Mevsiminde olmayınca: Sera Kadıgil!

featured

Yılma Başar Korkmaz yazdı

Gündemi oldukça dolduran fakat bir yandan tarihsel gerçekleriyle oldukça da boş bir gelişme yaşandı: CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil Sütlü, Türkiye İşçi Partisi (TİP)’ne katıldı. Anlı şanlı bir katılım oldu ki TİP tarafından “Hoş geldin Sera Kadıgil. Birlikte daha güçlü ve daha inatçıyız” gibi sofistike bir karşılama videosu yayınlandı. TİP tarafından hoş gelişleri olan fakat gariptir ki CHP tarafından da hoş gidişleri olan bir zattı kendisi. Hani CHP içerisindeki ulusalcı kesimi sopalarla kovalayıp, demediklerini bırakmayıp ve hizip takımı diye hedef gösterip yolladıkları insanlara göre oldukça iyimser bir tavırdı CHP için. Bir ayrılıktan ziyade bir mukavele gibiydi ama lütfen unutmayınız, Sera Kadıgil daha eşitlikçi ve sosyalist mücadelesini her daim burada verecek, istirham ediyorum öfkeyle yaklaşmayınız (!)

Başlayalım isterseniz, ardından sorularımızı sorarız ve cevapları için de kutsal sorumluluğumuz olan gözlem yükünü sırtımıza yükleriz, olur mu sevgili okurlar?

Herkesçe bilinen bir tweet: “hayatta hiçbir laftan tiksinmedim ‘şehitler ölmez vatan bölünmez’den tiksindiğim kadar”. İlgili tweet 21 Ekim 2011 tarihi ve 00.42’de atılıyor.

Sera Hanım, mütemadiyen Nutuk’un bir parçasını sürekli olarak sosyal medyada paylaşmaktadır. Bu bölüm Atatürk’ün halifelik ve saltanat için söylediklerini kapsamaktadır. Eğer biraz dolaşırsanız aynı görseli sürekli olarak göreceksiniz ki sanırım bu Nutuk göreceli sadeleştirilmiş bir Nutuk ki sadece bu bölümü barındırmakta. Bakınız Sera Hanım, siz bu tweeti 2011 yılında atıyorsunuz ve 2018 yılında da tekzip tweeti niyetine bedelli yapan siyasilere vuruyorsunuz. Vurmakta çok haklısınız ki durum gerçekten vahim boyuttadır. Gelelim 2011 yılındaki bu yazınıza. Sizin bu yazınız bedelli siyasilerin şürekasına vurmak için yazılmamıştı, çünkü siz şehidin bir ölümsüzlük olduğunu dahi bilmiyordunuz. Biz eminiz ki şehidi, bir düşman kuvvet personeli gibi gören güruhun da (terör örgütü ve siyasi uzantıları olmakla birlikte) sizinle aynı fikirdedir. Sürekli paylaştığınız Atatürk’ün Nutuk adlı eseri ölümün değil, yaşamın kitabıdır. Susuz kalmış kuşa can suyu veren bir kitaptır. Şu bir gerçektir ki yaşatan şehitlerin aziz hatırasına yazılmış da bir kitaptır. Sizin bu sözünüz tarafınızı o kadar güzel belli etti ki, hele tam unutulmaya yüz tutarken geçiş sağladığınız TİP ile birlikte… Atatürk’ün Nutuk’ta bir sözü daha var bilir misiniz? Düşman saflarında müstahak oldukları yeri aldılar. Sizin çok sevdiğiniz Ahmet Şık, Barış Atay, Erkan Baş gibi şahıslar da sizinle o kadar aynı fikirdeler ki tencere kapak misali olmuş, açıkçası uyumu çok beğendik, en azından artık zorla Atatürk fotoğrafı paylaşıp milli bayram kutlamak zorunda kalmayacaksınız, sizin için de zor olsa gerek.

NAÇİZANE BİR BENZETME: SHP

Hatırlarsınız, Türkiye’de PKK’nın TBMM’ye ve aktif bir siyasete girişi SHP’de olmuştur. PKK tarafından siyasi partilere götürülen teklif SHP’den onay almıştı. SHP, PKK’nın meclisteki itici ve taşıyıcı gücü olmuştu. Hatırlar mısınız? Ekim 1989 tarihinde, Paris’te Kürt Ulusal Kimliği ve İnsan Hakları Konferansı düzenlenmişti ve SHP’den içinde Ahmet Türk’ün de bulunduğu 7 kişilik bir ekip bu konferansa katılmıştı. Ardından bu 7 kişi sanki çok habersiz bir gelişme edasıyla partiden ihraç edildi. Ardından bu ihracı protesto etmek amacıyla 6 kişi de istifa etmiştir. Peki sonra ne oldu? Ahmet Türk kliği Halkın Emek Partisi (HEP)’ni kurdu. Daha güzeli (!) geliyor sevgili okurlar, sonra ne oldu peki? HEP tabi ki meclise giremiyor ve SHP listesinden gösteriliyor. Listeden gösterilen 21 terörist vekiller arasında bulunan Ahmet Türk, Hatip Dicle, Leyla Zana, Zübeyir Aydar, Remzi Kartal gibi isimler 20 Ekim 1991’de meclise girebildiler, kapatıldılar ve DEP oldular, HADEP oldular, DTP oldular, BDP oldular, HDP oldular, TİP oldular…

Ama sevgili okurlar çok haklı olarak soracaksınız: PKK vekillerini şimdi CHP aracılığıyla mı meclise soktu?

Cevap veriyorum, gerek kalmadı.

CHP, PKK’yı çok önceden meclise soktu ve tüm partiler tarafından her zaman kollandı. Çözüm sürecini başlatan AKP ile korunan PKK’nın siyasi uzantısı aracılığıyla meclise giren TİP’e geçiş yapan Sera Kadıgil, sözlerinde reddettiği ne varsa esasında fiili olarak kabullenmiştir.

Soruyoruz!

-Şehitlik mertebesi ve vatanseverlik sizin için ne anlam ifade etmektedir?

-Dürüstçe söyleyiniz, proje için partiden görevlendirilerek mi uğurlandınız?

-“Şehitler ölmez vatan bölünmez” sözünden tiksinmenizin sebebi, bölücü ve teröristlerin duruşunu takdir eden bir siyasi partiye meylederek girişiniz olabilir mi? Eğer böyle değilse CHP içerisinde sizi barındıran kuvvetler Sezgin Tanrıkulu gibi kodlu ajanlar mıydı ya da Gökçe Gökçen gibi CHP içindeki Avrupacı grup mensupları mıydı?

-CHP içerisinde takındığınız Atatürkçü tavırdan ne kadar taviz vereceksiniz yeni görev alanınızda?

Her dönemin Çerkez Ethemleri, Reşit ve Tevfik Beyleri vardır, uyanık olmak en makbulüdür.

Yazımı Atatürk’ün nadide bir sözüyle tamamlayayım: Efendiler, sırası gelmişken aziz milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!

Mevsiminde olmayınca: Sera Kadıgil!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. Çerkez Ethem e benzetmek ciddi hata…lakin Çerkez Ethem Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayı Milliye saflarında carpismis düşman kuvvetlerine büyük zayiatlar vermiş ve M.Kemal in kahramanlarindandir…İdamına gidilen sürecde (Çerkez olusundan aile büyüklerine itaat etmek zorunda kalması sebebiyle) M.Kemal in dahi idam fermanina imzayı atarken gozyaslarina boğulduğu İsmet Paşa tarafından anlatılmıştır. Biz mi yanlış biliyoruz..yalan, yanlış kitaplar mi okuduk..varsa yanlış bizleri bilgilendiriniz…

  2. Konunun Çerkes Ethem e bağlanması ne alaka.

  3. tam ychp elemanı halbuki neden ayrılmış öyleyse.

  4. Ah ah bizim de tiksindiğimiz insanlar var ama buraya yazmayalım, editörün gazabına uğramasın. Kaleminize sağlık Yılma Bey.

  5. Yazar “Gündemi oldukça dolduran fakat bir yandan tarihsel gerçekleriyle oldukça da boş bir gelişme yaşandı:” derken ne demek istemiştir? “Gündemi öyle çok fazla doldurmayan fakat bir yandan tarihsel gerçekleriyle çok da da boş olmayan gelişme yaşandı” mı demek istemiştir? Eğer böyle demek istemişse sorun yoktur bence de böyle olmuştur. Ama yok yazar bey “oldukça” belirtecini “çok” anlamında kullanmış ise o zaman bir an evvel yazarlığı bırakması gerekmektedir. Çünkü bu belirteç “çok” anlamına gelmez daha düşük bir seviyeyi gösterir. Yazıyı okuyan vatandaşlar lütfen bu şekilde okusun.

  6. Yılma bey…
    Dikkatiniz ve uyanıklığınız taktire şayan!!!

  7. Nefis bir yazı olmuş, kaleminize ve yüreğinize sağlık. Sütre gerisinde iş tutanlar biraz korksunlar artık, memleket fazla hıyaneti kaldıramıyor. Teşekkürler Yılma Bey, elinize emeklerinize sağlık.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!