmiş oldu.

Order of Saint Andrew The Apostle; Rum Patrikhanesi’nin ekümeniklik iddiasını Türkiye’ye kabul ettirmek, Heybeliada Ruhban Okulu hakkında lobi çalışmaları yapmak, diyalog çalışmalarını arttırmak şeklinde faaliyetleri bulunmaktadır.

*

Laki Vingas ise 25 Mart 2011 tarihinde Archon unvanını edinmiştir. Ayrıca Alex Karloutsos, Piskopos Elpidophoros gibi isimlerle birlikte Archon – Patrik Bartholomeos ilişkisini kuranlardandır. Alex Karloutsos’un Fetullah Gülen’e ABD’de oturma izni verilmesinde payının olmasından tanındığını da belirtmekte fayda var. Oğlu ABD’nin Dışişleri Bakanlığında yüksek dereceli personel olan ABD Başpiskoposu Alex Karloutsos’a Rumi Forum Program Direktörü Raşit Telbisoğlu’nun 15 Temmuz darbesinin hemen ardından FETÖ’yü aklama ve açıklama maili göndermesi ise Archon – FETÖ ilişkisini güçlendiren bir başka etkendir.

Archon 12.04.2013 tarihli 2. Din Özgürlüğü Konferansı’nda Laki Vingas

Gelelim bir başka noktaya.

Order of Saint Andrew The Apostle’a bağlı Persecution of Christian organizasyonunda Hristiyanlara yapılan zulümler yazılmaktadır. Bu sayfada ayrıca yapılan zulümlerden (?) kaynaklı olarak endişe kategorileri bulunmaktadır ve kendi sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti 170 zulümden kusurlu olarak durmaktadır. Bu organizasyonda bir etkinlik düzenlenmiştir: “Ortodoks Hristiyan Liderler Din Özgürlüğü Zirvesi Düzenledi”. Bu etkinlikle ilgili olarak organizasyon sitesinde şunlar yazar: “Aziz Andrew’un Emri, Ekümenik Patrikhane’nin ev sahibi Türk hükümetiyle olan ilişkisindeki kötü durumuyla ilgili beş temel endişe konusunu sürekli olarak belirlemiştir: 1) Türk devletinin kendisine sağladığı herhangi bir yasal kimliğin olmaması; 2) Patrikhane’nin ilahiyat semineri’nin 1971’de kapanması ve bunun sonucunda ortaya çıkan yetersizlik yeni din adamları yetiştirmek; 3) ev sahibi hükümet tarafından binlerce mülke el konulması; 4) Ataerkil seçimlere müdahale; 5) Patrikhanenin tarihi ve saygıdeğer “Ekümenik” statüsünün tanınmaması. Bütün bu koşullar din özgürlüğünün temel kısaltmalarıdır. Ayrıca, bu eski dini topluluğun hayatta kalma yeteneğinin özüne de gidiyorlar. Bunlar, buna bağlı olarak, Archonların çalışmalarının temelinde yatan ve günün tartışmalarının merkezinde yer alan konulardır.”

Devam edelim…

9-11 Mart 2012 / 26. Abant Toplantısı

Konu: İnanç Özgürlüğü

Bu kısma tekrar geleceğiz fakat Laki Vingas’ın bağlantılarından çıkamadık henüz.

İlgili toplantıdan çıkan ve kabul edilen öneri maddeler şunlardır:

  • Hiç kimse dinî inançlarından ve ifadesinden dolayı eğitimde, çalışma hayatında ve kamusal alanda ayrımcılığa uğratılmaz.
  • Diyanet, tamamen bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile aynı şekilde vakıflar kurmalıdır.
  • Diyanet, isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer kurumlar kurulmalıdır.

İlgili toplantıda Laki Vingas da vardı. Ayrıca soralım:

Sayın Kılıçdaroğlu’nun “başörtüsü” helalleşmesi ve ilan ettiği sıradaki “daha cesur adımlar” Laki Bey’i memnun edecek mi bekleyip göreceğiz. Ayrıca Abant Platformu’yla da helalleşecek misiniz?

Ayrıca ek bir bilgiyi de soruyla birlikte iletmiş olalım. İlgili Abant Toplantısı’nda başka kimler vardı?

Şu anda CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olan Fetullah Gülen’e yağdırdığı övgülerden belki de komşusuna günaydın demeye fırsatı kalmayan Muhammed Çakmak. Özellikle helalleşme rüzgarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanına aldığı kurmaylardan ikisi bu kişilerdir.

2012-2013 yıllarında Taraf gazetesi ve Abant Platformu’nun “helalleşme” programının bakalım ne kadarı hayat bulacak…

*10 Aralık 2005 yılında Dedeman Otel’de CHP’nin slogan ve dinamiklerinin değişmesine dair yapılan toplantı üzerine oluşturulan bir isimdir. Bu anlayışın mimarları Erdal İnönü, Süleyman Çelebi, Altan Öymen, Burhan Şenatalar, Oğuz Kaan Salıcı gibi sosyal demokratlardır. Bu anlayışın sebep olduğu faaliyetlere bir örnek vermek gerekirse Canan Kaftancıoğlu’nun CHP’de il başkanlığına referans kişi 10 Aralık’ın en büyük temsilcilerinden Oğuz Kaan Salıcı’dır. 10 Aralık’ı ise Burhan Şenatalar’ın şu sözleriyle tamamlamakta fayda var: Atatürk tartışılamaz diye son derece saçma bir görüşüm hiçbir zaman olmadı.

Kılıçdaroğlu’nun helalleşmesi hangi ‘Taraf’ta?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 10 Ekim 2022, 14:26

    Somut kaynaklarla bilgilediren yazı, içerde ve dişarda 100 yıllık düşmanlar ,su uyur düşman uyumaz gerçeği…

  2. Çok güzel bir analiz.
    Yazmaya devam Yılma bey.

  3. 9 Ekim 2022, 23:43

    CHP yönetiminin gerçek yüzü, en az siyasal islam kadar, belki onlardan da daha tehlikeli! Bu partinin simgesini ve logosunu değiştirmesi gerektiğini birçok defa dile getirmiştik, bugün de öneriyoruz; artık logonuzu ve parti bayrağınızı değiştirmeniz elzem hale gelmiştir…

    • CHP’ nin logosu ve parti bayrağı neden değişsin ki?
      CHP neredeyse 100 yıllık parti, bunlar ise son 15-20 yılda monte edilenler, bunlar def edilsin..
      Söylediğin, özellikle AKP’ nin işine yarar…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!