Muzaffer İlhan Erdost hayatını kaybetti

featured

Sol Yayınlarının kurucusu ve sahibi, yazar Muzaffer İlhan Erdost, tedavi gördüğü Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Sol ve Onur yayınlarının kurucusu yazar Muzaffer İlhan Erdost öldü. Erdost kısa süre önce solunum yetmezliği nedeniyle kaldırıldığı Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Muzafer İlhan Erdost, üç gün önce 22 Mart 2020 günü Halit Çelenk’in eşi Şekibe Çelenk’in cenazesinde mezarı başında konuşma yapmıştı.

Muzaffer İlhan Erdost’un 26 Şubat 2020 Çarşamba günü öğle namazına müteakip Karşıyaka Mezarlığı büyük camide kılınacak cenaze namazı sonrası toprağa verileceği bildirildi.

MUZAFFER İLHAN ERDOST KİMDİR

1932 yılında Tokat’ın Artova ilçesinde doğdu. Asıl adı Muzaffer Erdost olan, kardeşi İlhan Erdost’un 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülmesinin ardından, adına kardeşi İlhan’ın adını ekleyerek, “Muzaffer İlhan Erdost” olarak yazı ve kitaplarında kullanmaya başladı.

1956’da Veteriner Fakültesi’ni bitirdi. Pazar Postası’nı yönetti (1956-1958). Ulus gazetesinde çalıştı (1958-1963). 1958’de Açık Oturum Yayınları’nı, 1965’te Sol Yayınları’nı kurdu ve yönetti.

Erdost, şiir, öykü, deneme ve eleştiriler yazdı. Yazılarında, toplumsal sorunlar, Türkiye ve Osmanlı tarihi, tarım, faşizm ve demokrasi konularına daha ağırlıklı eğildi.

Erdost, Sol-Onur Yayınları’nın sahibi ve yönetmenidir. Türk şiirinde Garip Akımı’ndan sonra ortaya çıkan İkinci Yeni akımının isim babasıdır.

ESERLERİ

İncelem-Araştırma-Eleştiri: “Türkiye Sosyalizmi” ve Sosyalizm (1969), Türkiye Üzerine Notlar (1970), Bilim ile Yazın Arasında (1984), Osmanlı İmparatorluğu’nda Mülkiyet İlişkileri (1984), Şemdinli Röportajı (1987), Kapitalizm ve Tarım (1984), Demokrasi ve “Demokrasi” (1989), Adam İçin Türevler (Eskiz, 1990), Ulus, Uluslaşma, Demokratikleşme (1991), Bir Fotoğrafta Alt Yazı / İki 7 Kasım (1991), Üç Şair / Nazım Hikmet, Cemal Süreyya, Ahmet Arif (1994), Kanı Kanla Yıkamak-İnsan Hakları ve Türkiye (1994), Faşizm ve Türkiye 1977 – 1980 (1995), Türkiye’nin Yeni-Sevr’e Zorlanması Odağında Üç Sivas (1996), İkinci Yeni Yazıları (1997), Küreselleşme ve Osmanlı Devlet Modeli Makasında Türkiye (1998), Yeni Dünya Düzenine Zorlanması Odağında Türkiye (1999), Pandora’nın Bir Başka ‘Kutusu’ (2000), Türkiye’nin Kararan Fotoğrafları (2003), 12 Eylül Turkaları (2004), Azınlıklar Sorunu (2005), Sosyalizmi Seviyorum (2007), Türkiye 2009 (2009).

Derleme: İlhan İlhan (Kardeşi İlhan Erdost hakkında yazılar ve şiirler, 1983)

Şiir: Havada Kalan Güvercin (1990)

Öykü: Ey Karanlık Mavi Güneş (1990)

Anlatı: Onu Anlat İşte (1989)

Muzaffer İlhan Erdost hayatını kaybetti

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 25 Şubat 2020, 21:51

    Ülkemizin Muzaffer Aydını;
    MUZAFFER İLHAN ERDOST!
    Muzaffer Abi, adı gibi gerçekten muzaffer bir aydın!
    1965 yılında SOL yayınlar Muzaffer İlhan Erdost tarafından kuruldu.
    SOL Yayınların kuruluş yılı dikkate alındığında, yayıncılığın kolay olmadığı anlaşılır.
    Hani denir ya, “astarı yüzünden pahalı” bir iş.
    Şimdinin tuzu kuru, ne geçmişi bilen, ne geleceği anlayan, cırtlak medya elemanları, Sol Yayıncılık işlevini bilmez, anlamaz.
    1965’li yıllarda Sol Yayıncılık; polis baskısı, saldırı, tutuklama ve mahkumiyetleri göze almayı gerktiren yıllardı.
    Böylesine zorlu bir görev Muzaffer İlhan Erdost ‘un omuzlarında üzerinde yükseldi..
    Kolay değil!
    Bin bir emekle çevrilen, basılan eserlere matbaata el konulduğu yıllar.
    Arkasından Türk Ceza Yasasının ünlü 141-142. maddelerine göre açılan davalar.
    Muzaffer Erdost’un hazırlayıp yayınladığı eser, kitapçı raflarına geldiğinde de sorunlar yine bitmiyordu. Kitabı alanın izlendiği, yasalara göre basılan kitapları evlerinde bulunanların suç sayıldığı yıllar.
    “YASAK YAYINLAR!”
    “Yasak Yayınlar” Muzaffer İlhan Erdost gibi az sayıda aydının mücadeleci pratiğini özetler.
    Türkiye’nin gündeminden uzun yıllar düşmeyen “Yasak Yayın” deyimi, Muzaffer İlhan Erdost’un kurduğu, yönettiği “SOL YAYINLARLA” özdeşlik kazandı.
    Muzaffer Erdost, resmi litaratüre “Yasak Yayınlar” kavramını sokan adam!
    “Yasak Yayınların” mucidi o saygın insanı 1970 yılında tanıdım,
    12 Mart 1971 Darbesinden sonra, Ankara Mamak Askeri Cezaevinde daha yakından tanıma olanağı edindim.
    Koğuşumuzun en saygın ABİ’si oydu!
    Saygın Abi, koğuş sorumlusu demekti. Her zaman koğuş sorumluluğunu üstlendi.
    DURUN BİRAZ!
    Kolay değildi Mamak Askeri Cezaevinde koğuş sorumlusu olmak!
    “Yasak Yayınlar’ın” kurucusu “mimlenmiş” adamın koğuş sorumluluğu, hertürlü baskıyı göze alması demekti.
    Çünkü 12 Mart Darbesi sonrası başlatılan “balyoz harekatlarında” ve uzun zanman sürecek olan Sıkıyönetim Komutanlıklarının “arama-tarama” faaliyetlerinde “yasaklanmış Yayınlar” bulundurma suçlu olmaya yeterdi.
    Kitabın “suç unsuru” olduğu yıllarda, Muzaffer İlhan Erdost baş suçluydu!
    Herkesin evinde “Yasaklanmış Yayınlar.” Muzaffer İlhan Erdost’un yayınladığı “suçlu kitaplar” bulunuyordu.
    12 Mart Darbesini izleyen yıllarda evlerin bacalarından çıkan dumanlar, “Yasaklanmış Yayınların” dumanıydı. O kara dumanlar, Muzaffer İlhan Erdost’un aydınlık dünyasını kirleten dumandı.
    Muzaffer İlhan Erdost’un yayın pratiğinin bedeli ağırdı
    Bu günlerin karanlık tablosu, Muzaffer İlhan Erdost’un “Yasak Yayınlarının” toplatılması ve yakılmasıyla başladı.
    Muzaffer İlhan Erdost büyük “suç” işledi!
    Muzaffer İlhan Erdost hepimizi “fikir suçlusu” yaptı.
    ABD işbirlikçiliğinin tavan yapmaya başladığı yıllarda, ABD emperyalizmine karşı, sosyalizmin teorik eserlerini yayınlamanın bedeli ağır oldu.
    Muzaffer İlhan Erdost, bilimsel bilgi ve özverili aydın olmanın bedelini ağır ödedi.
    Muzaffer İlhan Erdost’un özverili ve bilimsel b ilgiye katkıları olmasaydı, bugün Türkiye’nin karanlık alanı daha geniş olurdu.
    MUZAFFER AYDIN!
    Muzaffer İlhan Erdost, uzun ve zorlu dönemin aydınlanma görevini başarıyla yerine getiren çok seçkin bir aydın.
    “Türkiye de başarılı aydınlar” deyimini kişiliğinde toplayan aydınların başında Muzaffer İlhan Erdost gelir bence.
    Muzaffer İlhan Erdost, Ulusal Demokratik Devrim mücadelesine teorik ve pratik katkısı oldukça somut ve başarılı.
    Yüzbinlerce insanın bilimsel bilgiye erişimine doğrudan katkıda bulunma onuru Muzaffer İlhan Erdost’a aittir.
    Bilimsel sosyalizmin yaygınlaşmasında, Muzaffer İlhan Erdost adı hep saygıyla anılacak.
    Çok bedeller ödedi Muzaffer Abi!
    Ödediği bedelin farkındaydı.
    12 Mart 1971 Darbesiyle başlayan aydınlanma mücadelesi içinde “Yasaklanmış Yayınları” okuma ve pratiğine katılma, bedelleri ödemeden olmazdı.
    Muzaffer İlhan Erdost’un önderlik ettiği aydınlanma mücadelesine katılan herkes bedel ödedi ve ödüyor.
    Muzaffer İlhan Erdost, iyi ki “Yasaklanmış Yayıncılığı” başlattı!
    İyi ki, bizleri “Yasaklanmış Yayınlarla” tanıştırdı.
    İyi ki, bağımsızlık ve özgürleşme mücadelesi içinde yer aldık!
    Türkiye Halkı,Muzaffer İlhan Erdost’un özverili mücadeleni her zaman saygıyla anımsayacak.
    Muzaffer İlhan Erdost adı, MUZAFFER oldun bence!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!