GAMZE ÇINLAR – ERGÜN GEDEK / VERYANSIN TV

Show TV’de 15 Ekim tarihli Ana Haber’de ‘Bayrampaşa’da Süleymancılara ait kuran kursunda mevzuata aykırı olarak yatakhanelerin olduğunun belirlenmesi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı kararıyla kursun kapısına kilit vurulduğu’ haberi geçti. Bir buçuk dakikalık haberde Süleymancılarla Milli Eğitim Bakanlığı görevlileri ve polis arasında yaşanan arbedeye ilişkin görüntüler gösterildi. Haberde kursun adı ve daha fazla bilgiye yer verilmedi.

Veryansın Tv olarak Süleymancıların kapısı mühürlenen kursuna giderek olayın perde arkasını araştırdık.

Öncelikle Süleymancıların binayı boşaltmamak için yaklaşık bir haftadan beri müftülük, mülk sahibi olan Bayrampaşa Cami derneği ve polisle karşı karşıya geldiğini öğrendik. Kursun önüne geldiğimizde kim olduğumuzu soran ve kimliğimizi  görmek isteyen polis memurlarıyla karşılaştık. Gazeteci olduğumuzu belirtip işimize yöneldik. Polislerin son günlerde binada yaşanan olaylar nedeniyle orada bulunduklarını öğrendik.

‘BİZE KAÇAK YURT MUAMELESİ YAPIYORLAR’

Kursun mühürlü kapısını geçince ‘Terazidere Kız Kuran Kursu Derneği Yönetim’ yazan tabelayı görüp zile bastık. Kapıyı açan Süleymancı dernek çalışanına bir yetkiliyle görüşmek istediğimizi söyleyince “Burada yetkili yok” yanıtını aldık. Israrlarımıza rağmen görevli sadece “bize kaçak yurt muamelesi yapıyorlar” demekle yetindi ve ortadan kayboldu. Aradan bir süre geçtikten sonra tekrar kapılarını çaldığımızda bu kez bir başka kişi açtı. Sorularımız karşısında o da “yetkili yok” dedi. Avukatlarının telefon numarasını istedik, bilmediğini söyledi.

“2 yıllık sözleşmemiz var buna rağmen zorla çıkarttılar” diyerek mahkeme sürecinin beklendiğini belirtti. Oldukça tedirgin görünüyor, konuşmak istemiyordu. Kendi telefon numaralarımızı vererek, haber yapacağımızı ve dernek yetkililerinin bizi arayabileceğini söyledik. Şu ana kadar bir dönüş alamadık.

Ancak Süleymancıların kaymakamlığın tahliye kararına karşı İstanbul 11. İdare Mahkemesi’nden yürütmenin durdurulması kararı aldıkları öğrenildi.

DİYANET’İN KURSU 20 YILDIR SÜLEYMANCILAR’DA

Yaptığımız araştırma sonucunda cami derneğinin mülkiyetindeki binanın 2003 yılından beri Süleymancıların elinde olduğunu öğrendik.

Edindiğimiz bilgilere göre;

2003 yılında müftülüğe bağlı ‘Bayrampaşa Terazidere Camii ve Kız Kur’an Kursu Öğrencilerini Koruma Derneği’ (Cami derneği) ve Süleymancıların ‘Bayrampaşa Öğrencilere Eğitim ve Yardım Derneği’ arasında ‘öğrencilerin iaşe hizmetlerini karşılamak’ üzere bir protokol imzalanmış. Kurstaki mutfak masrafları, araç gereç, bakım gibi ödemelerin karşılanmasına ilişkin yapılan bu sözleşmeyle Süleymancılar, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kız Kuran kursuna dahil olmuş.

İki dernek arasında yapılan 3 yıllık protokole ‘sözleşme bitiminden sonra yenilenecek’ diye bir madde konulmamış. Mülki amirin onayı gereken sözleşme kaymakamın onayına dahi sunulmamış.

Sözleşme bitiminde Süleymancılara kimse dokunmayınca yıllarca burayı işletmeye devam etmişler. Yasal olarak kurs Diyanet’in kursu olmasına rağmen Süleymancılar tarafından işletiliyor.

Yine edindiğimiz bilgilere göre, sözleşme bittikten sonra Süleymancılar, binada ‘arıza çıkaran elektrik sistemi var’ diyerek Diyanet İşleri Başkanlığı’na dilekçe vermiş, bunun üzerine 2020 yılında Kuran kursu öğrencileri Kartepe’ye nakledilmiş. Akabinde kurs binası tadilat yapılacağı gerekçesiyle boşaltılmış.

17 KAYIT DIŞI ÖĞRENCİ TESPİT EDİLDİ

Ancak iddialara göre, Süleymancılar tadilat yapmadığı gibi kurs binasının içine kendilerine mescit ve uygun alanlar inşa etti. Boş olan binayı akşamları kendi cemaatlerinden öğrenciler için yurt olarak kullandı. Bu durum orada görevli Diyanet hocaları tarafından Müftülüğe bildirildi. Denetime gidenler ise “içeride bayanlar var giremezsiniz” diyerek geri çevrildi. Müftülüğün başlattığı inceleme sonucunda kursa gelen 17 kayıt dışı öğrencinin olduğu tespit edildi. Bunların ne müftülük ne de Milli Eğitim Bakanlığı’nda kaydı var. Saat 16.00’dan sonra binaya gelip yatılı olarak kaldıklarını öğrendik.

Gelen şikayetler üzerine Mart 2021’de Süleymancıların ve cami derneğinin sözleşmesi kaymakamlık tarafından iptal edildi. Kaymakamlığın yazılı emrine rağmen Süleymancılar binayı boşaltmayınca, geçen hafta yaşanan olaylar oldu. Milli Eğitim Bakanlığı, müftülük ve polisle karşı karşıya gelen Süleymancılar sonunda binadan çıkarıldı ve kursun kapısı mühürlendi.

CİMER’E ÇOK SAYIDA ŞİKAYET GİTMİŞ

Müftülük kaynaklarından, konuyla ilgili CİMER üzerinden Diyanet’e çok sayıda şikayet geldiğini de öğrendik. Görüştüğümüz bir kaynak, “Diyanet’in adını kullanarak usulsüz şekilde yardım topluyorlar, binaya kimin girdiği kimin çıktığı belli değil, ne yaptıkları belli değil. Akşamları yurt olarak kullanıyorlar. Para nerede onlar orada, FETÖ’den bir farkları yok” dedi. Süleymancıların bu kurslarda öğrencilere öncelikle kendilerine karşı sadakatla bağlanmayı, sorgulamamayı öğrettiğine dikkat çekti: “Allah’ın emri kalkıyor, abi dediklerinin emirleri geçerli oluyor. Sorgusuz sualsiz bağlanabiliyorsan içlerine kabul ediyorlar. Reddedenler aforoz ediliyor.” 

‘KENDİ HÜCRELERİNE GİRİYORLAR, TOPLUMA KARIŞMIYORLAR’

Konuştuğumuz mahalle sakinleri, Süleymancıları şöyle tarif etti: “Bizim bu zamana kadar dikkatimi çeken şey; cami cemaatine katılmazlar, cumalara gelmezler. Perde arkasında ne yapıyorlar, ibadetlerini nerede yapıyorlar bilmiyorum. Kendi hücrelerine giriyorlar topluma karışmıyorlar. Kendilerine bağlı olmayan insanlara karşı soğuklar.”

Mahallede ayaküstü konuştuğumuz bir cami görevlisi de iki hafta önce göreve başlayan Bayrampaşa Müftüsü’nün Süleymancıların usulsüzlüklerine karşı mücadele etmekte kararlı olduğunu vurguladı.

‘DIŞARIDAN KİMSE NE YAPTIKLARINI BİLMEZ’

Konuştuğumuz bir esnaf ise “Ben 20 yıldır burada yaşıyorum. Bunlardan olmadan içlerine giremezsiniz. Yeğenim de kurslarına gitmişti. Kendilerinden olmayanla yola dahi çıkmazlar. Dışarıdan kimse ne yaptıklarını bilmez” dedi.

ALADAĞ ÖRNEĞİ

Yaptığımız görüşmelerde, Süleymancıların yurdunda Adana’nın Aladağ ilçesinde 2016 yılında çıkan ve 10’u öğrenci, 12 kişinin hayatını kaybettiği yangın da gündeme geldi. Müftünün bu olayı hatırlatarak, ‘Böyle bir olay olduğunda kimse bunun sorumluluğunu veremez’ dediği öğrenildi.

Edindiğimiz bilgiye göre, müftülük 17 Ekim’de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bundan sonraki süreci mahkemenin vereceği karar belirleyecek.

İlişkili Haber

Kaçıranlar için 3 bölüm birden… Süleymancıların iç yüzü

3 yıl önce